Savcı Sayan işçilerin haklarını böyle gasp etti: İşçiler isyanda

AKP'li Ağrı Belediyesi'nde 90 işçi, aylarca sigortasız çalıştırıldıktan sonra tüm hakları gasp edilerek işten çıkartılmıştı. Yargıya taşınan olayda arabulucu ile uzalaşma sağlanamadı. Savcı Sayan'ın belediyesi işçi haklarını gasp etmeye devam ediyor.

DİSK Genel İş Sendikası Ağrı Şube Başkanı Ersin Erincik, Ağrı Belediyesi'nce mağdur edilen işçilerle birlikte basın açıklaması yaptı.

Tele1'den Büşra İlaslan'ın haberine göre, DİSK Genel İş Sendikası Ağrı Şube Başkanı Ersin Erincik, Ağrı Belediyesi tarafından hakları gasp edilen işçilerle birlikte Alpaslan İş Merkezi'nin önünde basın açıklaması yaptı. Hakları gasp edilen işçilerle sonuna kadar mücadele edeceklerinin altını çizen Ersin Erincik şunları söyledi: ''Yerel seçimlerden hemen sonra bu arkadaşlarımızı iş vaadiyle çağırıp işe aldılar. Bu arkadaşlarımız tamamen nitelikli, ehliyetli ve gerekli tüm belgelere sahiptir. Bu arkadaşlarımız seçim kampanyasında da çalıştı. Direklere afiş asmaktan tutun, mitinglerde platform hazırlamaya kadar... Tüm bunları iş vaadiyle yaptılar. Seçimlerden sonra aylarca sigortasız ve güvencesiz çalıştırdılar. Saat sabah 04.00'da evlerinden kalkıp ilin bir kilometre uzağındaki otogara gidip, araçları çıkartıp gece 23.00'a kadar. Taştan, demirden yapılsalar dahi bu performansa yetmezler. Onun için Sedat Beyazıt adında bir arkadaşımızın bünyesi kaldıramadı, direksiyonun başında uyurken bir kaza geçirdi. Kazada bir vatandaşımız hayatını kaybetti. Aynı gün bu arkadaşımıza sigortasını yaptılar. Arkadaşımız kısa bir süre ceza evinde yattıktan sonra bugün, Türkiye'nin batısına iş aramaya gitmiştir.

'Sigortada pirim kaçırmak bu devletin, bu halkın parasını çalmak demektir'

Akabinde 90 kadar arkadaşımızı kademeli şekilde işten attılar. Kimisi üç ay, kimisi 6 ay, kimisi 8 ay... Güvencesiz, kuralsız, sigortasız çalıştırdılar. Üçüncü dünya ülkelerinde bile kuralsız, sigortasız işçi çalıştırmak yasaktır. Sigortasız işçi çalıştırmak, kaçak işçi çalıştırmak sigortada pirim kaçırmak demektir. Sigortada pirim kaçırmak bu devletin, bu halkın parasını çalmak demektir. Bu arkadaşlarımızın çalmadığı kapı kalmadı. DİSK olarak arkadaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyorum.

'Hukuki süreci başlattık ancak mahkemeler bu ülkede yıllarca sürüyor'

Hukuki süreci başlattık. Ancak mahkemeler bu ülkede yıllarca sürüyor. Hele ki bu pandemi sürecinde daha uzun sürecek. Mutlaka kazanacağız. Fakat alacağımız tazminatlar bizim için gelecek değildir. Bunun için AKP'nin tüm birimlerine sesleniyoruz. Arkadaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesini istiyoruz.

'Bu kentin vekilleri, hukukçuları, STK'ları yok'

Öyle bir kentte yaşıyoruz ki zalim ve zulümkar bir belediye başkanı var. Bu kentin vekilleri, hukukçuları, STK'ları yok. Bu kentte birden fazla basın organı olmasına rağmen hepsi kör, sağı, dilsiz.

'Ne yazık ki her bir siyasetin arka bahçesi olmuş'

Ey be adam! Bu kentin dolmuşçuları haksız, fırıncıları haksız, kahveciler haksız, berberler haksız... Bir tek sen mi haklısın? Biz bu kentin vekilleri olmadığı için sesimizi İzmir milletvekilleriyle, Ankara milletvekilleriyle parlamentoya taşıyoruz. İlimizde başka sendikalar da var. Ne yazık ki her bir siyasetin arka bahçesi olmuş. Onun için bu iş omuzlarımıza bindi. Gidebileceği yere kadar arkadaşlarımızın yanındayız.''

'Savcı Sayan, bir bina yapandan bir daireyi haraç olarak istiyor'

''Sayan Rus mafyası gibi insanlara korku salmaya çalışıyor'' diyen mağdur işçilerden Cihan Turgut, şöyle konuştu: ''Burası Rus mafyası gibi işletildiği için belediye başkanımız altında 2 milyonluk araçla arkasında korumalarla insanlara korku salıyor. Şuan 90 arkadaşımız işten atıldı, 35 kişi cesaret edip bunu mahkemeye taşıdık. Diğerleri korkularından ya da maddi durumu iyi olduğu için bize destek vermedi. (Savcı Sayan) Arıyor mütahitleri, '24 daire yapan bana 1 daire haraç verecek' diyor. Böyle bir mantık, böyle bir yürütme tarzı var mıdır?

'Biz 'açız' diyoruz , milyonluk arabayla, eskort araçlarla geziyor'

Tamam geldin, sana bir koltuk verdik. Ne yapalım? Evimizi mi alıp gidelim? Biz sana 'açız' diyoruz, sen milyonluk arabayla, eskort araçlarla geziyorsun. Böyle bir sisten, böyle bir anlayış, olamaz... Tekrar arkadaşlarım adına da sesleniyorum. Biz mağduruz. Bize vereceği tazminatlar bizi tatmin etmeyecektir. Bize işimizi versin. Biz bu saatten sonra evimizi alıp nereye gidelim? Toplantılarda 'Benim anam bana geri vites takmamış' diyor. Bizim mağduriyetimizi giderin. Biz işimizi istiyoruz...''

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.