İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülen duruşmanın dördüncü gününde, Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu bazı tutuklu sanıklar ile bir kısım tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.
Duruşmada 'etkin pişmanlık' hükümlerinden faydalanan Müge Ö.'nün beyanlarına karşı sanık Adnan Oktar söz alarak bu suçlamaları reddetti. Oktar'ın, "33 yıl şuuru açılmamış bir insanın 34. yıl şuuruna güvenebilir miyiz?" diye sorması üzerine mahkeme başkanı, "Bu kişinin cevaplayabileceği bir soru değil" dedi.
"Derin devlet propagandası yaptırılıyor"
Sanık Oktar'ın, "Bu tip insanları getirip derin devlet propagandası yaptırılıyor, bana kısıtlama getirdiniz. Tepemde kamera var" demesi üzerine mahkeme başkanı, Oktar'ın mikrofonunu kapattırdı.
Adnan Oktar'ın mikrofonu kapalıyken, "Bana hakaret ediyor" demesi üzerine mahkeme başkanı, "Suç duyurusunda bulunursunuz" diye karşılık verdi.
"Hakimi reddediyorum"
Oktar'ın "Hakimi reddediyorum" demesi üzerine tüm sanıklar el kaldırarak, "Hakimi reddediyoruz" şeklinde bağırdı. Reddi hakim talebiyle ilgili cumhuriyet savcısı, bu talebin reddini istedi. Mahkeme heyeti, bu talebi karara bağlamak için duruşma salonundan ayrıldı.
"Savunma mı yapıyorsunuz, propaganda mı yapıyorsunuz?"
Ara verildiğinde Adnan Oktar avukatıyla konuştu, sonrasında "Hapisten korkan yok, istediği kadar yatırsınlar, şerefle asılırız. Savcı bey, müebbet versinler, bitsin. Bana ve arkadaşlarıma kimse hakaret edemez. Müebbet verin itiraz etmeyeceğim" diyerek bağırdı.
Salondaki diğer sanıklar da, "İtiraz etmeyeceğiz. Sonuna kadar yanınızdayız hocam" diyerek Oktar'ın söylemlerine katıldı.
Duruşmaya taleplerle ilgili ara verildiği sırada sanık Adnan Oktar'ın, "Tek tek ezberletmişler. Yıllarca biz baktık ona. Korktu bir daha cezaevine girerim diye" şeklinde konuşması üzerine salonda bulunan duruşma savcısı, "Savunma mı yapıyorsunuz, arkadaşlarınıza propaganda mı yapıyorsunuz? Savunma yapıyorsanız mahkeme huzurunda yaparsınız. Duruşma arasında savcıya sataşma durumu olmasın. Avukatlar da usulün bu olmadığının farkında. Duruşma dışında ben sizin taleplerinize cevap vermek zorunda değilim. Ortada bir iddianame var, savcılığın bir mütalaası da yok, duruşmaya ara verilmiş, siz direkt savcıya bir beyanda bulunuyorsunuz gerek yok" dedi.
Bunun üzerine Oktar, "Beraat istemiyorum ya asın ya müebbet verin bitsin. Tamamı yalan" şeklinde konuştu.
Reddi hakim talebi reddedildi
Heyet, reddi hakim talebinin reddine karar vererek, duruşmaya devam etti.
Mahkeme başkanı, "Yargılama sırasında konuşan olursa, salondan çıkartacağım. Burası tribün değil, yokluklarında duruşmaya devam edeceğim. Benim vaktim değerli, ben sadece sizin için var değilim, benim tek işim siz de değilsiniz. Benden başka insanlar da adalet bekliyor. 300 kişi daha adalet bekliyor" şeklinde konuştu.
Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan Müge Ö.'ye sanık Oktar, "Başını örtmesi yaşlanması nedeniyle mi?" diye sorması üzerine Müge Ö. de, "Örgütte yaşanan din bu değildi" dedi.
Adnan Oktar'ın, "Yıllarca bir iş yerinde çalıştı, interneti var, dini bilgilere ulaşacak bir durumu yok muydu?" diye sorması üzerine Müge Ö., "Bu internetten elde edilecek bir şey değil, ailenizden izole ediliyorsunuz. İş yerinde ben 3-4 kişiyle birlikte çalışıyordum. 93 senesinde internet yoktu. 98 senesine kadar çalıştım. Daktilo ile çalışmaya başladım. Konuştuğu yıllar çok eski yıllar" yanıtını verdi.
Müge Ö.'nün, "Bazı arkadaşlarımı canım gibi seviyorum, buraya gelmemin sebebi belki anlarlar koparlar" şeklinde konuşması üzerine sanık Adnan Oktar, "Hakaretlerinin ucu bucağı yok. Yüzlerce zırvası var, öfkeli konuşuyorum lakin gerçekten çok sevdiğim, acıdığım bir insan. Derin devlet bu çocuğu bu hizaya getirdi. Daha önceki yargılamada, suçlamalara iftira dedi, beni övdü, son derece candandı" dedi.
Müge Ö. ise, "Örgüt saikiyle yapılmış şeylerdi" şeklinde cevap verdi.
Etkin pişmanlıktan faydalanan diğer 2 sanık da yazılı olarak verdikleri beyanlara katıldıklarını söyledi.
Duruşma 12 Eylül Pazartesi gününe ertelendi.