Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, Lüleburgaz Orduevi'ne sarıklı, cübbeli, ayağında terlik olan bir gencin alındığını belirterek, "Cübbeli genç, şehit yakını olduğunu belirtti ve o arada telefonunu çıkarıp askerle konuşmasını kayda almak istedi. Asker de başının belaya girmemesi için girişe izin verdi" diye yazdı.
Elazığ Yarı Açık Cezaevi’nin bahçe duvarının telini kesip cezaevi bahçesine giren maskeli kişinin, B-5 koğuşta kalan hasmının yanına kadar gidip onu tabancayla vurması olayı her halde cezaevi tarihinde daha önce yaşanmış bir olay değildi. Genelde cezaevinden kaçıp hasmını vurmak için gidenler oluyordu ama bu kez durum çok farklı gelişti. Cezaevinde bunlar yaşanırken, belki bir ilk de Lüleburgaz ilçemizde orduevinde yaşandı. Sarıklı, cübbeli, terlikli bir genç orduevine girdi, çayını içti, telefonuyla görüntüler aldı, gülerek dışarıya çıktı. Dışarıda onu bekleyenler, çıkışında fotoğrafını çekenler vardı.
Orduevlerinin belli kuralları vardır. O kurallara uymayan askerler de içeriye alınmaz. Son yıllarda bu yasak daha çok Silahlı Kuvvetlerimizle ilgili bazı uygulamaları, televizyonlarda eleştiren askerler için uygulandığını belirtelim. Onlara orduevi giriş yasağı uygulanıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde sarıklı ve cübbeli kişiler, isterse gazi yakını olsun orduevine alınmıyor. Ancak bu gencin gelişi de çıkışı da ilginçti. Çünkü içeriye gülerek giriyor, elindeki telefonla çekimler yapıyor, sonra gülerek çıkıyor.
SARIKLI AMİRAL DE GÖRDÜ
Geçmişte askerlerin yemin törenine türbanlı olan yakınlarının alınmaması üzüntü vericiydi. Onlar aşıldı. Bu ülke, sarıklı amiral de gördü. Askerlik disiplin mesleğidir. Buna rağmen amiral sarıklı olarak tarikat toplantılarına katıldı. Katıldı ne oldu? Hakkında bir soruşturma bile açılmadı. Orduevine giriş yasakları arasında sarık-cübbe maddesi yer almıyor. Almaz. Çünkü böyle bir şey olacağına ihtimal verilmemiş.
Geçen pazar günü Lüleburgaz Orduevi’ne yanında iki hanım, iki çocukla gelen sarıklı, yeşil cübbeli, ayağında terlik olan genç, içeriye girmek isteyince asker, kıyafetinden dolayı sokmak istemedi. Cübbeli genç, şehit yakını olduğunu belirtti ve o arada telefonunu çıkarıp askerle konuşmasını kayda almak istedi. Asker de başının belaya girmemesi için girişe izin verdi.
İÇERİYE ALINMASINA İTİRAZ ETTİM
Güneydoğu gazisi Tarkan Yılgün dışarıda, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Lüleburgaz Şube Başkanı Mahir Çoğu orduevinin içinde yaşananları SÖZCÜ’ye anlattı. Önce, Tarkan Yılgün’den dinliyorum:
"Yaşlı annemle birlikte 7 Temmuz 2024 Pazar günü Lüleburgaz Orduevi’ne yakın bir yerde yemek yedik. Sonrasında yürüyerek evimize giderken saat 17:35’te Lüleburgaz Orduevi’nin önünde, 16-17 yaşlarında bir gencin yeşil cübbesi ve başındaki beyaz sarığıyla, uygun olmayan bir kıyafetle kendisi dahil 6 kişinin orduevi nizamiyesi turnikesinden girmekte olduğunu gördük.
O an çevredeki insanlarla beraber orduevi önünde bu duruma şaşırdık ve üzülerek, tepki vererek izledik. Sonrasında cep telefonumun kamerasını açmak aklıma geldi fakat öfkeden kameramın tuşuna basmayı unutmuşum.
Başta nizamiye girişindeki asker kendilerini almak istemedi. Cübbeli gencin telefonunu havaya kaldırdığını çekim yapar gibi yaptığını gördüm. Sonrasında asker yerinden kalktı ve dışarıya çıktı. 5 kişiden 3’ünü içeri aldı. 2 kişi de onlar çıkana kadar nizamiye yanında durdu. Hemen askerin yanına gidip, ‘Neden uygunsuz kıyafetle, sarıkla, cübbeyle içeriye alıyorsun?’ diye sordum. Asker bana, ‘Gazi yakını olduklarını ve önündeki yönergeye göre sadece şort ve terlik ile orduevine giriş olamayacağını’ söyledi. Kısacası bu yüzden içeri aldığını söyledi. Ben de Güneydoğu Gazisi olarak, ‘Beni diz altı pantolonumla içeriye almıyorsunuz ama’ dedim.
SÜREKLİ ARADIM
Annemle, orduevinin yakınında olan evimize gittik. Orduevini üç kez telefonla arayıp yönetmeliğe aykırı olması bilinmesine rağmen bu kişinin içeriye alınmasına olan tepkimi dile getirdim. Sonuçta 18:09 sularında cübbeli ve sarıklı kişinin ve yanındakilerin çıkartıldığını evimizin balkonundan gördüm.
Üzerimi tekrar giyip saat 19:00 sularında orduevine gidip nöbetçi astsubay ve orada bulunan kişilerle konuştum. Birçoğu olayı üzülerek izlemişler. O an orada bulunan yaşlı bir emekli astsubayımız, olaya Lüleburgaz TEMAD Başkanı’nın müdahale ettiğini söyledi. Kendisine ertesi gün telefonla ulaşıp neler olduğu konusunda bilgi aldım.
Bu durumu Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na da e-posta yollayarak anlattım. Bunun provokatif bir eylem olabileceğini üzülerek belirttim. Yakında o gencin cübbesiyle ve sarığıyla orduevi fotoğrafını/videosunu paylaşırsa hiç şaşırmam!"
ORDUEVİNİN İÇİNDE NE OLDU?
Dışarıda bu tepkiler olurken, içeride neler olduğunu Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Lüleburgaz Şube Başkanı Mahir Çoğu, bize şöyle anlattı:
"Oturuyorduk. Biraz sonra özellikle kadınlar arasında bir hareketlilik oldu. Bize içeriye başında sarık, yeşil cübbeli, ayağında terlik olan bir gencin geldiği söylendi. İçeriye gelenler bir kadın, bir genç, bir de ondan küçük çocuk vardı. Anne, çocuğu başarılı olduğu için ve dondurmayı sevdiği için buraya getirdiğini söylüyor. Ama biz bunun provokatif bir eylem olduğunu düşündük. Bu kıyafetle, terlikle orduevine girilemez.
OLANLARI GÜLEREK İZLEDİ
Neden bu şekilde olmasına rağmen içeriye alındığını nöbetçi olan askere sorduğumuzda, gazi yakını kartı gösterdiklerini, yönetmelikte sarık ve cübbeyle girişin yasak olduğunun yazılmadığını söyledi. Bu, kesinlikle yönetmeliğe uygun bir giyim değildi. Lüleburgaz, cumhuriyetin kalesi olan bir ilçemiz. Bu kişinin, orduevinden çıkarılmasını orada bulunan herkes istedi. O genç, olup bitenlere gülüyordu. Hedeflerine ulaştıklarına ilişkin bir tavır vardı. Sanki müdahale edilmesini bekler bir durumdaydı. Kendisiyle birlikte orduevi turnikesinden geçen birlikte geldiği bir kadın ile çocuk dışarıda onları bekliyordu. Karşı kaldırımda onlarla birlikte olduğunu düşündüğümüz fotoğraf çeken kişiler vardı. Olup bitenler orduevi yönetimiyle alakalı değildi. Dışarıdan amaçlı bir eylemdi."
Ekranlarda sıkça "Nereden nereyeee" şarkısını duyuyoruz. Evet ya, "Nereden, nereye" geldik...
GAZILERE AYRIMCILIK YAPILDI
Orduevinden çıkalım, şimdi TSK İzmir Özdere Havacılık Kampı’nın önüne gidelim. Gazi erler içeriye alınmamalarına tepki olarak orada oturma eylemi yaptı. Kimisi protez takma bacağını çıkardı, kimisi kolunu. Onlar içeriye alınmamalarına üzüldü.
Oturma eyleminden sonra kampın kapısından dönen gaziler, durumlarını sosyal medyadan da paylaştılar. Gazilerimize lafta çok şeyler söyleniyor ama onlar tatil yöresinde bir bardak çay içmeleri için içeriye bile alınmıyor. Bunu da hatırlatayım.
Acaba, sarıklı, yeşil cübbeli gitseler tepkilerden çekinip içeriye alınıp çay ikram edilir miydi? Bunu bilemiyorum.