Scholz, rekabetin adil olması gerektiğini vurgulayarak, Alman şirketlerinin pazara tam erişim, lisanslar ve fikri mülkiyetin korunması gibi konularda Çin'den taleplerinin devam ettiğini belirtti.
Scholz, aşırı üretimin ve telif haklarının zarar görmemesi için adil rekabetin önemine değinerek, Çin'den gelen rekabet konusunda korkuya gerek olmadığını ifade etti. Ayrıca, Japon ve Kore otomobillerinin Alman pazarına girişiyle ilgili geçmiş değerlendirmeleri hatırlatarak, benzer bir durumun Çin ve Almanya için de geçerli olduğunu dile getirdi.
ÇİN'DEN TALEPLERİNİN DEVAM EDİYOR
Başbakan Scholz, iş dünyası heyetiyle gerçekleştirdiği ziyarette uluslararası kurumların güçlendirilmesi çağrısında bulunurken, dün de Alman otomobil tedarikçisi Bosch'un Chongqing'deki hidrojen yakıt hücresi tesisini ziyaret etti.
Scholz'un Çin ziyareti, ülkenin ekonomik ve sistemik bir rakip olarak algılandığına işaret ediyor. Almanya'nın ihracata dayalı ekonomisi, yıllardır Çin'in küresel ekonomiye açılmasından en çok yararlanan ülkelerden biri olmuştur. Ancak, son dönemde Almanya'nın Rusya'ya olan enerji bağımlılığının ardından Çin'e olan ekonomik bağımlılığı tartışma konusu olmuştur. Alman otomotiv üreticileri Volkswagen, Daimler ve BMW'nin Çin'deki gelirlerinin yüzde 30'unun üzerinde olduğu bilinmektedir. Bu durum, Almanya'nın Çin'e olan ticari bağımlılığını vurgulamaktadır.