Aralarında eski futbolcularında bulunduğu milyonlarda dolarlık fon vurgunu davasında 19 şikayetçiden biri olan iş insanı İsmail İbrahim Çağlar avukatları vasıtasıyla Denizbank yetkilileri hakkında, Seçil Erzan'ın yerini 3 gün süresince adile merciilere bildirmeyerek, banka lehine ifade vermeye zorladıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuş oldu.
Şube müdürü Seçil Erzan'ın yüksek getirili fon vaad ederek 2 milyon 800 bin dolar alıp geri ödemediğini söylediği iş insanı İsmail İbrahim Çağlar, avukatları vasıtasıyla İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe vererek, 20 Kasım'daki ilk duruşmada soruşturma aşamasında delilleri kararttıkları, değiştirdikleri ve gizledikleri iddiasıyla Denizbank yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulması talebinde bulunduklarını, ama bu talebin taraflarca yapılabileceği gerekçesiyle reddedildiği hatırlatıldı. 29 Kasım 2023'te soruşturma aşamasında delillerin yerini adli mercilere bildirmeyen ve suçluyu saklayan şüpheliler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirterek dilekçelerini mahkemeye sundular.
10 banka yetkilisine suç duyurusu
Aralarında Hakan Ateş ve Sermin Tekin'in de bulunduğu banka yöneticileri ile banka güvenlik görevlisinin de yer aldığı 10 kişi hakkında yapılan şikayette, soruşturmanın ana şüphelisi Seçil Erzan'ın yerini 3 gün süresince adli mercilere bildirmeyerek ve hürriyetini tahdit ederek banka lehine ifade vermeye zorladıkları öne sürüldü.
Sahte kanıt oluşturdukları, şüpheliye ait telefon içindeki kayıtları sildirip telefonu kırdırdıkları, dolayısıyla banka üst düzey yönetiminin hukuki sorumluluğuna gidilebilmesini engelleyebilmek için bir dizi eylemde bulundukları iddia edildi. Dilekçede, banka mudilerinden gizli bir fon olduğu iddiasıyla para toplayan ve taahhüt edilen faizi karşılayamayan vatandaşların şubeye gelmiş olarak şikayetçi oldukları kaydedildi. Denizbank avukatlarının 7 Nisan'da savcılığa şikayette bulunarak Erzan hakkında yakalama ve yurt dışına çıkış yasağı talep ettikleri, aynı gün yurt dışına çıkışının yasaklandığı açıklandı.
9 Nisan'da 12 saat sorgulandı
Dilekçede ayrıca, 8 Nisan'da banka yetkililerinin Erzan'ın Çorlu'da annesinin evinde bulunduğunu öğrendikleri ve yurt dışına çıkışı yasaklanan bir şüphelinin yerini adli mercilerle veya kollukla paylaşmak yerine, bizzat temas ederek ve kendisinin dış dünyayla temasını kesmeyi tercih ettikleri öne sürüldü. Erzan'ın yeri belli olduktan sonra banka yönetiminin, bölge müdürü Sermin Tekin'e Erzan ile iletişime geçme talimatı verildiği, Tekin'in Erzan'ın adresine gittiği, bu görüşmenin 3 saat sürdüğü kaydedildi. Tekin'in Erzan'ı banka genel müdürlüğüne gelmeye ikna etmeye çalıştığı, bu sırada evin önünde bankaya ait araçlar, korumaya benzeyen 4-5 kişinin beklediği de öne sürüldü.
Tekin'in Erzan'dan zorla ses kaydı aldığı, 9 Nisan sabahında Erzan banka güvenlik görevlileriyle Çorlu'dan genel müdürlüğe getirilmiş olduğu, banka Teftiş Kurulu raporuna göre Erzan'ın saat 09.45 ila 21.30 saatleri arasında tam 12 saat sorgulandığı açıklandı.
Seçil Erzan'ın savcılık ifadesinde, banka yetkilileri olan şüphelilerin kendisine vakası banka dışına çıkartması yönünde ifade vermesi için baskı yaptıkları, olayın zimmet olarak değerlendirilmesi halinde yaşamının biteceğini söylediklerini açıkladığı, hatta sorguya katılan Hakan Ateş'in vakası banka haricinde yaptığını söylemesi halinde kendisini koruyacaklarını, avukat bulacaklarını ve annesinin sağlık sigortasını karşılayacaklarını vaat ettiği de iddia edildi. Dilekçede, Hakan Ateş'in geçmiş olsun dilemek için geldiğinin ileri sürüldüğü, ama bankayı 45 milyon dolarlık bir zimmet batağına sürükleyen şube müdürünün 6 banka yetkilisi tarafınca 12 saat sorgulandıktan sonra banka genel müdürünün geçmiş olsun deyip çıkmasının inandırıcılığının bulunmadığı kaydedildi. Sermin Tekin'in Erzan'a ait tüm notlara ve kayıtlara yani suç delillerine el koyduğu, Erzan'ın ifadesiyle banka tarafınca oluşturulan notların polis aramasında evinde ele geçirildiği öne sürüldü.
Telefonunu kırmasını istediler
Dilekçede, şüphelilerin Seçil Erzan'ı sorgularken kendisine yeni bir telefon ve hat verdikleri, eski telefonunu kırmasını ve içindeki mesajları silmesini istedikleri de ileri sürüldü. Erzan'ın 10 Nisan'daki ikinci sorgusu sırasında fenalık geçirmesi üzerine serum bağlandığı, usulsüz yasadışı sorgusunun ortalama 8 saat sürdüğü kaydedildi. Bankanın daha sonra savcılıktan gizlilik kararı talep ettiği, soruşturmayı bankaya halel getirmeyecek bir noktaya yönlendirebilmek için şüpheliyi adeta muhasara altına aldıkları, dünyadan izole ettikleri, usulsüzlüklerin üzerini örtebilmek için kamuoyunda kaçırarak kapatabilmek için gizlilik kararı verilmesini sağladıkları ifade edildi. 10 şüphelinin, "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme", "Suçluyu kayırma" ve "Suç delillerini bildirmeme" suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.