AKP ve MHP'nin hazırladığı Seçim Yasası değişikliği teklifinde en çok tartışılan madde, ittifak partilerinin seçim çevresinde aldığı oy oranında milletvekili çıkarmasını öngören değişiklik oldu.
Muhalefete göre, "kaybetme telaşındaki" Cumhur İttifakı ortakları, "oyunun kurallarını değiştirme" yöntemine başvurdu.
Yeni düzenleme için "ittifaklara suikast" yorumunu yapan muhalefet partileri, düzenlemenin aralarında "çatlağa yol açmayacağı" görüşünde.
İktidar cephesine göre ise küçük partilerin aleyhine sonuç doğuracağı belirtilen yeni düzenleme her partiye, "kalelerinde milletvekili çıkarma" yolunu açıyor ve "büyük partiye sırtını dayayarak milletvekili çıkarma" yolunu kapatıyor.
Halen yürürlükteki sistemde, milletvekili sayısı, ittifakın toplam oyunun, partilerin bir seçim çevresinde aldığı oylara bölünmesi ile hesaplanıyordu. Yeni teklife göre ise ittifakın barajı geçmesi koşuluyla partiler, bir seçim çevresinde aldıkları oy oranına göre milletvekili çıkaracak.
Peki iktidar cephesi bu kararı nasıl aldı ve bu düzenleme muhalefet partileri aleyhine bir sonuç doğurur mu? BBC Türkçe, bu konuda iktidar ve muhalefetin nabzını tuttu.
AKP: Çok tartıştık, karar ortak alındı
Siyasi kulislerde, iktidar kanadında, bu düzenlemeyi hangi partini istediği tartışılıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi kaynaklarının verdiği bilgiye göre göre "Hiçbir parti, diğerine dayatmada bulunmadı, karar ortak alındı".
AKP'li üst düzey bir yönetici, karar alınma sürecini şöyle anlatıyor:
"Uzun süredir üzerinde konuştuğumuz bir meseleydi. O nedenle kendi içimizde çok tartıştık. Artısını, eksisini konuştuk. Hatta bu yapılırsa çok tartışılacak, teklifin önüne geçecek denildi lakin sonuçta bunun doğru yöntem olduğuna karar verildi".
'Sırtını büyük partiye dayama dönemi bitiyor'
AKP ve Milliyetçi Hareket Partisi kurmaylarının 2018 seçimlerini baz alarak yaptıkları simülasyonlarda, muhalefetin "artık oylar" nedeniyle 20'nin üzerinde milletvekili çıkardığının tespit edilmesi üzerine, bu değişiklik kararının alındığı ifade ediliyor.
İktidar partisi kaynakları, her ne kadar "artık oy avantajı" nedeniyle milletvekili çıkarmanın önüne geçilmesinin hedeflendiğini belirtse de, "Millet İttifakı içinde yer alacak küçük partilerin milletvekili çıkarmasını engelleyip büyük partilerin listesinden seçime girmeyi zorlama amacı taşıdığı" yorumlarını tamamen reddetmiyor.
Mevcut sistemde de küçük partilerin milletvekili çıkarmasının zor olduğu ifade edilirken her partinin güçlü olduğu "kalelerden" milletvekili çıkarma şansının da bulunduğuna vurgulanıyor. Buna örnek olarak da Saadet Partisi'nin Konya, Kayseri, Çorum gibi illerden milletvekili çıkarma olasılığının yüksek olması gösteriliyor.
"Her partinin kimliğini ortaya koyarak yarışması"nın yolunun açıldığını savunan Adalet ve Kalkınma Partisi kaynakları, "Büyük partiye sırtını dayayarak milletvekili çıkarma dönemi sona erecek" yorumunu yapıyor.
Muhalefet partileri ise bu düzenlemenin "ittifak yapısına aykırı" olmakla birlikte, bir çözülmeye yol açmayacağı, iktidarın daha çok "kendini kurtarma" telaşıyla hareket ettiği görüşünde.
6 lider 27 Mart'ta yeni düzenlemeyi de değerlendirecek
Yasa teklifinin gelecek hafta komisyon gündemine alınması bekleniyor.
Muhalefet partisi liderleri ise 27 Mart'ta DEVA Partisi Lideri Ali Babacan'ın ev sahipliğinde bir araya gelecekler.
6 muhalefet partisinin, yeni seçim yasası düzenlemesini de değerlendirerek, izlenecek stratejiyi ele almaları bekleniyor.
CHP: İttifaklara suikast
Millet İttifakı'nın başını çeken CHP'de yeni düzenleme "ittifaklara suikast" olarak değerlendiriliyor ve küçük partileri etkisizleştirme çabası olarak yorumlanıyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, bunun nedenini şöyle açıklıyor:
"Oy oranı az olan partiler bu durumda büyük siyasi partilerin içinde adaylaşma sürecine gidecek. Meclis'te temsil edilmek istiyorsa, bu sistem böyle bir yöntemi dayatıyor. Yani bir anlamda, 'hangi partiyle anlaşıyorsan, git oradan aday ol' diyor.
"Geçen seçimde de muhalefetteki iki parti, diğer iki partiyi listelerinden aday gösterdi. Ama şimdi çok sayıda parti var. Elbette bu aşılır lakin en azından şu anda doğrudan kendinden aday çıkarmasının önünü kesti. Aslında temelde söylemek istedieğim, seçim sistemleri ile sürekli oynayarak kendi lehine bir avantaj elde etmeye çalışmanın anlamı yok".
Torun, henüz konuşulmamakla birlikte, muhalefetin bu sorunu aşacak çözümler üreteceğine, farklı ittifak senaryolarının gündeme gelebileceğine dikkat çekiyor.
İYİ Parti: AKP, Milliyetçi Hareket Partisi ile arasına mesafe koyuyor
İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu ise aslında yeni düzenlemeyle "her partinin kendi aldığı oy oranına göre milletvekili çıkarması" sistemi getirilmesinin "ittifakların tasfiye edilmesi" anlamına geldiği görüşünde. Tatlıoğlu, bunun altında ise AKP'nin "eriyen oyları"na çare olarak Milliyetçi Hareket Partisi ile arasına mesafe koyma arayışının yattığı iddiasında:
"Kendi tabanlarına oynamak istiyorlar. Birlikte küçülüyorlar ve Millet İttifakı gibi ayrı ayrı hareket edebilen partilermiş gibi bir seçim işbirliğine dönüştürmek istiyorlar. Çünkü, parti devleti haline gelmiş bir siyasal iktidarın, başta İstanbul olmak üzere büyükşehirleri kaybetmesi nedeniyle, kurgularının toplumsal karşılığının olmadığını gördüler. Bugün AK Parti- Milliyetçi Hareket Partisi birlikteliği, İYİ Parti-CHP birlikteliğinin altında.
"Tayyip Erdoğan'ın oy oranı da AK Parti-MHP birlikteliğinin altında ve bu devam ediyor. O nedenle buradan başka bir kurguya geçiyorlar. Siyaseti masanın üzerine koyup kurgulamaya çalışıyorlar. Ama 1946'dan bu yana, iktidarların düşmeyi engelleyecek girişimlerinin sonuç vermediğini biliyoruz".
Gelecek Partisi: Köklü değişiklik yapacak bir düzenleme değil, ters teper
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nedim Yamalı, 2018'den bu yana hem Adalet ve Kalkınma Partisi hem de Milliyetçi Hareket Partisi oylarında büyük oranda erime olduğu için bu düzenlemenin getirildiğini savunuyor.
Yamalı, 2018 seçimlerinde Saadet Partisi'nin hem kendi listelerini çıkardığını hem de CHP listelerinden aday gösterdiğine işaret ederek muhalefetin kendi önlemini de alacağını vurguluyor:
"Şu anda konuşulmuş bir şey yok, lakin çözümler üretilir. O nedenle bu değişiklik, mevcut sistemde çok büyük değişiklik getirmiyor. Ama seçim sistemiyle oynayanların kendi getirdikleri seçim sistemi nedeniyle Meclis dışında kaldığı çok örnek var."
DEVA Partisi: Muhalefet kendi menfaatlerini önceleyecek yaklaşımda değil
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, muhalefet olarak birincil gündemlerinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni değiştirmek olduğuna dikkat çekiyor.
Yeni düzenlemenin küçük partilerin aleyhine olacağı iddialarını da değerlendiren Yeneroğlu, "Eski sistemde çok mu farklıydı? Aynısıydı. D'hont sistemi içinde küçük partiler açısından zaten değişen bir şey yok" diyor.
Yeneroğlu, önümüzdeki süreçte de muhalefetin "kendi menfaatlerini önceleyen yaklaşım içinde olmayacağı" görüşünde:
"Bugün ülkenin en önemli gündemi, cumhurbaşkanlığı seçiminin kazanılması. Çünkü orada anayasal düzeni dikkate almayan, hukukun üstünde konumlandırılan bir cumhurbaşkanı var. Türkiye'nin öncelikle bunu aşması, hukuk devleti ve demokrasiye dönmesi gerekiyor. Bunun ötesinde, seçim sistemi ne olursa olsun, muhalefet seçimi kazanacak. Cumhurbaşkanı seçilmek için yüzde 50+1 gerekiyordu, şimdi de öyle.
"Öyle seçim kanunlarında değişiklik yaparak, hile yaparak aslında seçim yasasının temel felsefesi olan adil ve hür seçim yerine 'Bize kazandırsın' şeklinde bir mantıkla seçim kanunu yaparak seçim kazanılmıyor.
"Muhalefet açısından değişen bir durum yok. Partiler kendi menfaatlerini önceleyecek bir tablo içerisinde değil. Türkkiye ya Putin'in yönettiği Rusya'ya kalıcı olarak dönecek ya da AB standartları doğrultusunda adım atmak için cumhurbaşkanlığı seçimini muhalefet kazanacak. Biz bunu oylayacağız. Diğerleri ikincil, üçüncül meseleler".
Saadet Partisi: Baskın seçim olabilir
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, önümüzdeki seçimlerde Cumhur İttifakı ortaklarının "artık oya ihtiyaç duyduğu" bir sürecin yaşanacağını düşünerek, eriyen oylarına çare umuduyla bu düzenlemenin getirildiği görüşünde.
Asıl MHP'nin bu yasaya "Evet" demesinin dikkat çekici olduğunu belirten Kaya, "MHP böyle bir yasaya evet demişse, ya Adalet ve Kalkınma Partisi listelerinden seçime girecekler veya farklı bir pazarlık var. Yoksa buna evet demesi mümkün değil" iddiasında bulunuyor.
İktidarın "baskın seçimi" gözden kaçırmak için bu düzenlemeyi gündeme getirmiş olabileceğine de dikkat çeken Kaya, teklifin "muhalefette çatlak yaratacağı" görüşüne ise katılmıyor:
"Bizim parti olarak iki hedefimiz var. Birincisi ülkenin yeni iktidarını tayin etmek, ikincisi nitelikli bir şekilde Meclis'te temsil edilmek. Bunu sağlamak için yöntemler konuşulur, tartışılır. Ama şimdiden suyun derinliğini görmeden dalmamak lazım.
"Mesela erken seçim tartışmalarının bu teklif nedeniyle sona erdiği lakin herkesin kendini bu kanuna göre hazırladığı bir süreçte baskın seçim olabilir. O nedenle ittifak konusu seçim zamanı gündeme gelir.
"İkincisi, altılı masanın dağılması gibi bir şey olmaz. Çünkü altılı masa milletin talebi ve bu talep hala diri ve canlıyken masanın dağılması sözkonusu olmaz. Bizim sistemi değiştirmemiz, daha demokratik, hukuk devletine yaraşır bir sistemi inşa etmemiz lazım. Yoksa bizim üç milletvekili fazla çıkarma, diğerinin iki milletvekili çıkarmasının millete faydası yok.
HDP: Muhalefet ittifakları içinde tartışma yaratılması hedeflendi
"Üçüncü ittifak" görüşmelerini yürüten HDP'nin Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ise iktidarın "kendi devamlılığını sağlamak için" seçim yasasıyla oynadığını söylüyor.
İktidardan zaten böyle bir hamle beklediklerini belirten Oluç, iktidarın "politik bir hamle" yaptığını, muhalefetin de benzer bir tutum sergilemesi gerektiğini belirtiyor:
"İttifak yapmanın parlamento seçimleri için matematiksel bir anlamı kalmadı. Bundan sonra ittifak yapmanın anlamı tamamen politik hedeflerle ilgili olacak. Bu sisteme göre düşük oy alan partilerin de ittifak içinde milletvekili çıkarmaları kolay değil, dolayısıyla başka formüller düşünülebilir, başka partinin listelerinden girmek gibi. Aslında ittifakların içinde bu tür tartışmaların olması hedeflendi.
"Muhalefet, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni değiştirmek, güçlü bir demokrasiyi inşa etmeyi düşünüyorsa, politik anlamı olan ittifaklar inşa etmeli. İktidar ortakları politik bir hamle yaptılar aynı zamanda. Muahlefetin de bu durumu değerlendirip politik hamleler yapması lazım.
6'lı masadan ilk değerlendirme: İktidar kendi ayağına sıktı
Öte yandan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakatını hazırlayan altı muhalefet partisi, "geçiş sürecinin yol haritasını" çalışmak için yeniden bir komisyon oluşturdu.
Önceki komisyonda yer alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, komisyona yeni katılan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Şenol Sunat, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nedim Yamalı, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Serhan Yücel ile Meclis'te ilk kez biraraya geldi.
Toplantıda, iktidarın 2018 seçimlerine göre hesap yaparak milletvekili sayısını artırma hesabı yaptığı, ancak bunun tutmayacağı belirtildi. "Gidici olan iktidar, kendi ayağına sıktı" yorumları yapıldı.
Toplantıda, muhalefet olarak "Cumhurbaşkanının seçim yasaklarından muaf tutulması" düzenlemesinin üzerine gidilmesi görüşü de dile getirildi.