Uluslararası Şeffaflık Derneği 2020 yılı Şehir Hastaneleri raporunu açıkladı. Rapordaki veriler, şehir hastaneleri kanalıyla devlet bütçesinin nasıl iflasa sürüklendiğini gösteriyor.
Uluslararası Şeffaflık Derneği’nce hazırlanan şehir hastaneleri 2020 raporu yayınlandı. Raporda şehir hastanelerinin vatandaşın vergilerini ve kamu kaynaklarını nasıl hortumladığını gösteren skandal denebilecek tespitler var.
Şehir Hastanelerinin maliyeti, klasik kamu ihale yöntemlerine göre çok daha yüksek. Bilkent Şehir Hastanesi’nin maliyeti, klasik ihale yöntemlerine göre yüzde 173 daha maliyetli. Kayseri şehir Hastanesi’nin 3.5 yıllık kirasıyla hastanenin kendisini yeniden yapmak mümkün.
Şehir hastanelerinin sözleşmeleri ve kira bedelleri ticari sır gerekçesiyle kamuoyu ile paylaşılmıyor. Kalkınma bakanlığı öngörülerine göre 10.6 milyar dolarlık sözleşme karşılığında 30.3 milyar dolar kira ödenecek. Döviz üzerinden yapılan sözleşmeler, her yıl artan bir yük olarak genel bütçeye yansıdı.
KİRALARINI BİLE KARŞILAYAMIYORLAR
2020’nin ilk 3 ayında, Şehir Hastanelerinin kira bedelleri 817 milyon 301 bin TL, hizmet bedelleri ise 648 milyon 480 bin TL olarak gerçekleşti. Yani hastaneler elde ettikleri gelirlerle kiralarını bile karşılayamıyorlar. Çünkü Türk Lirası olarak gelir elde ederken, borçlarını döviz olarak ödüyorlar.
Türkiye’de dünyada uygulamalardan farkı olarak hastaneleri yapan şirketlere, şehir merkezindeki kamu hastanelerinin taşınmazları otel, rezidans ve avm yapmak üzere bedelsiz devredilecek.
2018 ve 2019 yılında bütçeden “şehir hastaneleri” için ayrılan toplam 8.75 milyar lira ile 150 yataklı tam teşekküllü 64 hastane ve 400 yataklı 26 devlet hastanesi yapmak mümkün.
Rapora göre şehir arazileri dere yataklarına, bataklıklara ve verimli tarım arazileri üzerinde kuruldu. Hastaneler yapılırken, ulaşım kolaylığı göz önüne alınmadı. Şehir hastanelerine şehir merkezinden ulaşım 30 ila 150 TL arasında, ulaşım süresi ise 10 dakika ile 1 saat arasında değişiyor.