Tarım işçisi bir kadın, “Kazandığım paranın üçte ikisini şekere yatırıyorum. 25 liraya şeker olur mu? Bu kadar fazla şeker pancarı varken bu fiyata şeker almak istemiyorum. Yazık değil mi bana? Bakın ellerimin haline. Şeker üretiminde emek veren benim, bu şekeri 25 liraya almak istemiyorum. Şeker fiyatlarını düşürün” diye konuştu.
“TOZU TOPRAĞI YUTUYORUM”
Tarım işçisi kadın, “Ben, çoluğumla çocuğumla emek veriyorum, tozu toprağı yutuyorum, sonra da çıkıp şekeri 25 liradan alıyorum. Bu kadar yetişen şeker pancarı, üretilen şeker nereye gidiyor” diye sordu.
Ömer Fethi Gürer ise kilosu 5 lira 70 kuruş iken şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin bir sonucu olarak şeker fiyatlarının 4-5 katına çıktığını ve şekerin karaborsaya düşürüldüğünü belirterek şunları söyledi:
“SEBEP İKTİDARIN İŞ BİLMEZLİĞİ”
“Ülkemizde şeker krizi yaratıldı ve ürün karaborsaya düştü. 2021 yılında, 19,5 milyon ton şeker pancarı yetişeceği tahmin edildi. Eylül ayında kampanya başladı. Aralık 2021’de kampanya süreci bitti. 2 milyon 700 bin ton şeker üretilerek depolara konuldu. Türkiye’de 21 üründe arz açığı olmasına rağmen şekerde arz açığı yoktu. Şeker pancarında yeterli üretim olduğu halde şekeri karaborsaya düşürdüler. Maliyetine göre hesap yapılsın. Stoklarda şeker varken neden karaborsaya düştü?
Yetkililer, ‘Ağustos ayına kadar stok yeterli’ açıklaması yaptı. Bu yolda, eylül ayında kampanya başlayıp ürün hasat edilerek fabrikaya teslim edilecek. Aralık ayına kadar şeker üretilecek. Şeker pancarı üretiminde düşme yok ise TÜİK verileri gerçek ise ürettiğimiz bize yetiyor ise neden şeker ithal ediyoruz? Kimler buradan rant elde edecek? Bunun, siyasi iktidarın iş bilmezliği ve rantçı, ithalatçı politikaların sonucu olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum.”