Bayraktar, "Mücadele politikayı, siyaseti gerektiriyorsa burada biz korkup da geri dönecek değiliz" dedi. Selçuk Bayraktar gündem olan siyaset çıkışına açıklık getirerek ''planım yok'' dedi.
Ankara’da heyecanla karşılanan TEKNOFEST, Türk gençlerine teknoloji ve savunma sanayi alanında yerli projelerini sergileme imkanı veriyor. TEKNOFEST’in öncü adı Türk İHA’ların mimarı Selçuk Bayraktar dikkat çeken açıklamalarda bulunmuş oldu.
Siyasete gireceği yönündeki iddialara yanıt vermekten kaçınan TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, bu mevzuda ilk kez net bir açıklama yaptı.
''MÜCADELE SİYASETİ GEREKTİRİYORSA GERİ DÖNMEYİZ''
Patronlar Dünyası’ndan Toygun Atilla’ya konuşan Bayraktar, "Milli teknoloji hamlesi idealini gerçekleştirme yolunda sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ne gerekiyorsa, mücadele neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Yani mücadele politikayı, siyaseti gerektiriyorsa burada biz korkup da geri dönecek değiliz ki" ifadelerini kullandı.
''SİYASETE GİRME PLANIM YOK''
A Haber'e konuşan Selçuk Bayraktar, gündem olan siyaset sinyali çıkışına açıklık getirdi. Bayraktar şu ifadeleri kullandı:
''Siyasete girme gibi bir planım yok. Bugüne kadar da hiç olmadı. Ben o zaman da aynen bu şekilde yanıt verdim. Benim teknoloji hamlesi idealini gerçekleştirme planım var.
Nasıl ülkeme yararlı olabilirim insanlığa yararlı olabilirim yönünde hayallerim oldu. Ama bu mücadele etmeyeceğim anlamına gelmiyor aynen dün de o cevabı vermiştim. Gazeteler siyasete giriyor gibi yorum yaptılar. Siyasete girme planım yok. Sonuna kadar mücadele etme planım var. Bu mücadelede ne gerekiyorsa yapma planım var.''
Hiçbir zaman siyasete girme gibi bir hayali olmadığına vurgu yapan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir düşünün; uçaklarımız dünyanın en fazla ülkesine ihraç edilmiş, gelirlerimiz dünyada hiçbir benzeri olmaz şekilde sanayi şirketleri açısından yüzde 82’si yurt dışından, ihracattan… Dünyadaki teknoloji firmalarına baksanız onlarda bile çok az bulursunuz örnek çok çok azdır… Şimdi böylesine bu kadar büyük bir mücadele verirken elbette bunlar ülkelerin güvenliği için kullanılan sistemler bu kadar dünyada biliniyorken; yani şimdi Azerbaycan’daki harekatı düşünün ne kadar düşmanlık yapıldı değil mi? Azerbaycan kendi topraklarında yaptı bu harekatı. Bütün uluslararası meşruiyetini düşünün kendi işgal edilmiş topraklarında yaptığı savunma harekatından dolayı dünyanın her tarafından tehditler ambargolar yağdı değil mi? Şimdi bunlardan korkmayıp, mücadelenin farklı şekilde de verilmesi gerekiyorsa elbette o şekilde de vereceğiz demektir… Ama dediğim gibi böyle bir hayalim olmadığı gibi biz yaptığımız işi insanlığın faydasına, ülkemizin faydasına en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz."