30 Nisan günü Furkan Vakfı üyelerinin itifâkta bulunduğu sırada polis ve bekçiler camiye baskın yaptı. Camiye ayakkabılarla girilmesi ve bekçinin camide biber gazı sıkması kamuoyunda infial yarattı. Bunun üzerine Gaziantep Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek emekliliğini istedi.
Ertesi gün Furkan Vakfı üyelerini yine itikâfta olduğu sırada Adana’daki camilere baskın yapıldığı ve Furkan Vakfı Başkanı Alparslan Kuytul’un da aralarında olduğu 400 kişi gözaltına alındı. Furkan Vakfı, Alparslan Kuytul’dan haber alınamadığını öne sürerek, Adana Emniyeti’nin önünde toplandı.
Medyablok’tan Ali Isıyel’in Youtube yayınına katılan Alparslan Kuytul’un eşi Semra Kuytul son gelişmeleri anlattı. Semra Kuytul, “Camiye işgal etmişiz gibi bir ithamda bulundular. Bu çok ağır bir itham bir müslüman için. Halbuki beş tane müslüman camiye gitmiş, caminin Kur’an’ı Kerim-i’ni almış okuyor ve bunu da izinli bir şekilde yapmış. İmam ile konuşarak. Fakat sonrasında imamlara gelen talimat, ‘camide itifâk yapılmaması’. Hele ki bunu biz yani Furkan Vakfı yapıyor ise kesinlikle emniyete belirtilcek diye. Sonrasında ise o nahoş görüntüler ortaya çıktı“ dedi.
Pandemide neden böyle bir ibadet yapıldı?
Geçen sene koronavirüs sebebiyle böyle bir ibadet yapmadıklarını söyleyen Kuytul; kongrelerin, taziyelerin yapılması devlet erkanının iftarlar veriyor olmasına dikkat çekerek bu sene bu sürecin laçkalaştığını söyledi. Ramazan’da camilerin mahyalarının açılmamasını eleştiren Semra Kuytul, evlerimine astığı’ Hoş geldin Ramazan’ brandalarının birçok ilde zabıta, polis ekipleri tarafından kaldırıldığı söyledi ve “Bundan da mı bulaşıyor virüs” diye sordu. Kuytul, “Ramazan’ı bize zehir etmek için uğraşıyorlar” dedi. Camide itifâk yapmanın pandamı kurallarına aykırı olmadığını ileri sürdü ve “Koca bir camide 10 kişi oluyor, ortada lebalep bir durum da söz konusu değil” dedi.
“AK Parti dini vitrine aldı"
Semra Kuytul’a AK Parti’nin dini geriye attığı ve unutmasına sebep olduğu eleştirisi sorulduğunda ise “AK Parti ile din hayata karışmadı ama dindar pozisyonda görülen insanların vitrindeki görüntüsü arka plandaki yıkımı örtmek için kullanıldı” yanıtını verdi.
Adana'da ne yaşandı?
Semra Kuytul, son 10 günde itifâkın yapıldığını ve bu sebeple pazar akşamı birçok ilde itifâka girildiğini söyledi. Gaziantep’te cami baskını olayı yaşandıktan sonra diğer illerde herhangi bir müdahale gerçekleşmediğini belirten Kuytul, pazartesi günü polis ekiplerinin camileri dolaşıp sayı ve kimlik topladığını söyledi.
Akşam bir olay olabileceğini beklediklerini söyleyen Semra Kuytul şunları söyledi:
“Her camide imamın şarterleri indiriyor, camidekilere dışarı çıkmasını söylüyor kabul edilmeyince üstlerine kapıyı kilitliyor. Tuvalet ihtiyaçları için bile çıkamıyorlar. Dışarıda da polisler bekliyor. Gece ikiye kadar bu şekilde hapsedildiler. Gece bir buçuk gibi telefonlarla ulaşamamaya başladık. Sonrasında öğrendik ki 40 camiye baskın yapılmış, hepsi emniyete götürülmüşler. Öncesinde gelip caminin güvenlik kameralarını kapatmışlar ve jammer getirerek tüm sinyalleri kesmişler. İçeri girince ilk yapılan şey telefonları toplanmış, sonra da gözaltına alınmış. Biz bu sebeple haber alamıyormuşuz. Benim oğlum 14 yaşında o da gözaltına alınmış.”
‘Camilerde itikâf yapan müslümanlara baskın’ yapıldığını söyleyen Kuytul, bu hangi iktidarda olursa olsun eleştirileceğini ifade etti. Kuytul, ibadethanelerin dünya çapında kutsal kabul edilen mekanlar olduğunun altını çizdi.
Kuytul şu sözlerle yaşananları anlattı:
“Bu çok büyük bir facia. Kur’an okurken insanlar ellerinden çekilerek, camiden yaka paça gözaltına alınıyorlar. Söylenen şey ‘Neden dışarıdasınız? Yasak var’. Onlar da diyorlar ki ‘Dışarıda değil, camideyiz’. Bunu kabul etmiyorlarsa da neden gözaltına alıyorlar, sokağa çıkma cezasını yazın, neden yaka paça gözaltına alıyorsunuz? Utanç verici bir durum ortaya çıktı.”
"Eşimle günlerce görüşemedim, avukatlara zorluk çıkardılar"
İki gün boyunca bekletildikten sonra dün gece boyu Alparslan Kuytul’un ifadesinin alındığını söyleyen Semra Kuytul, “Sabah 7 buçuktan sonra avukatlar girmeye çalıştı. Görüştürmediler. Ben eşi olarak birinci derece yakını olarak görüşmek istedim, ısrar ettim fakat izin vermediler. Avukatların görüşme hakkı olduğunu söylediler, fakat avukatlarla da görüştürmüyorlar. Ben eşi olarak 3 gündür zaten göremiyorum fakat avukatlarla da görüştürmüyorlar” ifadelerini kullandı.
Basın açıklaması yaptıktan sonra ve durumu kamuoyuna açıkladıktan hemen sonra avukatlarla görüştüldüğünü söyleyen Kuytul, “Ben protesto yaptıktan sonra görüştürdüler avukatlarla” dedi. Semra Kuytul “Görüşmek yasal hakkımızken neden biz çeke çeke almak zorundayız” sorusunu sordu. Kuytul, ifadesinin alınmasına rağmen hâlâ neyi beklediklerini bilmediklerini söyledi.
İtikafa devam edilecek mi?
Diğer yerlerde halihazırda devam ettiğini söyleyen Kuytul, serbest bırakılanların itifâka devam ettiğini söyledi. “Dini değerlerimize sahip çıkma mücadelesi veriyoruz. Derdimiz sadece İtikâf değil biz dini değerlerimize sahip çıkıyoruz” dedi.
Cübbeli Ahmet'e yanıt
Cübbeli Ahmet lakabıyla tanınan Ahmet Ünlü’nün camiye baskından “Furkan Vakfı’nın provakasyonudur” açıklamasını değerlendiren Kuytul, muhalif pozisyona getirildiklerini söyledi. Dost acı söyler mantalitesiyle uyarılar yaptıklarını ve bu sebeple diğer cemaatlerle aralarındaki uçurumun arttığını belirtti.
Ünlü’ye ise, “Cübbeli Ahmet gibi kimselerin, sürekli iftira atmasını tasvip etmiyorum. Konuyu böyle izah etmek istemiyorum ama kendisi yalaka pozisyonunda biri. Attığı iftiralar kul hakkıdır, haramdır” dedi.
"İslami camiadan ses çıkması AK Parti'nin zoruna gitti"
Kuytul şunları söyledi:
“Biz Kur’an’ın ışığında hareket edilmesi gerektiği inancıyla hareket ediyoruz. Sadece AK Parti hükümetiyle değil alakalı değil biz tüm partiler ile İslami bir çalışma yapılacağını düşünmüyoruz. Bizim koltuklarla, makamlarla derdimiz yok, İslam’ı insanlara anlatma derdimiz olduğu için partilere mesafe koyduk. Bir de bunun üzerine AK Parti’nin İslam aleyhine uygulamaları olunca hocaefendi tepki gösterdi. İslami camiadan bir sesin çıkması onların zoruna gitti. Tamamen muhalif bir pozisyona geldik. Bu yüzden bunu yaşıyoruz.”
"AK Parti döneminde İslam'a yönelik baskı arttı"
Kuytul, aslında çok bir şeyin değişmediğini AK Parti’nin sadece başörtüsü sorununun çözüldüğünü söyledi.
Kuytul şunları söyledi:
“Koalisyon döneminde de biz İslami faaliyetlerimize devam ediyorduk. Baskı altında değildik. AK Parti dönemiyle birlikte İslam’a baskı daha fazla arttı. Eğer bu baskı CHP döneminde olsaydı, müslümanlar ‘neden böyle oluyor’ diye tepki gösterirdi. AKP döneminde artınca ise, bizi sanki fitneci gibi görmeye başladılar.Diyelim ki başka bir iktidarda faaliyetimiz engellendi buna tepkimizi verebiliriz ve bizi anlar müslümanlar. Ama böyle bir iktidarda olunca, ‘başımızdakiler müslüman neden sizi engellesinler’ diye bir önyargı ile karşılaşıyoruz. Ama biz engelleniyoruz. Biz CHP döneminde konferanslar yapıyorduk, İslam faaliyetlerimize devam ediyorduk. Her zamanki gibi sıkıntılar vardı ama bu kadar yoktu. Başımızdakiler zaten namaz kılan insanlar sanki sorun çıkaranlar bizmişiz gibi görünüyoruz.”