Şenol Güneş, Passolig ve tribün cezalarıyla ilgili anlayamadığı konuların bulunduğunu belirtti.
Beşiktaş taraftarının maçlarda tribünleri doldurmadığının ifade edilmesi ve şampiyonluk yarışında bunun motivasyonlarını düşürüp düşürmediğinin sorulması üzerine Güneş, şöyle konuştu: "Beşiktaş'ın taraftarı gururudur, marka değeridir. Şunu da söyleyeyim Türkiye'de sadece taraftarlarla ilgili sorunumuz yok. Passolig ve cezalarla ilgili anlayamadığım konular var. Nasıl bir anlayıştır, 10 kişi küfür ediyor, o tribün kapanıyor. Orada izleyenlerin günahı ne? 'Hayır ama onların yerine başkası gelebilir' diyorlar. Peki o gelenlerin günahı ne? Futbolseverleri kaçırıyoruz. Bu, futbol adına cinayet. Param olsa, bir grup oluştururum, bunlar küfür için gelirler. Ceza alırlar, haftaya bir grup daha getir ötekiler de ceza alsın. Ekonomik gücünüz varsa, taraftarı paralı asker olarak kullanabilirsiniz."
Güneş, güzel futbollarını devam ettirip sonuç aldıkça taraftarların tribüne geleceğine inandığını vurgulayarak, "Taraftarımız gelmeme sebebi arasında uygulanan cezalar var, sahanın farklı olması, maçın hafta içi oynanması gibi bir sürü neden var" diye konuştu.
Bir basın mensubunun "Yakında Vodafone Arena açılacak ama burada da bir devamlılık oldu. Size sorulsa, bu sezonu burada mı tamamlamak istersiniz?" sorusu üzerine Güneş, şunları kaydetti: "Buraya alışana kadar bir zaman geçti. Uzun zamandır gol de yemiyorduk. Bir alışkanlık var ama taraftarın sorunları var. Yönetim de uzun süredir çalışıyor ve bir an evvel geçmek istiyor. İşin ekonomik, teknik bir sürü boyutu var. Hoca olarak derseniz iyi bir sahada, ambiyansta oynamak daha iyi ama orada zemin nasıl olacak yaşayıp göreceğiz. Alıştığımız için bu değişikliği bir daha yapacağız gibi görünüyor."
Şenol Güneş, karşılaşmanın ardından siyah-beyazlı taraftarların kendisini tribüne çağırması ve yönetim kurulunun da kendisini alkışlamasıyla ilgili bir soruya ise şu cevabı verdi:
"Taraftarıyla, yönetimiyle, oyuncusuyla, teknik heyetiyle bir bütünüz. Taraftarlarımız ve oyuncularımız beni davet etti ve ben de buna icabet ettim. Çıkarken ben de yönetime el salladım. Onlara gönülden sevgilerimi gönderiyorum. Zaman zaman maç kaybettiğimizde gönül kırgınlıkları oluyor ama bunları aşmamız gerekiyor. Bir takımın başarısı ve büyüklüğü, taraftarı, oyuncusu ve yönetiminin bütünleşmesinden geçiyor. Ben de bunun bir parçasıyım. Taraftarımızı gönülden saygıyla selamlıyor ve seviyorum."