Sera Kadıgil'den kadına yönelik şiddetle mücadele komisyonuna Cevizoğlu'nun seçilmesine tepki

Sera Kadıgil, "Kadına Yönelik Şiddet ve Ayrımcılıkla Mücadele" amacıyla kurulan Meclis Komisyonu başkanlığına Mustafa Hulki Cevizoğlu'nun seçilmesini eleştirerek, bu komisyonların sadece gösteriş amaçlı olduğunu ve gerçek değişim sağlamayacağını vurguladı.

Sera Kadıgil, kadına yönelik şiddetle mücadele amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'na AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Hulki Cevizoğlu'nun başkan olarak seçilmesini sert bir şekilde eleştirerek, komisyonların gerçek bir değişim sağlamadığını ve yalnızca görüntü amaçlı kurulduğunu belirtti.

Türkiye İşçi Partisi Sözcüsü Sera Kadıgil, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Kadınların Her Türlü Şiddet ve Ayrımcılığa Maruz Kalmalarının Önlenmesi ve Mevcut Düzenlemelerin Gözden Geçirilmesi" amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nun başkanlığına AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Hulki Cevizoğlu'nun seçilmesine tepki gösterdi. Kadıgil, Hulki Cevizoğlu'nun "kadınlarımıss kadınlarımısss" şeklindeki ifadelerini eleştirerek, komisyonun amacına hizmet etmeyeceğini ve yalnızca kamuoyuna yönelik bir görüntüden ibaret olduğunu vurguladı.

Kadıgil şu sözlerle eleştirisini dile getirdi:
"Kadına yönelik şiddetle ilgili yine hiçbir işe yaramayacak, yalnızca gösteriş amaçlı kurulan 1652. komisyonun başına, 'kadınlarımıss kadınlarımısss' diye konuşan bir erkeğin getirilmesi harika bir hamle! 6 yıldır Meclis'teyim ve herhangi bir komisyonun gerçekten fayda sağladığını görmedim. Halka faydalı olabilecek yüzlerce kanun teklifi ve araştırma önergesi, AKP ve MHP'nin oylarıyla reddedilirken, her dönemde kamuoyunda ses yükseldiğinde bir komisyon kurulur, vekiller toplanır, uzmanlar dinlenir, ama sonunda yazılan rapor bir kenara atılır. Çünkü saray rejimi buna dayanıyor. Hangi düzenlemenin nasıl yapılacağı saray koridorlarında belirleniyor, Meclis'e ise sadece vitrin süsü olarak bakanlar gönderiliyor ve vekillere de komisyon adı altında 'gidin kum havuzunda oynayın' deniyor. Sonuçta, ne karar alınırsa alınsın, son söz sarayda söyleniyor. İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çıkılabilen bir rejimde 'kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadele' de böyle yüzeysel kalıyor."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.