Anayasa Mahkemesi'nin iki kez hak ihlali kararı verdiği Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın tahliyesi beklenen 13. Ağır Ceza Mahkemesi dosyayı Yargıtay'a gönderdi. TİP Başkanı Erkan Baş ve TİP’li milletvekilleri adliyenin önünde oturma eylemi başlattı.
"TAHLİYE KARARI YİNE ÇIKMADI"
TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve TİP milletvekilleri Sera Kadıgil ve Ahmet Şık, bugün Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının ulaşmasının ardından 13. Ağır Ceza Mahkemesi önünde toplandı. Tahliye kararının çıkmasını bekleyen heyet, ancak konuyu görüşen 13. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı Yargıtay'a gönderme kararı aldı.
TİP’li vekillerin karara tepki göstermesi üzerine, TİP Sözcüsü Sera Kadıgil şu açıklamaları yaptı:
“Üzerimde neyin güveni var biliyor musunuz? Vatandaşların da güveni olsun. Can o hapisten çıkacak. Sadece değil; Mine, Çiğdem, Osman Bey de çıkacak. Bu saray rejimi denen garabetin fikirlerinden dolayı içeride tutsak tuttuğu tüm arkadaşlarımız çıkacak. Onlardan boşalan yerlere de gerçek suçlular dolacak. O suçlulardan 3 tanesi hala arkamızdaki mahkemede oturuyorlar. Üstüne, cübbe giymiş olmak anayasayı ayaklar altına alabileceğin anlamına gelmiyor. Bu suçtur. Göstere göstere ‘Ben suç işliyorum’ diyor. Neye güvendiğini de çok iyi biliyorum.
Daha önce aynı suçu işleyen Akın Gürlek vardı. Şimdi bakan yardımcısı diye oturuyor. Bunlar da hevesleniyor ‘Acaba bizi de bakan yardımcısı yaparlar mı?’ diye. Yapsalar da yargılanacaklar. Cümlesi, bu ülkenin anayasasını, halkın iradesini tanımayan her kim var ise akıbetleri aynı olacak. Halkımızın da kaygısı olmasın. AKP yüzde 52 oy aldı diye müthiş bir şımarıklık içerisinde devam ediyor. Ama bu ülkede yüzde 92 oyla anayasasını geçiren Kenan Evren’in de ne olduğunu hepimiz biliyoruz. 1933’te yüzde 90’lar ile seçilen Hitler’in akıbetini de biliyoruz. Yüzde 2 fazla oy aldım diye bu ülkeyi babasının malı zanneden her kim var ise hesabını bu halka verecek.”
"NE OLMUŞTU?"
TİP'ten Hatay milletvekili seçilen Şerafettin Can Atalay'ın avukatları, "müvekkillerinin milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" talebiyle Yargıtay'a başvurmuştu.
Yargıtay'ın talebi reddetmesi üzerine Atalay, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuş, mahkeme de "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine ve Atalay'ın yeniden yargılanarak tahliyesine karar verilmesine hükmetmişti.
Anayasa Mahkemesince Atalay'ın yeniden yargılanması ve tahliyesi istemiyle yerel mahkemeye gönderilen dosya, yerel mahkemece karar verilmeden Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderilmiş, söz konusu ceza dairesi ihlal kararına uymamıştı.
AYM Genel Kurulu, 21 Aralık'taki gündem toplantısında da Gezi Parkı davası kapsamında 18 yıl hapse mahkum edilen Atalay hakkında AYM'nin verdiği ihlal kararına uyulmaması sebebiyle yapılan ikinci bireysel başvuruyu inceleyerek karara bağlamıştı.
Yüksek Mahkeme, Atalay'ın, "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma", "kişi hürriyeti ve güvenliği" ile "bireysel başvuruda bulunma" haklarının ihlal edildiğine hükmetmiş, ayrıca Atalay'a 100 bin lira tazminat ödenmesini kararlaştırmıştı. Gerekçeli karar, Resmi Gazete'de yayımlanmıştı.