Sezgin Tanrıkulu, partisine sitem etti: Beni kurtlar sofrasına attılar

Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) yönelik sözleri sebebiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hakkında soruşturma başlattığı CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, partisine olan kırgınlığını ilk kez İstanbul İl Kongresi'nde dile getirdi.

CHP’nin dün yapılan İstanbul İl Kongresi’nde konuşan Sezgin Tanrıkulu, isim vermeden Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ı eleştirdi.

Tanrıkulu, şu ifadeleri kullandı:

“İnsan haklarına sahip çıktığım için yaşam hakkına sahip çıktığım için birçok tehdit aldım. Yaşamıma dönük de tehdit aldım. Bana dönük yapılan tehditler, inanın buradan Diyarbakır’a yol olur fakat vız gelir tırıs gider bunu da bilin. Serzenişlerim var onu da söyleyeceğim. Bütün bu süreçte CHP’ye katıldığım andan itibaren tabii AK Parti’nin trol ordusundan, medyasından büyük tehdit aldım. Linç edildim, hedef gösterildim. Ama aynı zamanda partimiz içinden de bir grubun maalesef fakat maalesef nefret söylemine yakın itirazlarıyla karşılaştım. Neydi o biliyor musunuz ‘Ne işin var CHP’de. Bu lafı o kadar çok duydum ki parti içerisinde, Sıkıysa git Diyarbakır’dan memleketinden seçil’... Değerli dostlar İstanbul Türkiye’dir. Ne kadar Trabzon ise o kadar Diyarbakır’dır. Ne kadar Sinop’sa o kadar Ağrı'dır, İstanbul Türkiye’dir.

"Neredeyse bizim milletvekilimiz (değil) demeye getirdiler" 

Şimdi İstanbul milletvekillerine soruyorum, partimize soruyorum acaba gerçek İstanbul’un kaç milletvekili var? Ama bu itiraz parti içinden yalnız bana geldi, yalnız bana. O da şuydu; bir, insan hakları savunucusu olduğum için, iki; Kürt olduğum için. Bu itiraz hep karşıma geldi. Şimdi gene o zihniyetle mücadele ediyorum. Yakın zamanda linç edildim, linç edilmeye de devam ediliyorum fakat bunun zeminini hazırlayanları da biliyorum. Beni kurtlar sofrasına attılar ilk başta. Neredeyse bizim milletvekilimiz (değil) demeye getirdiler. Burada isim vermeyeceğim fakat içim dolu bunu bilin. Yaptıkları açıklamada, benden söz ederken ‘Diyarbakır milletvekili’ dediler ‘milletvekilimiz’ bile diyemediler. ‘CHP Milletvekili’ bile demediler. Ben buradan ilan ediyorum CHP Diyarbakır Milletvekiliyim bunu sizlerin kafasına kazıyacağım.

Pir Sultan’ın dediği gibi ‘En çok dostun gülü yaralar beni’ bunlar şikayet değil ben mücadeleye devam ederim. Tek başıma devam ederim ve örgütümle gençlerle devam ederim. Ama CHP’yi bu kibirden kurtarmamız lazım. CHP’yi devlet çizgisinden bir muhalefet yapan bir anlayıştan kurtarmamız ve değiştirmemiz lazım. Devlet çizgisinden AKP’nin çizdiği sınırlar içerisinde muhalefet yapılmaz. Biz AKP’nin bizlere çizdiği sınırları yıkmalıyız. Yeni bir yol bulmalıyız. Bu partinin kadınlardan, gençlerden, ezilenlerden yana olması lazım. Çekinerek, korkarak mahcup bir biçimde yapmaması lazım. CHP demokratikleşmeden Türkiye demokratikleşemez. Kendi milletvekili ile dayanışma göstermezse Türkiye’de dayanışmayı örgütleyemez. Yolumuz açık ve yeni bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz."