Siber Güvenlik Uzmanı açıkladı: "Patlayan telsiz modelleri ülkemizde kullanılan modeller değil"

Patlamaların arkasındaki teknik detayları açıklayan Demircan, patlayıcı düzeneklerin cihazlara tedarik zincirinin en kırılgan noktasında eklendiğini ve bu düzeneklerin uzaktan radyo frekanslarıyla patlatıldığını belirtti.

Lübnan'da, Hizbullah mensuplarına ait telsiz ve çağrı cihazlarının eş zamanlı patlamasıyla 32 kişi öldü ve binlerce kişi yaralandı. Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, bu patlamaların hibrit bir saldırı olduğunu, ne tamamen siber ne de sadece cihazlara müdahale olarak değerlendirilebileceğini ifade etti. Olayda önce cihazlara erişim sağlandığını, ardından bu cihazların uzaktan kontrol edilebilecek hale getirildiğini açıkladı. Demircan, "Patlayan telsizler Türkiye'de kullanılan modeller değil ve ülkemizde bu tür olaylara neden olabilecek cihazlar kullanılmıyor," dedi.

Patlamaların arkasındaki teknik detayları açıklayan Demircan, patlayıcı düzeneklerin cihazlara tedarik zincirinin en kırılgan noktasında eklendiğini ve bu düzeneklerin uzaktan radyo frekanslarıyla patlatıldığını belirtti. Bu nedenle, olayın siber ve fiziksel saldırıların birleşimi olan hibrit bir saldırı olduğunu söyledi. Ayrıca, cihazlara patlayıcı düzenekler eklenmediği sürece bu tür patlamaların mümkün olmadığını vurguladı.

Demircan, yabancı kaynaklı ve izinsiz yollardan ülkeye sokulan cep telefonlarının bu tür tehditlere karşı savunmasız olduğunu belirtti. "Saldırıların en zayıf noktası, bu cihazlara patlayıcı düzenek eklenmesi için tedarik zincirinin bir noktasında müdahale edilmesi," diye açıkladı.

Ayrıca Demircan, gelecekteki savaşların artık geleneksel yöntemlerle değil, siber saldırılarla başlayacağını öngördü. Bir ülkenin yaşamsal sistemlerine yönelik bu tür saldırıların, o ülkenin enerji, iletişim ve diğer kritik altyapılarının çalışamaz hale getirilmesiyle büyük hasara yol açabileceğini söyledi.

Hibrit saldırı modeline daha fazla dikkat çeken Demircan, bu olayda cihazların radyo frekanslarıyla manipüle edilerek tetiklendiğini ve bunun siber güvenlik ile fiziksel güvenliğin kesişim noktasında yer aldığını belirtti.

Demircan, bu tür olaylarla başa çıkmak için Türkiye'nin kendi teknolojisini geliştirip, dışa bağımlılıktan kurtulması gerektiğini de ekledi. Ülkenin kendi teknolojilerini geliştirerek dünyada siber güvenlik alanında güçlü bir pozisyona gelebileceğini söyledi ve Türkiye'nin bu alanda ilk üç ülke arasında yer alabilecek potansiyele sahip olduğunu belirtti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.