Eskişehir’de, Hz. Süleyman’ın kanını taşıdığını söyleyerek psikolojik rahatsızlığı olanlara kendi kanını içiren ve yaklaşık 13 milyon liralık vurgun yaptığı iddia edilen Sibel Gönül, suçlamaları reddederek, “Ben yaşam koçuyum. Ben kimseyi dolandırmadım. Bana danışan insanlarla yaptığım görüşmeler sonucu hizmetimin parasını alıyordum” dedi.
Eskişehir’de, sözde ‘dergah’ adıyla kurulan çiftlik evinde, psikolojik rahatsızlığı olanları tedavi ettiğini öne sürerek dolandırdığı öne sürülen Sibel Gönül (50), avukat oğlu Sadık Hamza Gönenli (25) ile bir suç ortağının yargılanmasına başlandı.
Yaklaşık 13 milyon liralık vurgun yaptığı iddia edilen Gönül, suçlamaları kabul etmeyerek, “Ben yaşam koçuyum. Ben kimseyi dolandırmadım. Bana danışan insanlarla yaptığım görüşmeler sonucu hizmetimin parasını alıyordum” dedi.
Tepebaşı Jandarma Komutanlığı ekipleri, Keskin Mahallesi'nde, 10 dönümlük arazide sözde ‘dergah’ olarak kullanılan çiftlik evinde, psikolojik rahatsızlığı bulunan kişileri para karşılığında ilginç yöntemler kullanarak tedavi ettiğini öne süren Sibel Gönül’ün dolandırıcılık yaptığı şikayetleri üzerine harekete geçti.
Geçen yıl ağustos ayında soruşturma başlatan ekipler, çiftlik evine operasyon düzenledi. Gözaltına alınan Avukat Sadık Gönenli tutuklanırken, firar eden annesi Sibel Gönül ise kısa süre sonra Sakarya'nın Serdivan ilçesinde yakalandı. Anne ve oğlu tutuklandı. Soruşturma sonunda, Sibel Gönül ve avukat oğlu Sadık Hamza Gönenli ile tutuksuz sanıklar Serkan D. ve Hasan C.B. hakkında, 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan Eskişehir 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açıldı.
'BÜYÜCÜ DEĞİL, YAŞAM KOÇUYUM’
Davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar Sibel Gönül ve Sadık Hamza Gönenli ile tutuksuz sanıklar Serkan D. ve Hasan C.B. katıldı. İfadesi alınan Sibel Gönül, suçlamaları kabul etmeyerek, yaşam koçluğunu yaptığını savundu. Gönül, “Büyücü ya da hoca değilim, ben yaşam koçuyum. Kazandığım paralarda oğlumun hesabını kullandım. Oğlum olduğu için herhangi bir sakınca görmedim. Ben kimseyi dolandırmadım. Bana danışan insanlarla yaptığım görüşmeler sonucu hizmetimin parasını alıyordum. Oğlumun hesabını ben kullanıyordum. Kendi hesabımın şifresini kaybetmiştim, suçsuzum” dedi.
Tutuklu sanık Hamza Gönenli de suçlamaları kabul etmedi. Kimseden para almadığını anlatan Gönenli, “Ben kimseden para almış değilim. Birçoğunu tanımıyorum. Suçun ne unsurlarla ne şekilde işlendiği dahi belli değildir. Yaklaşık 7 aydır tutukluyum. Suç işlemedim. Beraatımı istiyorum. Suç işlediğime dair şüphe dahi yoktur. Annem yaşam koçu olarak çalışıyordu. Hesabımı kullanmasında sakınca görmedim” diye konuştu.
‘2 MİLYON LİRA KAPTIRDIM’
Davanın tutuksuz sanıklarından Serkan D., Sibel Gönül’ün etkisinde kalarak 2 milyon lira parasını kaptırdığını öne sürdü. Sanık Serkan D. ifadesinde, şunları anlattı:
"Sibel benim hesap numaramı istedi. Para geleceğini söyledi. Ben de bu paraları çekip, Sibel’e verdim. Kim neden gönderdi bilmiyorum. Sibel hacizle ilgili sorun yaşamış. O yüzden kendi hesabını kullanmak istemediğini söyledi. Ben Sibel’den yaşam koçluğu desteği aldım. Sibel’e 2012’de kayınvalidemin rahatsızlığı sebebiyle gittim. Doktorlar teşhis koyamıyordu. Hoca olarak söylenen Sibel’in yanına gittim. Kayınvalidemi götürdüm. Seanslar uyguladı. Sibel bizim üzerimizde büyüler olduğunu söylüyordu. Seanslarda büyü olduğunu söyleyerek, seccade üzerine bizi alıyordu. Yumurta veriyordu. Yumurtaları ya yakıyorduk ya da gömüyorduk. Seanslarda ayna, kilit kırıyordu. Bazen de su veriyordu. Suyun ve yumurtaların okunmuş olduğunu söylüyordu. 'Çıkmaz sokağa gidin, suyu dökün' diyordu. Döküyorduk. 'Kör kuyuya dökün' diyordu. Yapıyorduk. Her seansta para veriyorduk, kurban istiyordu. Küçük meblağlarla başladı sonra yükseldi. Sibel, bir keresinde beni aradı ve 'Kan almamız lazım' dedi. Biz de kendi kollarımızdan kan aldık. Kendisinin peygamber soyundan geldiğini söylüyordu. Üstün niteliklerinin olduğunu söylüyordu. Hz.Süleyman’ın kanını taşıdığını söylüyordu. Sibel, Mevlana'nın, Şeyh Edebali'nin ruhlarıyla iletişim halinde olduğunu belirtiyordu. Biz inanıyorduk. Etkisinde kalarak 2 milyon liramı kaptırdım, yeterince mağdur oldum.”
Mağdurlar ise Sibel Gönül’ün, her seferinde istediği parayı arttırdığını anlatarak şikayetçi olduklarını bildirdiler.
Mahkeme, Sibel Gönül ve oğlu Sadık Hamza Gönenli’nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
121 YIL HAPİS İSTEMİ
Eskişehir 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan davada Sibel Gönül hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 121 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İddianamede Sibel Gönül’ün ‘Nursema Edebalioğlu’ takma adını kullandığını ve kendisine ulaşan mağdurlara kendisinin peygamber, dört halife ve ermiş kişiler olarak kabul edilen bazı kişilerin isimlerini söyleyerek bunlarla görüştüğünü, kanının şifalı olduğunu, görülmeyen üstatlarla bağlantılarının olduğunu söyleyerek mağdurları ikna ettiği iddia ediliyor.
KOYUN KAFASIYLA BÜYÜ BOZMUŞ
İddianamede 27 mağdurun ifadelerine yer verilirken, kendisine ulaşan bir mağdura ‘sizde büyük var onu çözeceğim’ diyen Sibel Gönül’ün çamaşır leğenine kum birikintisi ve üzerinde koyun kafası ile kemiklerinin bulunduğu cisimleri göstererek ‘bu çivileri sökerek sizi bu büyüden kurtaracağım’ dediği ve karşılığında para aldığı bilgisine yer verildi. Ayrıca sanık Sibel Gönül’ün mağdurlardan birini evin içerisinde bir odaya alarak seccade üzerinde beklettiği ve dini söylemlerde bulunarak hareket yapmaya başladığı, elinde bulunan yumurtaları mağdurun vücudunun farklı yerlerinde sürdüğü, bazı mağdurlardan tedavi amacıyla seanslarda kan alıp, şifalı diyerek kendi kanını da içirdiği belirtiliyor.