Türkiye’de koronavirüs tedavisinde kullanılan Türkiye’nin Koronavirüs kullandığı, sıtma ilacına ilişkin çalışmalar Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından durdurulmasının ardından büyük bir tartışma başladı. Bazı ülkeler ilacın kullanımını hemen bıraktı. Türkiye’nin aralarında olduğu bazı ülkeler de tedaviye hala bu ilaçla devam ediyor. Peki şimdi ne olacak? Uzmanlar ne diyor? İşte tüm görüşler.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, bu kararın hidroksiklorokinin ölüm riskini artırdığını gösteren araştırmanın ardından alındığını açıklamıştı. DSÖ’nün hidroksiklorokinin klinik testlerini durdurmasının ardından Türkiye’de ilacın kullanımına devam edilip edilmeyeceği muamması sürüyor. Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol “Artık sonuçları gördük. Şuanda ‘klinik çalışma yapmıyorum’ demeyenin kullanmaması gerek” dedi.
Türkiye’nin Koronavirüs tedavisinde en önemli ilaç olarak kullandığı, Trump’ın hastalıktan korunmak için her gün içtiğini açıkladığı sıtma ilacı hidroksiklorokini Fransa yasakladı. Türkiye’de de tartışma var. Türk Tabipleri Birliği, Sağlık Bakanlığı’nı uygulama sonuçlarını açıklamaya çağırdı. Uzmanlar da ilaca mesafeli.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, gazeteci Yavuz Oğhan’ın Bidebunuizle kanalında pandemide son durumu ve Türkiye’de hidroksiklorokin kullanımını konuştu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın da kullandığını açıkladığı hidroksiklorokin için “Yan etkilerinden biri de santral sistemine zarar vermesi” diyen Şenol ilacın Türkiye’deki kullanımıyla ilgili görüşünü şöyle aktardı:
'HEKİM OLARAK ÇEKİNCELİ YAKLAŞTIM'
[caption id="attachment_169800" align="aligncenter" width="690"]
“Bu kadar politize olan ve bu kadar kutsallaştırılan bir ilaç görmemiştik. Fransız Dr. Didier Raoult ilaçla ilgili hem etik olmayan yayınlar yaptı hem de tuhaf anonslar yaparak empoze etti. Ben bir hekim olarak hep çekinceli yaklaştım. Tedarik olarak el altında bulunsun denilirken ilaçla ilgili yapılan çalışmalardan kötü sonuçlar çıkmaya ve etik ihlal haberleri gelmeye başlayınca kendi hastalarımın sorumluluğunu aldığım andan itibaren ilacı kullanmama seçeneğimi kullandım.” Bulaşıcı hastalıklar uzmanı hidroksiklorokin yerine parmak ucundan kan gazı almak, bazı kritik değerleri ölçmek gibi yakın gözlemle hastaların takibini yaparak emniyetli tarafta durmayı tercih ettiğini söyledi.
Hastaların büyük bölümünün zaten 5-7 günde iyileştiklerini söyleyen Şenol “Çok fazla hasta yığılacak paniğiyle kullanılması olağan bir durum. Ama artık sonuçları gördük. Şuanda ‘klinik çalışma yapmıyorum’ demeyenin kullanmaması gerek” dedi.
İNSAN KAYNAĞI BİR METOT DEĞİL
Şenol “Hastalara boşu boşuna mı ilaç verildi?” sorusuna “Bizde birebir yakın izleme yapabilecek hekimlerimiz vardı. Sağlık çalışanlarımızın özverisi sayesinde. Ama bu bir metot değil. İnsan kaynağı da tükenir. O yüzden her şeyi metodolojiye sokmak lazım. Başardığımız şeyler var ama daha doğru bakabilmemiz gerekiyor ki bundan sonrası da doğru ilerlesin” diye cevapladı.
“Türkiye’de, dünyada yapılmayan bir şey yapıldı” diyen Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Üyesi Dr. Halis Yerlikaya, ilacın kullanımına ilişkin DW Türkçe’ye şu bilgileri verdi:
“Kapıdan giren herkese semptomundan bağımsız olarak, mevcut klinik durumdan bağımsız olarak hidroksiklorokin verildi, bir başka antiviral tedavi verildi ve azitromicin diye bir antibiyotik uygulandı. Bilim kurulunun önerdiği rehberlerde yer aldı ve bu tedaviler bütün hastalara uygulandı.”
BAKAN KOCA: 1 MİLYON KUTU STOKLADIK
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Hiçbir ülke pozitif, şüpheli bütün vakalarda hidroksiklorokin ilacını erken dönemde kullanmadı. Şu an dünya bu ilacın peşinde. Ama biz bir milyon kutuya yakın ilacı daha baştan stokladık” demişti.
İlacı üreten Novartis firması da Sağlık Bakanlığı’na 400 bin doz bağış yaptıklarını bildirmişti. Koca, bir buçuk ay önce Türkiye’nin uyguladığı farklı tedavi yönteminin, akademisyenler ve üniversitelerin hızla yayın yaparak dünya kamuoyuna bildirileceğini söylemişti.
Fransa, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tehlikeli olabileceği uyarısının ardından hidroksiklorokin etken maddesinin kullanımını tamamen yasakladı. Hidroksiklorokin maddesi Fransa’daki hastanelerde yatan özellikle ağır Kovid-19 hastalarının tedavisinde sıkı kurallar altında kullanılıyordu. Ancak bazı hastalarda kalp ritim bozukluğu gibi ölüme yol açabilecek ağır yan etkilerinin görülmesi üzerine Fransa İlaç Kurumu’nun bu maddenin kullanımını durdurduğu belirtildi.
HANGİ ÜLKE BIRAKTI HANGİ ÜLKE DEVAM EDİYOR?
BİLİM KURULU ÜYESİ ATEŞ KARA: İLAÇ SAYESİNDE BAŞARI ELDE ETTİK
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, DSÖ’den çıkan kararın yasaklama değil, geçici süreliğine durdurma olduğuna dikkat çekti ve “Bu ilaç ülkemizdeki hastalarda erken başlanırken, bu sayede başarılı sonuçlar elde ettik. Kalp sorunu yaşayan hastalara söz konusu ilaç reçete edilmediğinden şimdiye kadar ciddi yan etki ve olumsuz durumlarla karşılaşmadık. Birkaç gün içerisinde DSÖ’nün aldığı karara ilişkin bir değerlendirme yapacağız” dedi.
TÜRKİYE: Bu etken madde, Türkiye’de de Bilim Kurulu’nun hazırladığı rehberde yer alıyor ve Kovid-19 hastalarının tedavisinde kullanılıyor.
HİNDİSTAN: Hindistan’ın en üst düzey biyotıp araştırmaları kurumu dün ülkedeki araştırmalarda hidroksiklorokin maddesinin “büyük yan
etkilerinin” görülmediğini açıkladı. Hindistan Tıp Araştırmaları Konseyi Başkanı Balram Bhargava sıtma ilacının zarar vermediğini ve belki işe yarayabileceğini söyledi. Öte yandan dünya genelinde üretilen hidroksiklorokinin yüzde 70’i Hindistan’dan geliyor.
BREZİLYA: Koronavirüs salgınıyla mücadelede sık sık eleştirilen Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro da hidroksiklorokini öven açıklamalar yaptı ve
Brezilya Sağlık Bakanlığı da DSÖ’nün açıklamasının ardından Kovid 19’a karşı bu maddenin kullanımını yeniden tavsiye etti.
CEZAYİR: Cezayir Tabipler Birliği Başkanı Muhammed Bekkat “Biz istenmeyen herhangi bir yan etki tespit etmedik” açıklamasını yaptı.
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ: HASTALARA AİT VERİLER AÇIKLANSIN
Sağlık Bakanlığı’nın 14 Nisan 2020 tarihli Kovid 19 Rehberi’nde olası/kesin Kovid 19 hastalığı tanısı ile hastaneye yatırılan veya ayaktan takip edilen tüm olguların tedavisinde hidroksiklorokin önerildiğini hatırlayan Türk Tabipler Birliği Sağlık Bakanlığını bu hastaların verilerini açıklamaya çağırdı. TTB açıklamasında “İzlenen olgularda tedavi başarı oranlarına, yan etkilere ilişkin herhangi bir veri veya bilgi henüz sağlık çalışanlarıyla veya kamuoyu ile paylaşılmamıştır. Sağlık Bakanlığı’nın veri/bilgi paylaşımı konusunda şeffaf olmaması, Dünya Sağlık Örgütü’nün hidroksiklorokin kullanımına ilişkin bir çalışmanın askıya alınması kararı ile daha da önem kazanmıştır” dedi.