Sivas Katliamı’nın üzerinden 25 yıl geçti: ''Türküler yanmaz''

Sivas''ta 33 sanatçı ve 2 otel görevlisinin yaşamını yitirdiği katliamın üzerinden 25 yıl geçti

Pir Sultan Abdal Şenlikleri’nin 4’üncüsüne katılmak üzere, 1993 Temmuz’unda sanatçı ve aydınlar Sivas’a gitti. Grupta bulunan Aziz Nesin’in Salman Rüşdi’nin “Şeytan ayetleri” kitabını Türkçeye çevirmesine tepki gösteren gerici gruplar, henüz aydınlar kente ulaşmadan Nesin aleyhinde bildiriler dağıtmaya başlamıştı. Bildiriler özellikle etkinlik için gelen yazar ve şairlerin kitaplarını imzaladığı Buruciye Medresesi etrafında dağıtıldı. Yerel gazeteler (Hürdoğan, Bizim Sivas , Hakikat, Yeni Ülke,Taraf) provokatif bildirileri manşetlerine çekerek Aydın ve sanatçıları hedef gösterdi. “Can Şenliği” oyuncuları davul eşliğinde bir gösteri yapmak için çağrı yaptı ancak cuma namazı için toplananlar “ezanı bastırmak istiyorlar” denilerek provoke edildi.

'CUMHURİYET SİVAS'TA KURULDU, SİVAS'TA YIKILACAK'

2 Temmuz günü cuma namazı çıkışında “Sivas laiklere mezar olacak”, “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak”, “Sivas Aziz’e mezar olacak” sloganları atan saldırganlar, şenliklerin yapılacağı Kültür Merkezi’ne taş ve sopalarla saldırmaya başladı. Kısa süre içinde kalabalıklaşan saldırganların sayısı on binleri buldu. Hükümet Konağı’nı da taşlamaya başlayan saldırganlar, buradan da Aydın ve sanatçıların bulunduğu Madımak Oteli’nin önüne geldi. Kalabalık, oteli sloganlar eşliğinde taş yağmuruna tutarken otelin önüne gönderilen bir grup asker, bir süre otel çevresinde bekledikten sonra ayrıldı.

'KORKMAYIN HER TÜRLÜ ÖNLEM ALINDI'

Otelde mahsur kalan Aydın ve sanatçılar ise dönemin Sivas Valisi, Emniyet Müdürü ve birçok yetkilisine ulaşarak önlem alınmasını istedi. Dönemin Başbakanı, İçişleri Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve parti liderleri de arandı. Yetkililerin “Korkmayın her türlü önlem alındı” sözlerinin aksine saldırı giderek daha vahşi bir hal aldı. Saldırganlar otelin önündeki araçları ters çevirip aldıkları benzinle Madımak Oteli’nin perdelerini tutuşturdu. Gün karardı…

'LAN YAKIN...'

Madımak Oteli'nin önünden çekim yapan İhlas Haber Ajansı'nın görüntülerinde otelin etrafını kuşatanların sloganları yanında sözleri de duyulmuştu. Biri otelin birinci katına çıkan saldırgana "Lan yakın" diye seslenirken, bir diğeri ilk alevin görünmesiyle "Cehennem ateşi işte!" diye seslenmişti. Kente davet edilen takviye kuvvetler ise zamanında gelmedi veya gelenler yetersizdi. 35 kişi otelde hayatını kaybetti.

Turgut Özal'ın ölümünden sonra Cumhurbaşkanı seçilen Süleyman Demirel'in yerine DYP Genel Başkanı seçilen ve Başbakan olan Tansu Çiller görevi devralalı henüz bir hafta olmuştu. Çiller'in Madımak Oteli'nde yaşananların ardından söylediği sözler ise siyasi tarihin hafızasına yazıldı:

"Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir."

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise olayın münferit olduğunu ve Alevi-Sünni çatışmasına dönüşmemiş olmasını vurguluyordu:

"Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş...Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır...Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır."

İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ise Aziz Nesin'i suçluyordu:

"Aziz Nesin'in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir."

Ozan Muhlis Akarsu, yazar Asım Bezinci, halk ozanı Nesimi Çimen, ozan Hasret Gültekin, şair Metin Altıok, karikatürist Asaf Koçak, şair Behçet Sefa Aysan, gazeteci Mehmet Kaynak, şair Uğur Kaynar, sanatçı Edibe Sulari’nin de aralarında bulunduğu 33 Aydın ve sanatçı ile 2 otel görevlisi, ateşe verilmiş otelde katledildi. Katledilenler arasında 12 yaşındaki Koray Kaya ile 14 yaşındaki ablası Menekşe Kaya, 16 yaşındaki Asuman ve 17 yaşındaki ablası Yasemin Sivri ile misafirleri Hollandalı üniversitesi öğrencisi Carina Cuanna da vardı.

NESİN'E LİNÇ GİRİŞİMİ

İtfaiye merdiveniyle kurtarılmaya çalışılan Aziz Nesin, merdivende darp edildi. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürüldü. Valilik tarafından Sivas’ta 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Fotoğraflarda itfaiye merdiveni önünde görülen kişi, Sivas Katliamı davasının bir numaralı sanığı, Sivas Belediye Meclisi’nin Refah Partili üyesi Cafer Erçakmak’tı. katliam yaşanırken dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyiniz” dedi. Demirel katliamdan sonra ise “Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş… Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır… Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır” diye konuştu. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller de, “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir” ifadesini kullandı. Dönemin Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ise olaylar sırasında telefonla Aziz Nesin ile konuşup “En kısa zamanda takviye güç göndereceğiz” demesine rağmen katliamdan sonra “Ne yapayım, yetkim yoktu” açıklamasını yaptı.

'YARDIM TALEPLERİM DİKKATE ALINMADI'

Sivas Emniyet Müdürü Doğukan Öner’in polislere “Müdahale etmeyin” emrini verdiği iddiaları tartışıldı ve katliamdan 8 gün sonra görevden alındı. Sivas Valisi Ahmet Karabilgin ise 9 Temmuz 1993’te görevden alındı. Görevden alındıktan sonra konuşan Karabilgin, “Birçok yerden yardım istedim. Yardım iş işten geçtikten sonra geldi. Taleplerimi dikkate almayanlara dokunulmadı” dedi. 24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olan, dönemin Sivas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu, seçim sürecinde katıldığı bir televizyon programında “Son dönemde Sivas hadiselerinin biraz daha rahat anlaşılır hale geldiği kanaatindeyim. Sivas olaylarını, 12 Eylül’de hapse girdik bu kadar üzülmedim” diye konuştu.

İLK DAVA SÜRECİNDE NE OLDU?
Çeşitli mahkemelerde başlatılan soruşturmalar o dönem kapatılmamış olan Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) son buldu. Mahkeme ise görevsizlik kararı vererek dosyayı Yargıtay'a gönderdi. Yargıtay ise dosyaya bakması gereken yerin Ankara DGM olduğuna karar vererek dosyayı geri gönderdi.

Ankara 1 Nolu DGM'ye sunulan iddianamede olayların nedeni, "şenliklere katılanlar" olarak gösterildi, Aziz Nesin'in varlığı "eylemin hazırlayıcı sebepleri" arasında sayıldı.

İddianamede şu ifadeler yer alıyordu:

"Hele hele Aziz Nesin'in İslam Dini'ne karşı tutum ve davranışları ve açıklamaları, kapalı bir salonda düzenlenen toplantıda terör örgütü militanları için saygı duruşunda bulunulması, eylemin hazırlayıcı nedenleri arasında sayılabilir."

DGM Başsavcısı Nusret Demiral dava henüz sonuçlanmadan, "Olayda örgüt yok, tahrik var" açıklaması yaptı. Görülen davanın karar metninde de buna paralel bir yaklaşım göze çarpmıştı. Gerekçeli kararda Aziz Nesin vurgusu vardı:

"...Sivas olaylarının devlete ve laik düzene yönelik olmadığı, Aziz Nesin'in Şeytan Ayetleri kitabını yayınlamasına duyulan öfke, kin ve nefretin oluşturduğu tahrik sonucu ve Aziz Nesin'e yönelik bir eylem olduğu, kast edilen Aziz Nesin olmasına rağmen hedefte sapma sonucu 37 masum insanın ölümü ile sonuçlanan bu olayların…"

Kararla birlikte 22 sanık hakkında 15'er yıl, 3 sanık hakkında 10'ar yıl, 54 sanık hakkında 3'er yıl, 6 sanık hakkında 2'şer yıl hapis cezası, 37 sanık hakkında da beraat kararı verildi. Ancak bu karar temyiz edildi.

Uzun süren hukuk süreci 2001 yılında sonuçlandı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin onadığı karar uyarınca, Cumhuriyete karşı örgütlü kalkışma girişiminde bulunan sanıklardan 33'ü ölüm cezası aldı; dördü 20 yıl, biri 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

DAVA ZAMANAŞIMINDAN DÜŞTÜ; ERDOĞAN, 'HAYIRLI OLSUN' DEDİ

Katliam sonrasında başlatılan yargı süreci de neredeyse katliamın kendisi kadar can yakıcıydı. Defalarca bozulan kararlar, mahkeme mahkeme dolaştırılan dosyalar, bozma kararları, ardından o bozma kararlarının iptali, yeniden başlayan ancak eskisini aratmayan hukuki süreçler…

Sivas katliamı davası 13 Mart 2012 de zamanaşımından düşürüldü. Ankara Adliyesi önünde karara tepki gösterenlere polis biber gazı ve basınçlı suyla müdahale etti. Olaylar sırasında çok sayıda kişi yaralandı. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, davanın zamanaşımından düşmesiyle ilgili “Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun” dedi

SANIK AVUKATLARI

  • -Şevket Kazan – Eski RP Milletvekili ve eski Adalet Bakanı
  • -Celal Mümtaz Akıncı – Afyon Barosu Başkanı ve AKP oylarıyla Anayasa Mahkemesi üyesi
  • -Hayati Yazıcı -Devlet Bakanı, AKP Genel Başkan Yardımcısı
  • -Haydar Kemal Kurt – AKP Isparta Milletvekili
  • -Zeyid Aslan – AKP Tokat Milletvekili, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın eski avukatı
  • -Hüsnü Tuna – AKP Konya Milletvekili
  • -Burhanettin Çoban – Afyonkarahisar AKP’li Belediye Başkanı
  • -Faik Işık – Erdoğan’ın ve Süleyman Mercümek’in avukatı
  • -İbrahim Hakkı Aşkar – 22. Dönem AKP Afyon Milletvekili
  • -M. Ali Bulut – AKP Maraş Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi
  • -Bülent Tüfenkçi – AKP Malatya İl Başkanı, Gümrük ve Ticaret Bakanı
  • -Halil Ürün – RP kayıp trilyon davası sanığı, AKP Afyon Milletvekili
  • -Mevlüt Uysal – AKP İstanbul Başakşehir Belediye Başkanı
  • -Nevzat Er – Eski AKP Eminönü Belediye Başkanı l Suat Altınsoy – AKP Konya İl Başkanı Yardımcısı
  • -Tayfun Karali – İstanbul Büyükşehir Belediyesi Darülaceze Müdürü
  • -Ferruh Aslan – İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Müdürü
  • -Ali Aşlık – Eski AKP İzmir İl Başkanı l Ekrem Bedir – Sakarya AKP Hendek Belediye Meclis Üyesi
  • -Eyüb Karagülle – Eski Saadet Partisi İlçe Başkanı
  • -Hasan Hüseyin Pulan – AKP İstanbul İl Disiplin Kurulu üyesi
  • -Hurşit Bıyık – AKP Trabzon İl Başkan Yardımcısı l Reşat Yazak – Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi
  • -Şevket Kazan – Eski RP Milletvekili ve eski Adalet Bakanı
  • -Celal Mümtaz Akıncı – Afyon Barosu Başkanı ve AKP oylarıyla Anayasa Mahkemesi üyesi
  • -Hayati Yazıcı -Devlet Bakanı, AKP Genel Başkan Yardımcısı
  • -Haydar Kemal Kurt – AKP Isparta Milletvekili
  • -Zeyid Aslan – AKP Tokat Milletvekili, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın eski avukatı
  • -Hüsnü Tuna – AKP Konya Milletvekili
  • -Burhanettin Çoban – Afyonkarahisar AKP’li Belediye Başkanı
  • -Faik Işık – Erdoğan’ın ve Süleyman Mercümek’in avukatı
  • -İbrahim Hakkı Aşkar – 22. Dönem AKP Afyon Milletvekili
  • -M. Ali Bulut – AKP Maraş Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi
  • -Bülent Tüfenkçi – AKP Malatya İl Başkanı, Gümrük ve Ticaret Bakanı
  • -Halil Ürün – RP kayıp trilyon davası sanığı, AKP Afyon Milletvekili
  • -Mevlüt Uysal – AKP İstanbul Başakşehir Belediye Başkanı
  • -Nevzat Er – Eski AKP Eminönü Belediye Başkanı
  • -Suat Altınsoy – AKP Konya İl Başkanı Yardımcısı
  • -Tayfun Karali – İstanbul Büyükşehir Belediyesi Darülaceze Müdürü
  • -Ferruh Aslan – İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Müdürü
  • -Ali Aşlık – Eski AKP İzmir İl Başkanı
  • -Ekrem Bedir – Sakarya AKP Hendek Belediye Meclis Üyesi
  • -Eyüb Karagülle – Eski Saadet Partisi İlçe Başkanı
  • -Hasan Hüseyin Pulan – AKP İstanbul İl Disiplin Kurulu üyesi
  • -Hurşit Bıyık – AKP Trabzon İl Başkan Yardımcısı
  • -Reşat Yazak – Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.