Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan Yardımcısı Mustafa Aydın, 19 Eylül'de İstanbul Şişli’deki beş yıldızlı bir otelde Nilüfer Özmen ile evlendi. Düğünü dikkat çekici kılan ise davetli listesi oldu; Aydın, BDDK'nın denetimi altındaki bankalar ve finans kuruluşlarının yöneticilerini düğününe davet etti.
Bu düğünde, banka müdürleri de dahil olmak üzere birçok davetli, çelenk ve takı konusunda adeta bir yarışa girdi.
"HUKUKİ BİR SKANDAL"
CHP Hazine ve Maliye Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Aydın’ın düğününe davet edilen bankacılık yöneticilerini eleştirerek durumu "etik ve hukuki bir skandal" olarak nitelendirdi. Karatepe, bu durumun bankacılık sektöründeki çürümüşlüğün tehlikeli boyutlara ulaştığını belirtti.
Karatepe’nin açıklamaları şöyle oldu:
"Bir kamu görevlisinin, denetlemekle yükümlü olduğu bankaların genel müdürlerini kendi özel düğününe davet etmesi ve bu kişilerin 150 bin ile 350 bin lira arasında bütçelerle düğüne katılmaları tam anlamıyla bir skandaldır. Bu, kamuya hizmet etmesi gereken kişilerin, kişisel çıkarlarını önceliklendirdiğini göstermektedir. Kamu bankalarının yöneticilerinin düğüne katılarak yüksek meblağlarda armağan vermeleri, kamu kaynaklarının kötüye kullanıldığının açık bir göstergesidir.
Tüm kamu bankası yöneticilerine zimmet çıkarılmalıdır. Kamu kaynaklarının bu şekilde kişisel ilişkiler için kullanılması kabul edilemez. Kamu görevlileri, kamu çıkarını kişisel çıkarlarının önüne koymak zorundadır. BDDK Başkan Yardımcısı Mustafa Aydın, aldığı tüm armağanları iade etmelidir; bu, topluma karşı bir sorumluluk ve etik bir zorunluluktur. Aydın’ın bu davranışı, kamu görevini suistimal etme anlamına gelmektedir ve derhal hukuki bir sürecin başlatılması gerekmektedir.
"SEKTÖRDEKİ ÇÜRÜMEYE DİKKAT"
BDDK gibi denetleyici bir kurumun, denetim altında olması gereken bankalarla bu denli iç içe olması, sektördeki çürümenin derinleştiğini göstermektedir. Kamu görevlilerinin kişisel çıkarlarını kamu yararının önüne koyması, ülkenin ekonomik geleceğine zarar veren tehlikeli bir süreçtir. CHP olarak, bu tür etik dışı uygulamaların sona ermesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.