Geçtiğimiz aylarda Sırbistan, Karadağ, Bosna Hersek ve Hırvatistan'dan bir araya gelerek bu ülkelerde "Diller ve Milliyetçilikler" konu başlıklı konferans serisi düzenleyen otuz dil bilimci kısa sürede ses getiren "Ortak Dil Deklarasyonu" yayınladılar.
Deklarasyonda siyasi konjonktürün yarattığı sosyal, kültürel ve ekonomik tahribatın bir ürünü olarak Sırp-Hırvatça dilinin manipüle edilerek parçalara bölündüğü vurgulanıyor.
Günümüzde Sırpça, Hırvatça, Boşnakça ve Karadağca gibi adlandırmalar verilen aksanların ayrı dillermiş gibi gösterilmelerine rağmen, teknik olarak aralarında yalnızca küçük farklılıklar olduğu görüşü öne çıkıyor.
Bu dillerin yeniden çok merkezli olarak standartlaştırılması çağrısını yapan dil bilimciler, aksanların ve kültürel farklılıkların bir üst kültürün zenginlikleri olarak görülmesi gerektiğini ifade ediyorlar.
Deklarasyonun taslak olarak yayınlanmasının ardından kısa süre içerisinde bahsi geçen ülkelerden iki yüzün üzerinde aydın, yazar, akademisyen ve sanatçının desteğini aldı.
Tarihsel Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin resmi dili olan Sırp-Hırvatça, o zamanlar bu aksanların hepsini kapsayan standartlaştırılmış bir dilin ismi olarak kullanılmaktaydı.