Slovakya Başbakanı Robert Fico, mayıs ayındaki suikast girişiminden bu yana ilk kez halkın karşısına çıkarak konuştu. Avrupa Birliği liderlerinin tepkisini çeken Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ı savunarak, "Sağlık durumum izin verseydi, Kiev ve Moskova'ya Macaristan Başbakanı Orban ile birlikte ben de giderdim" dedi. Fico, dün akşam Slovakya'da resmi tatil olarak kutlanan Aziz Kiril ve Methodius Günü vesilesiyle başkent Bratislava'daki Devin Kalesi'nde düzenlenen programda konuştu. Program, bölgedeki Slav halklarının 9. yüzyılda Hristiyanlığı kabulünde önemli rol oynayan Bizanslı Hristiyan misyonerler Aziz Kiril ve Metodius'un Orta Avrupa'daki Slav devleti Büyük Moravya'ya gelişinin anısına düzenlenmişti. Fico konuşmasında, ilerlemeci ve liberal ideolojilerin Slovakya'ya zarar verdiğini öne sürerek, "Bunlar bu ülkeye zarar veren, belki de birkaç günlük ideolojilerdir. Slovakya'yı Batı medeniyetinin bir karikatürü gibi olan ülkelerden biri olarak görmek istemiyorum. Biz gururlu bir ulusuz," diye konuştu.
"MACARİSTAN BAŞBAKANINA DUYDUĞUM HAYRANLIĞI İFADE ETMEK İSTİYORUM"
Fico, konuşmasında Moskova'da Putin'le görüştüğü için Avrupalı liderler tarafından sert bir şekilde eleştirilen Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ı savundu. Slovakya Başbakanı, "Kiev ve Moskova'yı ziyaret etme konusunda tereddüt etmeyen Macaristan Başbakanına duyduğum hayranlığı ifade etmek istiyorum. Sağlık durumum izin verseydi, Kiev ve Moskova'ya Orban ile birlikte ben de giderdim. Yeterince barış görüşmesi yapılmıyor," ifadelerini kullandı.
Slovakya Başbakanı Robert Fico, 15 Mayıs'ta Bratislava'ya yaklaşık 200 km uzaklıktaki Handlova kasabasında bir hükümet toplantısının ardından bina önündeki kalabalığı selamlarken silahlı saldırıya uğramıştı. Saldırgan, hükümetin izlediği politikaları beğenmediği için saldırıyı gerçekleştirdiğini belirtmişti. 71 yaşındaki saldırganın silahlı saldırısı sonucunda Fico uzun bir ameliyat süreci geçirmiş ve haftalarca hastanede kalmıştı. Haziran ayında bir görüntülü mesaj yayınlayarak halka seslenen Fico, saldırının sebebini Avrupa'daki ana akım siyasetten farklı bir siyasi görüşe sahip olmasına bağlamıştı.