Son 30 yılda vakalar iki katına çıktı! Dünya genelinde 800 milyon kişi bu hastalıktan etkileniyor

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve NCD-RisC'nin ortaklaşa gerçekleştirdiği bu araştırma, diyabet oranlarıyla ilgili küresel çapta yapılan ilk kapsamlı analizdir. Araştırma, 140 milyondan fazla yetişkinin sağlık verilerini inceleyerek, 1.000'den fazla ülkede yapılan çalışmaları içermektedir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve NCD-RisC'nin ortaklaşa gerçekleştirdiği bu araştırma, diyabet oranlarıyla ilgili küresel çapta yapılan ilk kapsamlı analizdir. Araştırma, 140 milyondan fazla yetişkinin sağlık verilerini inceleyerek, 1.000'den fazla ülkede yapılan çalışmaları içermektedir.

Diyabet, pankreasın yeterli insülin üretmemesi veya vücudun üretilen insülini etkili kullanamaması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Tip 1 diyabet, vücudun insülin üreten hücrelere saldırmasıyla gelişen otoimmün bir hastalıkken, Tip 2 diyabet genetik ve yaşam tarzı faktörlerinin etkisiyle oluşan metabolik bir bozukluktur ve genellikle önlenebilir. Yetersiz fiziksel aktivite, kötü beslenme ve genetik faktörler, Tip 2 diyabet riskini artırmaktadır.

Diyabet vakalarının yüzde 95'ten fazlasını Tip 2 diyabet oluşturuyor ve obezite oranlarındaki artış, bu hastalığın dünya çapında yayılmasına yol açmaktadır. Araştırmaya göre, Hindistan'da 212 milyon, Çin'de 148 milyon diyabet hastası bulunuyor. ABD'de 42 milyon, Pakistan'da ise 36 milyon kişi diyabetle mücadele ediyor. Endonezya ve Brezilya'da sırasıyla 25 milyon ve 22 milyon vaka tespit edilmiştir.

Araştırma, sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizliklere de dikkat çekmektedir. 2022'de diyabet hastalarının yüzde 55'inden fazlası tedavi almış olsa da, bu oran düşük ve orta gelirli ülkelerde yeterince artmamıştır. Sonuç olarak, 30 yaş üstü 445 milyon erişkin tedavi alamamaktadır. Tedavi edilmediği takdirde diyabet, kalp hastalıkları, böbrek hasarı, görme kaybı ve uzuv kaybına neden olabilir.

Araştırmanın yazarlarından Prof. Majid Ezzati, "Diyabet oranlarındaki büyük artış ve tedaviye erişimdeki eksiklikler, özellikle düşük gelirli ülkelerde ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor" diyerek duruma dikkat çekti. Tedaviye erişim eksikliğinin, genç diyabet hastalarını özellikle düşük gelirli ülkelerde büyük risklere soktuğunu vurguladı.

WHO Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, küresel diyabet salgınının önüne geçmek için acilen harekete geçilmesi gerektiğini belirtti ve sağlıklı beslenme ile fiziksel aktiviteyi teşvik eden politikaların uygulanması gerektiğini vurguladı.

Obezite oranlarındaki artış ve yaşlanan nüfus, Tip 2 diyabet riskini artıran diğer faktörler arasında yer alıyor. Avrupa Diyabet Çalışmaları Derneği Başkanı Chantal Mathieu, diyabetin küresel bir salgına dönüştüğünü ifade ederek, hükümetlerin diyabetin önlenmesi, tarama programlarının genişletilmesi ve uzun vadeli yönetim için daha fazla destek sunması gerektiğini belirtti.

Araştırma, ayrıca sağlıklı gıda tüketiminin teşvik edilmesi ve egzersiz imkanlarının artırılması için gerekli politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini önermektedir. Dr. Ranjit Mohan Anjana, sağlıklı yaşamın teşvik edilmesi için sağlıksız gıdaların kısıtlanması, sağlıklı gıdaların daha uygun fiyatlarla sunulması ve güvenli egzersiz alanlarının yaratılması gerektiğini ifade etti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.