Son yıllarda sosyal medya platformlarının popülaritesindeki hızlı artış, gençler arasında etkileşim ve dikkat çekme isteğini de artırdı. Birçok genç, daha fazla beğeni, takipçi veya paylaşım alabilmek adına riskli veya tehlikeli davranışlara yöneliyor. Bu davranışlar arasında, özellikle canlarını hiçe sayarak tehlikeli yerlerde veya durumlarda video veya fotoğraf çekmek gibi eylemler bulunuyor.Örneğin, İstanbul Esenyurt'ta yaşanan olayda, bir genç terk edilmiş bir binanın 40. katında tehlikeli hareketler yaparak video çekti. Bu tür videolar, izleyicilerde endişe ve dehşet uyandırırken, aynı zamanda gençler arasında da özendirme etkisi yaratabiliyor. Çünkü bu tür gösterişli ve riskli davranışlar, sosyal medyada ilgi çekici ve popüler olmayı sağlıyor gibi algılanabiliyor.Ancak, bu trendin giderek artması ve gençlerin daha fazla risk almaya yönlendirilmesi, toplumda ciddi endişelere neden oluyor. Gençlerin fiziksel ve ruhsal sağlıklarının tehlikeye atılması, ailelerin ve yetkililerin de dikkatini çekiyor. Ayrıca, bu tür davranışların özendirilmesi ve yayılması, gençlerin sosyal medya kullanımının doğru sınırlarını belirleme ve riskleri değerlendirme yeteneklerini de olumsuz etkileyebilir.Bu nedenle, sosyal medya platformlarının ve toplumun gençleri destekleyici, güvenli ve sağlıklı bir çevrede büyütmek için daha fazla çaba harcaması gerekiyor. Aynı zamanda, gençlerin internet kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi ve dijital okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesi önem taşıyor. Bunun yanı sıra, tehlikeli davranışları özendirme ve yayma eğiliminde olan içeriklerin daha sıkı bir şekilde denetlenmesi ve düzenlenmesi gerekiyor. Bu sayede, gençlerin sosyal medyayı sağlıklı ve olumlu bir şekilde kullanmaları desteklenebilir.