Hollanda'nın Lahey kentindeki Uluslararası Ceza Mahkemeleri Mekanizması (MICT) tarafından yapılan açıklamada, Ngirabatware'nın, cezasının infazı için en kısa sürede Senegal'e gönderileceği belirtildi.
MICT, genellikle tüm hukuki ve temyiz süreçleri tamamladıktan sonra mahkumları, cezalarını çekmek üzere kendi ülkelerine gönderiyor.
Söz konusu ülkelerdeki cezaevi koşullarının uygun olmaması durumunda ise cezanın infazı için başka bir ülke tercih edilebiliyor.
Daha önce Kigali yönetimi, Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesinin (ICTR) bazı soykırım suçlularının, cezasını çekmek üzere "cezaevi şartlarının daha iyi olduğu" gerekçesiyle Mali'ye gönderilmesini tepkiyle karşılamıştı.
2007'de yakalanmış, 2012'de hüküm giymişti
Ruanda Soykırımı sırasında Planlama Bakanlığı yapan Ngirabatware, Aralık 2012'de, memleketi Nyamyumba'daki Hutu milislerini, Tutsiler'i öldürmeye ve onlara tecavüz etmeye teşvik ve yardımdan 35 yıl hapse mahkum edilmişti.
Ngirabatware'nin cezası, tecavüz suçundan aldığı mahkumiyetin kalkmasıyla 2014'te 30 yıla indirilmişti.
Ngirabatware, 25 Haziran'da, hakkında verilen 30 yıllık mahkumiyeti bozdurmak için tanıkları korkutmak ve rüşvet vermek suçundan ayrı bir davada 3 yakınıyla 2 yıl hapse mahkum edilmişti.
Ruanda soykırımının en çok aranan şüphelileri arasında bulunan ve Mayıs 2020'de Paris'te yakalanan Felicien Kabuga'nın damadı olan 64 yaşındaki Ngirabatware, 1994'te Ruanda'dan kaçmış, 2007'de Almanya'da yakalanmıştı.
Ngirabatware, ertesi yıl, soykırım suçlularını yargılamak üzere Birleşmiş Milletler nezdinde Tanzanya'nın Arusha kentinde kurulan ve 2015'te görevini tamamlayan ICTR'ye sevk edilmişti.
Ngirabatware'nin, Almanya'da yakalanmadan önce Fransa ve Gabon'da yaşadığı ortaya çıkmıştı.
Fransa'nın Ruanda Soykırımı'ndaki rolüyle ilgili ortaya çıkan belgelerde, Ngirabatware'ye 1998'de Fransa tarafından Avrupa'da dolaşım imkanı tanıyacak özel bir ikamet belgesi verilmesine ilişkin yazışmalara rastlanmıştı.
Ruanda'da 1994'te Hutular, dönemin Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana'nın uçağının düşmesinden sorumlu tuttukları Tutsiler'e karşı soykırım başlatmıştı. Ülkede 100 gün süren katliamda 800 binden fazla Tutsi hayatını kaybetmişti.
Soykırım nedeniyle 1 milyon kişi ülke içinde yer değiştirirken, yaklaşık 2 milyon kişi de başka ülkelere kaçmak zorunda kaldı.