Bağımsızlık ateşinin yakıldığı 19 Mayıs'ı dün törenlerle kutladık.
104 yıl önce tüm ülke işgal altındayken, o en umutsuz günlerde bile Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, tüm güçlükleri yenip karanlıktan çıkmıştık.
Ulusun geleceğini yine ulusun azim ve kararı belirleyecek.
Varoluş mücadelesini kazanıp, karanlıktan aydınlığa çıkmak için mücadeleden kopmamak gerekiyor.
Cumhurbaşkanı seçimi henüz bitmedi.
Umut her zaman vardır.
İkinci turda iki aday da yarışa sıfırdan başlayacak, yüzde 50+1'i göğüsleyen mücadeleyi kazanacak.
Aslında bu, seçimden daha çok bir halk oylamasıdır, referandumdur.
28 Mayıs günü, kişiyi değil, sistemi oylayacağız!
Türkiye'nin geleceğine, çocuklarımızın, torunlarımızın istikbaline oy vereceğiz.
Ülkeyi 5 yılda çökerterek dünyanın en sorunlu ülkelerinden biri haline getiren “Tek Adam Sistemi” için mi, yoksa…
Karanlık tünelin ucunda bir umut ışığı gibi parlayan “Parlamenter Sistem” için mi oy kullanacağız?
Tercih, aziz milletimizindir.
★★★
Türkiye'nin içinde bulunduğu ağır sorunlar ortada…
Parlamenter Sistemi savunan ve “Biz bu ülkeyi sokakta bulmadık!” diyen Kemal Kılıçdaroğlu haklıdır.
Eğer referandumu “Tek Adam” sistemi kazanırsa, önümüzdeki 5 yılda, 25 yıl daha geriye gitmemiz kuvvetle muhtemeldir.
5 yıl önce Sayın Erdoğan ne demişti?
“Hele siz bu kardeşinize yetkiyi verin, dolarla, enflasyonla nasıl uğraşılırmış görün.” dememiş miydi?
Bu sözlere inanan millet oy verdi… Ee, verdi de ne oldu?
■ O günlerde dolar kuru 4,5 lira idi, şimdi 21 lira!
■ Yıllık enflasyon yüzde 12 dolayındaydı. Bugün TÜİK'in tıraşlanmış rakamlarına göre enflasyon yüzde 43,7…
■ Bağımsız kuruluş ENAG'a göre gerçek enflasyon yüzde 100'ün üstünde!
■ 5 yıllık “Tek Adam Sistemi” Türkiye'ye yoksulluk ve sıkıntı getirdi.
★★★
Milletçe pahalılığın altında ezilip perişan olmuş durumdayız!
Huzur ve refah, gerçekleşmesi güç bir hayal haline geldi.
Hak, hukuk, adalet, “Gak-guk-garabet” oldu.
Kalite, liyakat, şeffaflık ve doğruluk ülkemizden uçup gitti!
Tek Adam Sistemi'ne muhalif olanlar “Dinsiz, imansız, kitapsız” olmakla suçlandı.
Eğer millet, yoksulluğun daha da artmasını, pahalılık karşısında ücretlerin yaya kalmasını istiyorsa 28 Mayıs günü “Tek Adam Rejimi”nin devamına oy verebilir.
Öyle bir durumda, ekonomi daha da çıkmaza girer, önümüzdeki 5 yıl, önceki yıllar gibi, “kin, nefret, hakaret, tehdit, iftira ve gerçek dışı suçlamalarla” geçer! Yazık olur!
Milletin kaderi bu değil!
14 Mayıs seçiminde 8 milyon 352 bin 496 kişi oy kullanmadı.
1 milyondan fazla seçmenin oyu da geçersiz sayıldı.
Bu oylar toplam 9 buçuk milyon tutar ve kullanıldığı takdirde seçim tablosunu altüst eder.
Küskün ya da tembel seçmenlerin sandığa gitmesini sağlamak hayati derecede önemli…
İptal edilen 1 milyonu aşkın oya gelince… Bu defa seçmen, ikili oy pusulasında hata yapmadan kolayca oy vereceği için geçersiz oy sayısı çok azalacak.
Tabii ki, yapılan hilelerin, çalınan oyların, kurulan tuzakların da önlenmesi gerekiyor.
Bu düzen, milleti işsiz, güvencesiz, yarı aç-yarı tok hale getirdi. Adaletsiz tabloya “Kaderimiz buymuş” diye boyun eğmeye devam edilecek mi, yoksa kötü gidişe “Dur” mu denilecek? Bütün mesele bu!
Memleketin tüm geleceğini “ortak akla” değil de, “tek kişinin” verdiği kararlara bırakan acayip sistemin devamı, ülkedeki sıkıntıların ve mutsuzlukların büyümesine sebep olacak.
İlk turda kullanılmayan ya da iptal edilen toplam 9 buçuk milyon dolayındaki oylar doğru yere yönlendirilirse umutlar daha da güçlenir.
GÜNÜN SÖZÜ
İşler kötü gidiyorsa suç yönetenlerin mi onları seçenlerin mi?