Gıda fiyatlarının estirdiği fırtına dur durak bilmiyor.
Ülke yönetiminin, üç yıldan beri hız kesmeden devam eden fiyat artışlarını durdurma gücü yok…
Umutlar, Maliye Bakanı yapılan Mehmet Şimşek'e bağlandı ama o ne yapsın? Sihirbaz değil ki… Her işin bir yolu-yordamı var…
İktidarın ekonomi anlayışında köklü değişiklikler yapılmazsa Mehmet Şimşek de bir şey yapamaz, eski hamam eski tas olur ve Şimşek muhtemelen bir süre sonra kaçıp gider!
★★★
Vatandaş çok zor durumda… 85 milyon insanımızın en az 65 milyonu ağlamaklı…
Para sorunu olmayan tuzu kuru 20 milyon vatandaş, tatil yörelerini, otelleri, lokantaları doldurmaya yetiyor. Fakat… Ya diğerleri? Mal meydanda, perişan!
Zam üstüne zam gelen temel gıda ekmeğe yeni bir zam kapıda…
Emekli, işçi, çiftçi, serbest meslek sahibi hemen herkes:
“Yeter ya! Yetti artık! Battık!” diye sızlanıyor.
Sızlanıyorlar da, kime söylüyorlar bunları?
Ülkeyi iyi yönetemeyerek insanları pahalılık işkencesi altında inleten kim ya da kimler?
Sorumlu 21 yıldır aralıksız görevde olan bu iktidar değil mi?
Peki, bugün ağlaşan vatandaşlar daha bir ay önce bu iktidara oy verip “Göreve devam edin” demedi mi?
Şimdi “Öldük, bittik, mahvolduk!” diye sızlananlar, 21 yıldır ülkeyi kim yönetiyorsa yine ona oy vermedi mi?
İktidara güven tazelemediler mi?
Bence hiç fazla dert edinmesinler!
5 yıl daha çekecekler bu eziyeti…
Kafalarını zam duvarlarına vura vura sanırım 5 yıl sonra uyanırlar. Tüm sıkıntılardan kurtulma şansı 2028 seçiminde önlerine bir kez daha gelir. O yıl da uyanmazlarsa “dertleri dert edinmeye” devam ederler!
Ülkemizin bence en büyük sorunu toplumun cehaletidir.
Bilgi birikimi eksik, gerçeklerden uzak, dini kavramlar kullanıldıkça her şeye kolay inanan insanların çoğunlukta olduğu bir ülkede demokrasinin gelişmesi mucize olur.
Halkımızın kötü giden kaderini bilgi toplumu yaratarak değiştirebiliriz. Ancak…
İktidar kanadının Bülent Arı gibi profesörleri bile bilgi toplumu istemiyor. Bu profesör “Okuma oranı arttıkça beni hafakanlar basıyor. Ben her zaman cahillerin ferasetine (anlayış ve sezgisine) güveniyorum.” demişti…
Ve bu şahıs, iktidar tarafından YÖK (Yüksek Öğretim Kurumu) Denetleme Kurulu üyeliğine atanarak ödüllendirilmişti. Zihniyet bu işte!