Her gün yeni bir operasyon haberi ile güne başlıyoruz.
Suç örgütleri, mafya heveslileri, uyuşturucu baronları, çeteler, eş zamanlı baskınlarla yakalanıyor.
Kısa zamanda 39 suç örgütü çökertildi, 307 sanık yakalandı!
Aynı kanunsuzlar eskiden de vardı ama suçlular ele geçirilemiyordu. Neden şimdi birbiri ardından yakayı ele veriyorlar? Değişen nedir?
Değişen İçişleri Bakanı sevgili okurlar…
★★★
Süleyman Soylu gitti, Ali Yerlikaya geldi. Bu değişiklik ülkede ciddi bir hareketlenmeye neden oldu, suç örgütleri peş peşe çökertilmeye başlandı.
Gideni de, geleni de Cumhurbaşkanı Erdoğan bu göreve atadı…
İkisi de AKP'nin İçişleri Bakanı…
Ancak… Ülkenin tablosu birdenbire değişti, hızla harekete geçildi, suç örgütleri nefes bile alamaz hale geldi.
Silahlı saldırılardan gaspa, uyuşturucudan haraca kadar her türlü kanunsuzlukta parmağı olanlar yakalanıyor.
★★★
Peki, bu operasyonlar eskiden neden yapılmıyordu?
Güvenlik kuvvetleri aynı, ekipler aynı, ekip şefleri aynı, eldeki bilgiler aynı… Peki, değişen ne?
Değişen sadece İçişleri Bakanı…
İstanbul'un eski Valisi Ali Yerlikaya'nın İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturmasıyla farklı bir dönem başladı.
Suç örgütlerine karşı başlatılan operasyonlar devam edecek ve Türkiye kanunsuz bir ülke olmaktan kurtarılacak. Sağlıklı bir kamu düzeninin yeniden tesisi için bu gerekli.
Ali Yerlikaya dün yaptığı açıklamada “Kararlıyız. Çetelere, organize suç örgütlerine nefes aldırmayacağız.” dedi.
Cesaret var… Kararlılık var… Ucu nereye giderse gitsin takip azmi var.
Memleket öyle bir bataklık haline gelmişti ki, böyle operasyonlara şiddetle ihtiyacımız vardı.
★★★
Eski dönem “Kaybolan yıllar” olarak kayda geçti.
O kaybolan yıllar ne olacak? Hesabı sorulmayacak mı? Tabii ki sorulmayacak!
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tasfiye edildi ama yine de ona kıyak yapılıp “Milletvekili dokunulmazlığı” kazandırıldı.
Bakanlığı sırasında mafya, kara para aklayanlar ve diğer bazı çetelerin önde gelen kişileriyle fotoğrafları ortaya çıktığı için Kılıçdaroğlu'nun “Fotoroman Süleyman” adını taktığı Soylu'nun şimdi “Milletvekili dokunulmazlığı” var.
Bu nedenle ondan, çeşitli çete mensuplarıyla neden bu kadar içli-dışlı olduğu sorulamayacak!
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Soylu'yu hararetle savunup ona toz kondurmadığını da belirtelim. Eski bakanın, güçlü bir koruyucusu var.
Türkiye'nin “Temiz Eller” operasyonuna ihtiyacı var
Süleyman Soylu İçişleri Bakanı iken, bir milletvekilinin suç örgütü lideri olduğu belirtilen Sedat Peker'den her ay 10.000 dolar maaş aldığını ifşa etmiş ve o kişinin adını savcıya bildireceğini söylemişti.
Peki, bildirdi mi? Hayır!
Nedense soran bir savcı da olmadı, iddia karanlıkta kaldı!
Siyasetteki ciddiyet bu kadar işte!
Bir de Sedat Peker'in çok önemli, şaşırtıcı itirafları ve ağır suçlamaları vardı. Onlar ne oldu? Araştırıldı mı? Hayır!
Zülfüyara dokunduğu için olsa gerek Sedat Peker susturuldu, müthiş iddialar da rafa kaldırıldı. Böylece suç işleyenlerin yaptıkları yanlarında kâr kaldı!
30 Aralık 2022 günü Ankara'nın göbeğinde korkunç bir siyasi cinayet işlenmişti. Ülkü Ocakları eski başkanı Sinan Ateş vahşice bir suikastın kurbanı olmuştu.
Yaklaşık 10 ay geçti, cinayetteki sır perdesi hâlâ kalkmadı.
“Bizim toplum nasıl olsa balık hafızalı, unutur gider!” diye düşünenler var.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın bu siyasi cinayeti de aydınlatmasını bekliyoruz. Ülkenin geniş çaplı bir “Temiz eller” operasyonuna ihtiyacı var.