Bizim insanlarımız bir tuhaf…
Çarşıda-pazarda dolaşıyorum…
Her yer cehennem gibi… Her şey ateşi pahası…
Kadın-erkek, büyük-küçük herkesin artan fiyatlardan yanan yakıla şikâyet ettiklerine tanık oluyorum.
Fakat… İnanılmaz bazı sahnelerle karşılaşınca dehşete düştüğüm de oluyor.
Bir kısım insanımız, ülkeyi yangın yerine çeviren pahalılık nedeniyle iktidara kızacağı yerde, muhalefete kızıyor!
Pazarda, parası yetmediği için filesini dolduramayan yaşlı bir kadının histeri nöbeti geçiriyormuş gibi çılgıncasına:
“Bütün bu kötülükler, bütün bu pahalılık Kılıçdaroğlu yüzünden” diye bağırdığını duyunca kulaklarıma inanamadım.
Düşünce düzeyi bu seviyede olan insanların içinde bulunduğu cehalet bataklığına üzülmemek elde değil…
Düşünebiliyor musunuz?
Oylarıyla bütün yetkileri Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verip, ülkedeki tüm aksaklıklardan Kemal Kılıçdaroğlu'nu sorumlu tutmak nasıl bir ruh halidir?
Sanırım bu durum, psikolog ve psikiyatristlerin incelemesi gereken toplumsal bir sorundur.
Bunların düşünceleri donmuş, bakış açıları kalıplaşmış, yapılarının değişmesi çok zor bir hale gelmiş.
Hâlâ ekonomideki kötüye gidişin ve pahalılığın sorumlusunun muhalefet olduğunu sanıyorlar.
Sadece cahillik değil…
Bir kısım insanlarımızın kulakları var duymuyor, gözleri var görmüyorlar!