Yüzde 52 seçmenimiz halktan çalınan 418.000.000.000 (Dört yüz on sekiz milyar) doların, yani trilyonlarca Türk lirasının, çetelerin elinden alınıp halka dağıtılmasını istemedi, “Onlar paraları yürütsün, biz yoksul kalalım.” dedi.
Kılıçdaroğlu'nun vaatlerine kulak tıkayıp ona oy vermediler.
Şimdi “Çaya, una, ekmeğe, makarnaya, benzine, mazota, sigaraya, her şeye zam geliyor” diye feryat ediyorlar.
Bu feryatlar az… Asıl ağlatacak zamlar yolda…
Kılıçdaroğlu elinden gelen he şeyi yaptı ama nedense vatandaşı inandıramadı.
Karşı tarafın “Terörist, Allahsız, PKK'lı, dinsiz-imansız, yerli ve milli, Karadeniz'de doğalgaz bulduk, Gabar'da petrol keşfettik” lâflarına inandılar.
Şimdi Kılıçdaroğlu kendi partisinden bile “İstifa etsin gitsin” çığlıklarına muhatap oluyor.
Tüm iyi niyetine, insanüstü gayretine rağmen Kılıçdaroğlu neden kaybetti, müsaade ederseniz bir de ben anlatayım:
– Kılıçdaroğlu 14 milyon emekliye “Bayram ikramiyeleri olarak 15 bin lira vereceğim” dedi. Emekli istemedi!
– “Çiftçinin banka kredi faizlerini sileceğim” dedi. Gırtlağına kadar borç içinde olan çiftçi “İstemeyiz, biz borcumuzu faiziyle öderiz” dedi.
– “Fındık taban fiyatını 4 dolar (yaklaşık 90 lira) yapacağım” dedi. Karadenizli üreticiler “O kadar para çok, biz fazla para istemeyiz” diye reddettiler.
– “Bütün depremzedelerin evlerini yaptırıp, onlara bedava vereceğim” dedi. Depremzedeler ise 20 yılda ödeyecekleri taksitli evleri tercih ettiler.
– “Ülkemizdeki 10 milyon sığınmacıyı ülkelerine geri göndereceğim” dedi. Seçmenin yüzde 52'si “Ne münasebet? 10 milyon yabancı az bile… Ülkemiz büyük… Daha da gelsin” dedi.
– “Çetelerin yürüttüğü milyarları geri alıp halkımıza dağıtacağım” dedi. Yüzde 52 seçmenimiz “Biz soyulmaya alıştık, onlara dokunma.” dedi.
– Yoksulluktan, pazarlardaki artık sebze ve meyveleri toplayan yurttaşlar “Allah iktidardan razı olsun” dediler.
Bu maddeler uzar gider…
Kılıçdaroğlu her şeyi yaptı, halkı yoksulluktan kurtarmayı vaat etti ama insanlarımızın yüzde 52'si yoksul kalmayı tercih etti.
Sevgi dili, huzur, helâlleşme, kardeşlik, hak, hukuk, adalet, özgürlük, insanca yaşamak, demokrasi gibi sözler kabul görmedi!
Daha ne yapsın Kılıçdaroğlu? Bir başkası daha fazla ne yapacaktı? Sorun sosyal yapımızda! Ancak…
Kesinlikle umutsuz değiliz ve toplumu aydınlatma mücadelesine devam edeceğiz.
İnsanları eğitmenin taşı yontmaktan daha zor olduğunu unutmayalım!
Teşekkür mesajları…
Dün okurlarımdan aynı mealde rekor sayıda mesaj aldım. Bir fikir vermek için bunlardan ikisini sizlerle paylaşıyorum…
Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Dursun Atılgan'ın mesajı:
“Değerli üstadım ‘Şerefli bir yenilgidir bu!' başlıklı bugünkü yazınız (10 Haziran 2023), sağduyu sahibi tüm insanların hislerine –her açıdan- tercüman olmaktadır.
Sayın Kılıçdaroğlu'nu amansızca eleştirenler siyasete atılsınlar ve göstersinler Anayasa, yasa, etiksel kural tanımayan ve vicdan yetersizliğinden mustarip oldukları bilinen kimselerin karşısında yapılacak daha etkin siyaseti!
Saygıdeğer Rahmi Bey, size gerçekleri, ortaya koyduğunuz yazınızdan dolayı içtenlikle şükranlarımı sunuyorum.” Dursun Atılgan (atilgand@web.de)
R. Cem Muşkara'nın mesajı:
“Bir yaramıza parmak basmışsınız. Toplumun kalitesi 1950'den itibaren geriye çalışmış. Elbette ki tek sorumlu ‘Bay Kemal' değil.
Sosyal demokratlar kifayetsiz kalmış, halktan uzaklaşmış, onları sürü gibi görmeye başlayınca ülkeye zarar vermek isteyenlerin işini kolaylaştırmışlardır. Cumhuriyetin kuruluşundaki eğitim ayarlarına dönmeden bu işleri çözümlemek zor. Saygılarımla. (muskara46@gmail.com)