Sözcü yazarı Rahmi Turan: Demokrasiyi, düşünce ve fikir özgürlüğünü savunan yurtseverleri susturmanın kolay yo

Dünyadaki itibarımız malum… Demokrasi ve fikir özgürlüğünde büyük oranda güven ve itibar kaybetmiş durumdayız.

Hukuk yine ayaklar altına alındı!

26 Haziran günü gözaltına alınan Merdan Yanardağ, 27 Haziran günü tutuklanıp hapse atıldı.

Savcılığın elindeki en önemli delil, montaj video…  Bir takım karanlık kişiler uzun bir programı kırpıp kırpıp, birkaç dakikaya indirmişler… Konuşmanın önündeki cümleler atılmış, arkasındaki sözcükler yok edilmiş, ortaya, kanlı terör örgütünün çocuk katili liderini övdüğü izlenimi verilen montaj bir video çıkmış…

Demokrasiyi, düşünce ve fikir özgürlüğünü savunan yurtseverleri susturmanın kolay yolu montaj videolar mı oldu?

Dünyadaki itibarımız malum… Demokrasi ve fikir özgürlüğünde büyük oranda güven ve itibar kaybetmiş durumdayız…

Tele-1 Genel Yayın Müdürü Merdan Yanardağ'ın “Terörü övdüğü” iddiasıyla hapse atılması, Türkiye'deki hukuksuzluğun üzerine tuz-biber ekti.

Merdan Yanardağ, televizyon programları ile yazdığı köşe yazıları ve kitaplarla halkı aydınlatmaya çalışan bir gazeteci…

Onun hapse atılmasının aslında Türkiye'ye büyük zararı var.

Evrensel hukukun işlemediği bir ülke olduğumuzu dünyaya bir kez daha ilan ettik.

Böyle bir ülkeye kim gelir yatırım yapar?

Terör örgütünün propagandasını yaptığı şeklindeki iddia Merdan Yanardağ'a yapışmaz.

Onun kim olduğunu, aydın kişiliğini, siyasal karakterini, yurt sevgisini, demokrasi ve özgürlük sevdasını cümle alem biliyor.

Peki, iktidar bunu bilmiyor mu? Elbette ki biliyor ama onun sert eleştirileri, özgür düşünceleri, sözleri ve kitapları iktidarı kızdırıyor.

Bu tutuklamanın ardında yatan iki gerçek şudur:

1) Tele-1 televizyonunu korkutmak ve sindirmek…

2) İktidarı eleştiren diğer TV kanallarına ve muhalif yazar-çizerlere gözdağı vermek!

Merdan Yanardağ, Tele-1'deki programlarında rejimin saldırılarını, yapılan hukuksuzlukları, tarikatların eğitimden sağlığa kadar devlet bürokrasisini nasıl etkilediğini teşhir ederek iktidarın öfke şimşeklerini üzerine çeken bir gazeteciydi…

Montajlanmış video bir fırsat olarak düşünüldü, sosyal medyada trollerin yoğun saldırıları başladı, şikayetler birbirini izledi ve “Terör propagandası yaptığı” iddiasıyla hapse atıldı.

Onun, Silivri zindanında tutsak edilmesi hukuksuzluğun son halkası oldu!.

★★★

Sözün özü şudur: Başını dik tutan, kalemini bükmeden ülkedeki çarpıklıkları haykıran gazeteciler korkutulup susturulmak isteniyor. Ancak…

Ülkemizde satılmış kalemlerin yanı sıra, kaleminin efendisi olan düzgün gazeteci ve yazarlar da var. Bunların susturulabileceğini hiç sanmıyorum.

Hukuksuz, insan haklarına saygının olmadığı, antidemokratik bir ülkede yaşamaktansa, her türlü riske rağmen, ülkemize demokrasinin yerleşmesi için mücadele etmek, daha onurludur!