Sözcü yazarı Rahmi Turan: “Meral hanım siyasi canlı bomba gibi!”

Bazı İYİ Partililer, hukuksuz bir şekilde tutuklanan Tele-1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ için “Oh” dedikleri yetmiyormuş gibi bir de:“Tele-1 kapatılsın!” diye yaygara yaptılar!

İYİ Parti, kendisini imha etmek istermişçesine şaşırtıcı şeyler yapmaya başladı.

Değerli ve düzgün siyasetçiler partiden birer birer tasfiye edildi. Bazıları “Bu parti artık umutsuz vaka” diyerek kendileri istifa edip gitti.

Bazı İYİ Partililer, hukuksuz bir şekilde tutuklanan Tele-1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ için “Oh” dedikleri yetmiyormuş gibi bir de:

“Tele-1 kapatılsın!” diye yaygara yaptılar!

Seversin ya da sevmezsin, izlersin ya da izlemezsin, o senin bileceğin iş ama “Kapatılmasını istemek” de neyin nesi? Bunun demokrasiyle, düşünce ve fikir özgürlüğü ile bağdaşan yanı var mı?

Bir medya kurumunun kapatılmasını istemek faşist bir düşüncenin ürünüdür ve İYİ Parti adına çok üzücüdür.

Kurulduğu vakit, merkez sağda önemli bir parti olacağını sandığım İYİ Parti'nin pulları dökülünce yanıldığımı anladım!

Hele Genel Başkan Meral Akşener'in, gözlerinden ateşler fışkırtarak, kin ve nefret dolu bir yüz ifadesiyle yaptığı çirkin konuşmalar… Kendilerinin varlık sebebi olan ve karşılığında hiçbir talepte bulunmayan CHP'ye yapılan saldırılar… Vefadan ve kadirşinaslıktan çok uzak!

CHP'den 15 milletvekili istemek, Meral hanımın hayatının en büyük pişmanlığıymış! Komik bir pişmanlık! Ödünç verilen o 15 milletvekili olmasaydı bugün o parti yoktu!

İYİ Parti'den istifa eden eski Sağlık Bakanlığı müsteşarı ve eski İzmir milletvekili Dr. Aytun Çıray'ın, gazeteci İklim Öngel ile yaptığı söyleşideki bir görüşünü çok yerinde buldum.

İYİ Parti'nin kurucu genel sekreteri olarak temelinde harcı olan Aytun Çıray, Meral Akşener'in kurultayda, yırtınırcasına bağırıp çağırarak, yeri-göğü inleyerek, nefret dolu bir ifadeyle yaptığı, faydası olmayan gereksiz sert konuşma için:

“Meral hanım siyasi canlı bomba gibi davrandı!” yorumunu yaptı ve şöyle devam etti:

“Meral hanım ‘Hayatımın en büyük pişmanlığı' yerine ‘Hayatımın en büyük mutluluğu' demeliydi. Çünkü 15 milletvekili olayı gerek kendisinin liderliği, gerekse İYİ Parti için siyasi tarihimizde benzeri görülmemiş bir imkân kapısı açmıştı. Olağanüstü fırsatlar bozuk para gibi harcandı. Şimdi ona, eşine rastlanmamış başarısızlığı perdeleyip örtmek için bir dramayı abartılı mimikler ve vücut dili eşliğinde, acıklı bir liderlik parodisi sahnelemek kalıyor! Kurulduğu günden beri ciddi ölçüde emek verdiğim İYİ Parti adına ne kadar çok üzüldüğümü anlatamam!”

Politika Haberleri

"Atatürk’ün partisini iktidara taşıma sorumluluğumuz var"
İletişim Başkanlığı, mart ayında tarihinin rekorunu kırdı
Memleket Partisi'nde genel merkez ve otobüs boşaltıldı
Kadının Statüsü Genel Müdürü görevden alındı
Normalleşme umut verdi ama bir şey çıkmadı