Son dönemde dünya çapında çok sayıda orman restorasyonu ve ağaç dikim programı başlatıldı. Bu programların akıbetini izleyen BBC sadece kağıt üstünde var olan bazı ormanları ortaya çıkardı. Uzmanlar, ağaç dikiminden çok projelerin takibinin eksikliğinin altını çiziyor ve bu projeleri göz boyama olarak niteliyor. Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ağaç dikimlerinin izlenmesi için bu hafta yeni bir çerçeve yayımlıyor ve gelişen uydun teknolojilerinin bu çalışmaları desteklemesi bekleniyor.
Dünyanın en tanınmış mangrov ormanları araştırmacılarından Dr. Jurgenne Primavera, Filipinler'in pastoral lloilo kıyısına bakarken kaşlarını çatıyor. Altı yıl önce ülkenin iddialı Ulusal Yeşillendirme Programının bir parçası olarak bu sığ sulara mangrovlar dikilmişti. Ancak bugün mavi sular ve gökyüzünden başka bir şey görünmüyor.
Tropik kıyı şeritlerinde bulunan mangrov ormanları, sayısız tür için besin açısından zengin üreme alanları olarak işlev görüyor. Bu özel ormanlar oldukça yüksek kapasitede karbon tutmasıyla iklim kriziyle mücadelede kritik rol üstleniyor.
Dr. Primavera, fidanların yüzde 90'ının öldüğünü çünkü ekilen mangrov türünün bu kumlu kıyı bölgesinden ziyade çamurlu derelere uygun olduğunu söylüyor. Hükümetin bu tür fidanları, bulunması ve ekiminin kolay olması nedeniyle tercih ettiğini söylüyor.
Dr. Primavera: "Ekimde kolaylık sağlamak için bilim feda edildi." diyor.
Filipinler'in Ulusal Yeşillendirme Programı, 2011 ve 2019 yılları arasında 1,5 milyon hektar orman ve mangrov yetiştirmeyi hedefliyordu. Buna karşın ülkenin Denetim Komisyonu'ndan gelen bir rapor, programın ilk beş yılında dikimlerin yüzde 88'inin başarısız olduğunu tespit etti.
Dr Primavera'nın elinde tuttuğu mangorv meyvesi kumlu topraklarda yetişiyor
Son dönemde dünya çapında hükümetler tarafından çok sayıda orman restorasyonu ve ağaç dikimi programı başlatıldı. Bazıları bölgesel bazıları küresel bu programlar asmosferden karbondioksiti emerek küresel ısınmanın etkilerini sınırlandırmayı amaçlıyor.
Bu projelerden en büyüğü 2030 yılına kadar hedefine ulaşmayı planlıyor ancak projede ne karar ilerleme sağlandığı henüz bilinmiyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı'nın İklim için Doğa biriminin eski başkanı Tim Christophersen, dünya çapında restorasyonu taahhüt edilen 1 milyar hektar arazinin büyük bir bölümünün restorasyonunun gerçekleşmediğini söylüyor.
Gösterişli dikim programlarının devam edip sınırlı sonuçlar verdiği durumlar da var. BBC, Filipinler'de olduğu gibi, genellikle yeterli özen gösterilmediği için başarısız olan onlarca örneği araştırdı.
Filipinler hükümeti, Ulusal Yeşillendirme Programının yüzde 88'inin başarısız olduğu resmi Denetim Komisyonu değerlendirmesine ilişkin BBC'nin yorum taleplerine yanıt vermedi.
Dr. Primavera'nın kıyı bölgeleri için yanlış mangrov türü olduğunu söylediği bitkileri diken yerel yönetim, bazı yerlerde fidanların yüzde 50'sinin hayatta kaldığını belirtti.
Dikimlerin yapıldığı birçok ülkede çalışmaların akibeti belirsiz.
Örneğin Hindistan'ın Uttar Pradeş Eyaleti, son beş yıl içinde on milyonlarca fidan dikti, ancak BBC, Banda yakınlarındaki dikim alanlarını görmeye gittiğinde buradaki fidanların çok azının yaşadığını buldu.
Dikimlere dair posterlerin varlığına rağmen ağaçların yerini çalılıklar almıştı.
Ekosistem restorasyonu üzerine araştırma yapan Hindistan İşletme Okulu'nda Doç. Dr. Ashwini Chhatre, bu ekimler çoğunlukla gösteriş için yapıldığını belirtiyor ve sürecin dikim alanlarının hazırlanması için yapılan ihalelere daha fazla odaklandığını söylüyor:
"Bütün bu malzemelerin temini için sözleşmeler yapılıyor ve bu süreç güvenilir olmayabiliyor. Sürece katılanların çoğu dikimle ilgileniyor, dikimin başarısıyla ilgilenmiyor."
Uttar Pradeş'in Orman Müdürü Mamta Dubey, BBC'ye, kamu fidanlıkları için tüm malzemelerin resmi hükümet kanalları aracılığıyla rekabetçi fiyatlarla satın alındığını ve çoğu dikimin üçüncü taraflarca başarılı olarak değerlendirildiğini belirtti.
Uzmanlar Hindistan'ın 1990'lardan bu yana Danimarka büyüklüğünde bir alanda dikim çalışmaları yaptığını ancak orman örtüsünün yalnızca kademeli olarak arttığını söylüyor.
'Dikimlerin çoğu reklam amaçlıydı'
Buna göre yapılan dikim çalışmalarında hayatta kalma oranı yüzde 50'nin altında.
BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Yardımcı Direktörü Tina Vahanen'e göre, bu sadece Hindistan'ın sorunu değil:
"Dikimlerin çoğu reklam amaçlıydı; ağaç yetiştirmek için elzem olan herhangi bir takip yapılmadı."
BBC, Mozambik'te de benzer bir sorunla karşılaştı. AFR100 adındaki Orman Restorasyonu Girişimi'ne katılan özel şirketlerin çok sayıda tek çeşit (monokültür) bitki dikimi yapmasına izin veriyordu.
Dikimlerin çoğu büyümüştü ancak çalışmaların merkezindeki köylüler ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) bu dikimler için doğal ormanların yok edildiğinden şikayet ediyor.
Bu dikimleri yapan şirketler, arazide daha önce sağlıklı bir orman olduğu iddiasını reddettiler ve arazilerin farklı ticari amaçlarla kullanıldığını söylediler.
BBC ayrıca dikilen okaliptüs ağacının Portucel adlı bir şirket tarafından kesildiğine de tanık oldu. Portucel'den bir sözcü, yeni ağaçların dikileceğini ve sürecin yeniden başlayacağını söyledi.
Büyük fidan dikme programları çevreye 'yarardan çok zarar verebilir'
Portucel, Dünya Bankası'nın Uluslararası Finans Kurumu'ndan (IFC) fon almıştı. Kurum, BBC'nin yorum talebine yanıt vermedi.
Mozambik hükümeti de BBC'nin yorum talebine yanıt vermedi.
FAO'dan dikim projelerini izlemek için yeni bir çerçeve
Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) bu hafta arazi restorasyonu projelerini izlemek için yeni bir çerçeve tanıtacak.
FAO'nun Ulusal Orman İzleme Ekibi Lideri Julian Fox, hükümetler ve diğer ortak kuruluşlarla 20 gösterge üzerinde anlaşmaya varıldığını söyledi. Dikim faaliyetlerinin yerel topluluklar tarafından desteklenmediğinde genellikle başarısız olduğu anlaşıldığından, ormanların yerel topluluklara sağladığı faydalar öne çıkarılıyor.
Fox bu çerçeveyle temelde, "ülkelerin ilerlemelerini anlamlı ve şeffaf bir şekilde ölçme ve raporlamalarını" sağlayacak kapasiteyi oluşturmasının amaçlandığını söylüyor.
Toplu ağaç dikim kampanyaları iklim kriziyle mücadelede ne kadar etkili? İngiltere'de yapılan araştırma: Her 3 ağaç türünden biri yok olabilir, Türkiye'de 13 tür tehdit altında
Fox'a göre burada esas olarak kaliteli izleme verilerinin uluslararası arenada paylaşılması önemli.
Ancak verileri toplama görevi hala ülkelerin sorumluluğunda ve bunu yapacaklarının garantisi yok.
Ancak uzmanlar bu yeni girişimin uydu izleme sistemlerindeki gelişmelerle desteklendiğini söylüyor.
BM Çevre Programı'ndan Tim Christophersen, bu konuda greenwashing olarak bilinen çok fazla göz boyama yapıldığını söylüyor ve; "Bunu ortaya çıkarmamız gerekiyor." diyor.
Christophersen: "Greenwashing cazip geliyor eyleme geçmekten ve doğru şeyi yapmaktan daha ucuza mal oluyor." diyor.