Şule Çet davasında sanıklar arasındaki mektup ortaya çıktı! 'Ya beraber batarız...'

Ankara'da bir plazanın 20.katından atlayarak intihar ettiği öne sürülen Şule Çet'in ölümüne ilişkin açılan davanın beşinci duruşmasında savcı mütalaasI

Ankara'da bir plazanın 20.katından atlayarak intihar ettiği öne sürülen Şule Çet'in ölümüne ilişkin açılan davanın beşinci duruşmasında savcı mütalaası açıklandı. savcı, sanıklar Çağatay Aksu için müebbet hapis cezası isterken Berk Akand için ise aynı suça yardımdan 20 yıla kadar hapis cezası istedi. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilerek, sonraki duruşma 4 Aralık tarihine ertelendi.

Ankara’da 29 Mayıs 2018’de şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüne ilişkin açılan davanın beşinci duruşması Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi açıklama yapan Ankara Kadın Platformu, sanık Çağatay Aksu’nun ailesi tarafından gazetecileri ve kadın örgütü temsilcilerini hedef alan ve milletvekillerine gönderilen 141 sayfalık rapora tepki gösterdiler. Rapor hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ifade eden kadınların açıklamasında, “Kadın cinayetlerini durdurana kadar mücadele edeceğiz” denildi.

ESKİ ERKEK ARKADAŞI TANIK OLARAK DİNLENDİ

Şule Çet’in eski erkek arkadaşı Muhammet Furkan beşinci duruşmada tanık olarak dinlendi. Şule Çet ile bir buçuk yıllık ilişkileri olduğunu belirten Furkan, “Çok kavgamız yoktu. Son bir kaç ayda ben sabahları okula akşamları işe gidiyordum. O da öyleydi. Son yüzyüze görüşmemiz ölümünden 3-4 gün önce oldu. Sanıklarla görüşeceğini söylemişti. Olay günü yedi sekiz civarı telefonla görüştük. Ben rahatsızdım, beni aramıştı. İş görüşmesine gideceğini bilmiyordum. Benden gizlediğinden değil iki üç gün öncesinden biliyordum. Sabah 11’de beni Şule’nin arkadaşı aradı. Ev arkadaşını aradım ilk başta net bir şey söylemedi” diye konuştu.

Sanık avukatlarının kendisine ilişkin iddiaları olduğunu belirten Furkan, “Utanarak söylüyorum Şule’yle cinsel birlikteliğimiz vardı. Tahmini sekiz dokuz gün önceydi. Utanarak söylüyorum aramızda hiçbir şekilde ters ilişki söz konusu dahi olmadı” dedi.

Mahkeme heyetinin, “Psikolojisi nasıldı” sorusu üzerine Furkan, “Psikolojisi çok iyiydi. Benim gördüğüm bir sıkıntısı yoktu. Benimle birlikte olduğunda psikolojik rahatsızlık için gitmedi” dedi.

Sanık Berk Akand’ın avukatı Hüseyin Ayan, “Birinin sarkıtılmış fotoğrafını Instagram’da paylaşmışsın. Nedeni nedir?” sorusu üzerine Çağatay Furkan, “Şule’nin, sanıkların psikolojisi konuşuldu. Benim psikolojim konuşulmadı. Ben okulumu bıraktım. Ben sarhoş olduğumda böyle bir fotoğraf çektirmişim. Altı ay sonra çekilen fotoğraf” diye konuştu.

Sanık avukatı Hüseyin Ayan, “Şule ile o gece ne mesajlaştın” diye sordu. Furkan ise şunları söyledi, “ Son telefonla görüşmemizden sonra hatırlamıyorum net, uyudun mu yazmıştım, iyi geceler yazdı, saat gece 23.00’den önceydi. Rahatsızdım ve erken yatmıştım” yanıtını verdi.

‘ŞULE’NİN ORADA OLDUĞUNDAN HABERİM YOKTU’

Sanık Çağatay Ulusoy, “Beyefendi muhtemelen yalan söylüyor. Bizim Şule ile aramızda iş konuşması geçmedi. Şule kafasında böyle bir şey mi kurmuş da iki üç gün öncesinde paylaşmış. Furkan öğrendi, geliyor, diye mesajı var Lilya’nın Şule’ye” dedi. Furkan ise, “Olay akşamı görüşmedim. Şule’nin orada olduğundan haberim yoktu” yanıtını verdi.

Furkan’ın yanıtı üzerine sanık Aksu, “Şule maaşını nasıl alıyordu?” diye sordu. Furkan’ın “Hatırlamıyorum, haftalık sanırım” sözü üzerine sanık Aksu, “Bu nasıl ilişki” dedi. Sanık Çağatay Aksu’ya tepkiler yükseldi.

SANIKLARIN BİRBİRİYLE MEKTUPLAŞTIĞI ORTAYA ÇIKTI

Mağdur avukatı Onur Tatar duruşma öncesi kendilerine sanık avukatları tarafından mektup ulaştırıldığını belirterek, “Mektuplar Çağatay Aksu’nun aynı suçtan yargılandığı Berk Akand’a yazdığı iddia edilen mektuplar. Çağatay Aksu ve Berk Akand mektuplara baksın” dedi.

“Neden mektup yazma ihtiyacı hissettiniz karşılıklı?” sorusuna sanık Çağatay Aksu, “Başından beri görüşemiyorduk. Dosyalar bana geliyordu. Ben sadece dosyaya gelen evrakları Berk’e aktarıyordum” dedi. Berk Akand ise “Çağatay görüştüğümüzde vermişti. Çağatay bana bir şeylerden bahsediyordum. Buraya gelirken veriyordu” yanıtını verdi.

Mağdur avukatı Tatar sanık Çağatay Aksu’ya, “Bir mektubunda sanık Berk Akand’a diyorsun ki ‘ya beraber çıkarız ya da batarız.’ Neden bunu söyledin?” diye sordu. Bu soru üzerine sanık Çağatay Aksu, “Burada yargılanmamızdan belli. Bunun sonucu olarak söyledim. Bunu söylemem normal. Nereye çekmek zorunda kalıyorsunuz” yanıtını verdi.

Mağdur avukat Tatar’ın, “Maktul Şule Çet’in on parmağından dokuzunda sanıklara ait DNA çıktı deniyor” sözlerinin ardından sanık avukatları itiraz etti. Çağatay Aksu, “Benim DNA’m çıkmadı. Yalan söylüyor efendim” dedi.

AVUKAT YILDIRIM: OLAY GÜNÜNE DAİR AİT DELİLLER SİLİNDİ

Mağdur avukatı Umur Yıldırım, tanık Pınar Turgut ve sanık Berk Akand’ın tüm arama kayıtlarının ve mesajlarının silindiğinin tespit edildiğini belirterek, “Olay gününe ait birçok delil silinmiş” dedi. Şule Çet’in iç çamaşırının hala kayıp olduğu ve incelenmediği Yıldırım’ın ifadesi arasında yer aldı.

SAVCILIK MÜTALAASI AÇIKLANDI

Avukatların ifadelerinin ardından savcılık makamı mütalaasını mahkeme heyetine sundu. Savcılık mütalaada, sanık Çağatay Aksu’nun kasten öldürme ve cinsel saldırıdan cezalandırılmasını talep etti. Sanık Berk Akand’ın ise yardım etme ve kasten öldürme suçlamalarıyla cezalandırılmasını talep etti.

20 YIL HAPİS İSTEMİ

Şule Çet davasında savcı, bir sanığın kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğerinin aynı suça yardımdan 20 yıla kadar hapsini istedi.

ÇAĞATAY AKSU’DAN BERK AKAND’A MEKTUP: YA BERABER ÇIKARIZ YA BERABER BATARIZ!

Şule Çet avukatlarından Onur Tatar, sanık avukatlarının Çağatay Aksu’nun Berk Akand’a yazmış olduğu mektupları göstererek sanıklara teyit ettirdi ve neden mektup yazma ihtiyacı hissettiklerini sordu. Çağatay Aksu, “Ben sadece dosyaya gelen evrakları Berk’e aktarıyorum” dedi ve Berk Akand da bu yolla haberleştiklerini onayladı. Çalışan koğuşunda olduğumuz için bir gün beraber olma imkanımız vardı ve mektupları görüştüğümüzde birbirimize veriyoruz” dedi. Tatar, Çağatay Aksu’nun bir mektubunda “Ya beraber çıkarız ya beraber batarız” demekle ne demek istediğini sordu ve sanıkların ağız birliği yaptıklarını ifade etti.

AVUKAT YILDIRIM: ŞULE'NİN İÇ ÇAMAŞIRLARI NEDEN İNCELENMEDİ?

Avukat Umur Yıldırım da olay gününe ilişkin delillerin sanık Berk Akand tarafından yok edilmeye çalışıldığını ifade ederek Şule’nin iç çamaşırlarının babasına teslim edilmediğini ve adli tıpta incelenmediğini söyledi: “Olaydan iki hafta sonra Şule’nin babasıyla birlikte eşyaların bir kısmını aldık. Polis bize iç çamaşırı vs. vermedi. İç çamaşırı, taytı, sutyeni babaya verdik diyorlar ama baba burada ve verilmemiş bunlar. İç çamaşırlar Adli Tıp’ta da incelenmedi, neden? Cinsel saldırı olarak görülen davada en önemli deliller neden incelenmedi? İncelendi dedikleri çamaşır kot mont, çanta ve cüzdan.”

SANIK AKSU: BUNCA ZAMAN BOŞUNA YATMIŞIZ

Mütalaaya tepki gösteren sanık Çağatay Aksu, “Biz bunca zaman boşuna yatmışız. Almadığımız belge kalmadı, ben anlamıyorum. Şurada sinir krizi geçireceğim, kendimi zor tutuyorum. Dışarıdan baskı yapılıyor, medya yanıltılıyor. Eğer suç buluyorsanız beni asın. Dinimizde de var farz gibi düşünüp vicdanınızla karar verin” diye konuştu.

Sanık Berk Akand da “Ben Çağatay’ın asla bir kıza tecavüz edip öldürdüğünü düşünmüyorum ama tek tanığı var o da benim. Beni de onun yanına çekmeye çalışıyorlar. Ben uyukluyordum o an. Bu kabustan kurtulmayı çok istiyorum, bilsem de her şeyi söylesem keşke. Çağatay geliyor, ‘20. kattan kız atladı’ diyor ve ondan sinirleniyorum. Kameralardaki çaresiz hallerimi nasıl açıklayayım? Ben saat 3.32’den sonrasına kefil olamıyorum. Kime kızacağımı şaşırdım, basına mı, medyaya mı kızayım? Benim alnım açık, acılı ailenin de Allah yardımcısı olsun. Beraatimi talep ediyorum. Ben buradan ceza alacaksam harcanacağıma inanıyorum” dedi.

SANIK AVUKATINDAN NADİRA KADİROVA CİNAYETİ GÖNDERMESİ

Sanık Berk Akand’ın avukatı Hüseyin Ayan mütaalaya ilişkin savunma yaparken “Adaletli bir karar olacaksa bir milletveklinin evinde ölen kızcağızı da araştırsınlar, peşine gitsinler. Ben Şule Çet’in ya Çağatay ya da Furkan tarafından cinayete sürüklendiğini düşünüyorum. Ben Şule’nin oraya iş sözü almak için geldiğini düşünüyorum ama mesajlaşmalara baktığımızda Çağatay’ın sarkıntılık yaptığını ve Şule’nin siz diye hitap ettiğini düşünüyorum. Şule gezip tozan eylenen bir tip. Babasının yolladığı parayla bu hayatı süremez, çalışması gerekiyordu. Bara gidip çalışmak istemedi, hangi bara gitse işe alınırdı ama belki de orada onu satarlardı” dedi.

Avukatın bu sözleri salondan büyük tepkiye neden oldu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.