Ömer Ödemiş/ ABC Gazetesi/ŞAM
Son 6 aydır sürekli ilerleyerek yeni mevziler kazanan Suriye ordu birlikleri nitelikli büyük operasyona hazırlanıyor. Özellikle Halep ve İdlib çevresine konuşlanan ve sürekli takviye edilen ordu birliklerine silahlı halk milisleri ve Rus görevliler de eşlik ediyor.
13 Nisan 2016 da yapılan seçimlerden sonra askeri olarak ciddi hazırlıklara girişildiği görülüyor. Özellikle Halep ve İdlib kentleri çevresinde yoğunlaşan hazırlıklar kısa süre sonra tamamlanıp, operasyonlara başlanması bekleniyor.
Günlük yaşamın önemli ölçüde rahatladığı Suriye kentlerinde yaşam normale dönmüş görünüyor. Özellikle Rusya’nın bölgeye dönük askeri müdahalesi sonrasında Lazkiye, Humus, Hama ve Şam gibi önemli kentlerin ara ara maruz kaldığı saldırılar sonlandırıldı ve halkın güven içinde yaşamını sürdürmesi sağlandı.
İLK OPERASYON HALEP'TE
Beş yıllık savaşın yıprattığı yaşamın yeniden biçimlendirilmesi halkın temel kaygısı durumunda. Halep ve kırsalında önemli başarılar kazanılmasının ardından son darbe için hazırlıklar başlatıldı.
Halep çok yakında diğer kentler gibi normal yaşamına dönecek ve kente dönük tüm saldırı yolları tıkanacak. Askeri yetkililerin bölgedeki faaliyetlerine ilişkin verdiği bilgiler sürecin askeri olarak önemli bir aşamaya taşındığını gösteriyor.
SON HEDEF İDLİB VE RAKKA
İdlib ve Rakka kenti son askeri hedef olarak duruyor. İdlib kentinin temizlenmesi sonrasında Rakka kentinin çok kısa sürede düşürüleceği belirtilirken, Türkiye sınırında durmayan hareketliliğe dikkat çekiliyor. Türkiye sınırındaki geçişlerin durmadığı, yine yardım malzemeleri görüntüsünde, cihatçı güçlerin bölgedeki varlıklarını sürdürmeye yarayacak mühimmatların gönderildiği iddiaları sıklıkla seslendiriliyor.
"TÜRKİYE SINIRLARI KAPATIRSA CİHATÇILAR KISA SÜREDE TEMİZLENİR"
AKP hükümetinin sınırları cihatçılara kapatmadığı, "kapattık" söyleminin gerçeği yansıtmadığı ifade ediliyor. IŞİD dışındaki cihatçı güçlere mühimmat ve silah geçişlerinin devam ettiği belirtilirken, bu güçlerin “ılımlı'' olarak gösterilmeye çalışılmasının da altı çiziliyor. Nusra, İslam Cephesi vb gibi diğer gurupların da referanslarının şeriat devleti olduğuna dikkat çekilerek, bu grupların da IŞİD kadar tehlikeli ve katil oldukları belirtiliyor. Suriye halkına dönük onlarca katliam ve saldırlarda bulunan bu güçler üzerinden Suriye’ye silah sevkiyatının sürdüğünü belirten yetkililer, “Türkiye’nin sınırlarını tamamen kapatması durumunda Suriye halkının kısa sürede özgürlüğüne kavuşacağını'' ifade ediyorlar.
AKP Hükümetinin Suriye’ye dönük emellerinden vazgeçmediği, yüz binlerce insanın yaşamını kaybettiği bu kirli savaşın devam etmesi için her türden çabasını sürdürdüğü belirtiliyor. Suriye devletinin yıkılamayacağı, halkla devletin bütünleşmiş olduğunu göremeyen AKP iktidarının artık düşmanca ısrarından vazgeçmesi gerektiğini vurguluyorlar. Suriye halkının cihatçı güçlere karşı beş yıldır verdiği mücadelede zafere çok yakın olduğu belirtilirken, 13 Nisan seçimlerinin halkın devletten artık terörü bitirmesini istediğini gösterdiği ifade ediliyor.
Küresel cihatçı katillerin belirli bölgelerde sıkıştığı, bu bölgelere yapılacak geniş çaplı bir operasyon ile Suriye halkının terör belasından kurtulacağı belirtiliyor. Sonrasında ise Yeni Suriye’nin hızla yapılanmasına geçilmesi olarak ifade ediliyor.