Suriye'deki iç savaş 10 yılı geride bırakırken, çatışmalardan kaçarak Ürdün'de sığınmacı durumuna düşen Suriyeliler, ülkelerine güvenle dönebilecekleri günün hayalini kuruyor.
Suriye'nin güneyindeki Dera kentinde 15 Mart 2011'de bir grup öğrencinin okul duvarına, "Ey doktor (Beşşar Esed) şimdi sıra sana geldi" yazmasıyla başlayan halk ayaklanması yıllardır yerini dinmeyen kan ve gözyaşına bıraktı. Esed rejimi, Suriye'deki iç savaş boyunca sivil yerleşim yerlerini hedef alarak milyonlarca insanı yerinden etti.
Birleşmiş Milletlere (BM) göre Ürdün'de, yarısı sığınmacı sıfatıyla kayıtlı 1 milyon 390 bin Suriyeli bulunuyor. Ancak bunlardan 750 binini, akrabalık, evlilik ya da ticaret gibi çeşitli gerekçelerle 2011 yılı öncesinde de Ürdün'de yaşayan Suriyeliler oluşturuyor.
Ürdün'ün İrbid ve Mefrak vilayetlerinde yaşayan Suriyeli sığınmacılar, AA muhabirine, ülkelerindeki iç savaşı, yaşadıkları sıkıntıları ve umutlarını anlattı.
- "Suriyelilerin kanı akmış, öldürülmüş, bunlar büyük güçlerin umurunda değil"
Suriyeli Muhammed el-Hariri (33), binlerce kişinin reform talebiyle sokaklara dökülmesinin ardından ülkesinde başlayan iç savaşın son bulması konusunda ciddi bir yol alınamadığını belirtti.
Hariri, "Suriyelilerin kanı akmış, öldürülmüş, bunlar büyük güçlerin umurunda değil. Onların tek istedikleri ülkemizin zengin kaynaklarına üşüşmek." dedi.
Halid el-Avde (46) de "Büyük güçler, Suriyelilerin kanını emiyor. En lüks otellerde en lezzetli yemekleri yiyerek sözüm ona müzakere yapıyorlar. Çıkarlarını her şeyden önce tutuyorlar." diye konuştu.
- "Dünyanın her yerinde sığınmacı veya mülteci durumundayız"
Halid er-Rifi ise kardeşiyle babasının Suriye'de olduğunu ve onlar için endişe ettiğini dile getirdi.
Ülkesi için direnişin devam etmesi gerektiğini söyleyen Rifi, "Sahip olduğumuz en kıymetli şeyleri, özgürlüğümüzü, onurumuzu çaldılar. Vatanımızı, evimizi kaybettik. Dünyanın her yerinde sığınmacı veya mülteci durumundayız. Yıllar geçse de elbet bir gün Suriye halkının hedefi gerçekleşecek." dedi.
Rifi, özgürlükten yana olan herkese direniş çağrısında bulunarak, cesaretin elbet bir gün korkakları yeneceğini söyledi.
- "Suriye'nin kaynaklarını yemeye doymadılar"
İç savaşta eşini kaybeden ve üç çocuğuyla Ürdün'de yaşam mücadelesi veren Serab İyaş da Suriye'deki vatan mücadelesinin sürmesi gerektiğini ifade etti.
Suriyeli anne, şöyle konuştu:
"Biz, dünya ülkelerinden, rejim ve destekçilerinin zulmüne son verecek ve ülkemize dönüşümüzü sağlayacak gerçek anlamda bir insani duruş bekliyoruz. Suriye'nin kaynaklarını yemeye doymadılar. Bizi yüzlerce yıl öncesine döndürmek istiyorlar ama Allah büyük."
Ebu Halid Ahmed ise Suriye'deki iç savaştan nemalanan dış güçlerin akan kanın durmasını istemediğini belirterek, "Bir çok ülke, krizi derinleştirmeye çalışıyor. Barışçıl taleplerle ülkesi için mücadele edenlere büyük baskılar yapıyorlar. Tarih şahittir ki; Suriye halkı zulme karşı ne bir gün sustu ne de susacak." dedi.
- "Kendi topraklarına dönerek tehlikeden uzak onurlu bir hayat yaşamalarını temenni ediyoruz"
Ürdün'deki Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Muhammed el-Hıvari de ülkedeki Suriyelilerin ihtiyaçlarının karşılanması için çalıştıklarını söyledi.
Hıvari, şunları kaydetti:
"İhtiyaç sahibi Suriyeli sığınmacılara uygun iş fırsatları bularak insana yakışır bir hayat sürmeleri için çalışıyoruz. Bu süreç ne kadar uzarsa uzasın, karşılaştığımız zorluklara rağmen onlara yardım etmek için elimizdeki tüm imkanları kullanacağız. Suriye'de 10. yılını geride bırakırken artık iç savaşın son bulmasını ve sığınmacıların kendi topraklarına dönerek tehlikeden uzak onurlu bir hayat yaşamalarını temenni ediyoruz."