Yaşanan olayın adından Demirtaş ve Şahbudak fabrika yönetimine giderek durumu anlattı. Semra Demirtaş, Tuğba Şahbudak’ın arkadaşı olan Ender Konar isimli işçi de amirine giderek tacizcilerle aynı ortamda çalışmak istemediğini söyledi.
Yaşanan olayın ardından Semra Demirtaş, Tuğba Şahbudak ve Ender Konar, iddialara göre insan kaynaklarına çağrılarak 14 Ağustos günü işten çıkartıldı. 3 işçi kapıda özel güvenlik görevlileriyle tartışınca bu sırada olaya müdahale eden Hasan Can Bahadır isimli işçi de yönetim tarafından işten çıkarıldı. İşten çıkartılan işçiler, yaşanan olaya tepki göstererek fabrika önünde eylem başlattı.
“TACİZCİDEN ÖNCE BİZ İŞTEN ATILDK”
Tacize uğradığını iddia eden Tuğba Aladağ, “İçeride tacizci bir arkadaşımız vardı. Tacize boyun eğemediğimiz için gidip şikayet ettik. Şikayet ettiğimiz için işlerimizden olduk. Bize suspus olmamızı söylediler. Tabi ki de taciz kabul edilebilecek bir konu değildi. Susamadık iki arkadaşımız işten atıldı. Savunduğumuz için biz de işlerimizden olduk.
İşlerimize geri dönmek isteriz, hepimiz işimizi severek yapıyorduk. Arkadaşlarımız iki yılını ben üç yılımı buraya verdim gecemiz gündüzümüz burada geçti. Tacizciden önce işten atılan işçileriz biz. Buranın tekrar düzelip sonra işimizin başında olmak istiyoruz” dedi.
“APAR TOPAR İNSAN KAYNAKLARINA ÇAĞIRILDIK”
Arkadaşlarına destek verdiği için işten atılan Ender Konar ise işlerine son verilmesini kabullenemediklerini belirterek, “Semra ile ben servisten inince önümüz kesildi ve apar topar insan kaynaklarına gitmemiz söylendi. İnsan kaynaklarına gittik ve ‘yönetim sizinle çalışmak istemiyor, ekip liderleriniz ve vardiya amirleriniz çalışmalarınızı beğenmiyor’ dendi. Biz de içerideki çalışanlara bunu sorun rahatsız olan bir kişi var ise istifamızı veririz dedik. Tazminatlarımızı vereceklerini dile getirdiler ve ‘alın, gidin’ dediler.
Biz de bunları almayacağımızı ve buradan da gitmeyeceğimizi dile getirdik. Onlar da ‘ister alın ister almayın. Almazsanız tazminatsız atarız, yönetimin kararı net’ dediler. İçeri girmek istedik, arkadaşlarımıza durumu anlatmak istedik ve fabrika önünde bize saldırıldı. Yönetim, güvenlik ve beyaz yakadan birkaç işçi dikmişti. Bunlar bize saldırdı. İçeriden üretimdeki arkadaşlar bize destek olmak için apar topar savunmaya geldiler” diye konuştu.
“İÇERDEKİ SESSİZ KADINLARIN SESİ OLMAYA VARIM”
Yaşanan olaya göz yummamak için eylem başlattıklarını belirten Semra Demirtaş ise “Tacize uğrayanlardan biri de bendim, hareket şeklinde bir tacize uğradım. Diğer arkadaşlarım da fiziksel veya gözle temasla tacizlere uğradı. Buna göz yummadık harekete geçtik. Arkadaşlarla birlikte hareket etmeli diye düşündük.
Başka vardiyada şikayet eden arkadaşlar, herhangi bir sonuç alamamış. Toplu olarak gidip şikayet ettik. Kamera kayıtlarının incelenmesini talep ettik. Kamera kayıtları seyredildi ve bunun gerçekliği ispat edildi. Burayı arayan kişilere böyle bir şey olmadığını iddia ediyorlar. Asla olmayan bir şey söylemedik olan biten ne varsa onu söyledik.
Vardiyaya gelmeden önce de bir kişiye tacizde bulunmuş. Kamera kayıtları incelenmiş ve bu olay taciz olarak geçmemiş. Sonrasında ise vardiyasını değiştirerek bizim vardiya ya verdiler. Burada çalışanların yüzde 80’i neredeyse bayan operatör ve bayan operatörlerin bir sessizliği var. Hepsi mağdur ve sesi çıkamayacak insanlar.
Taciz olduğu zaman açık ve net söylenemeyecek bir şey. Hiç kimse bu konu ile taciz edildim diye öne çıkmak istemez istemiyorlar da zaten. Ben içerdeki sessiz kadınların sesi olmak için varım” ifadelerini kullandı.
Öte yandan fabrika yetkilileri ise “4 kişinin çıkarılmasının bu konuyla ilgisi yok. İşten çıkarılmaları tamamen çalışma performanslarının düşük olması sebebiyle gerçekleşti” açıklamasında bulundu.