Sosyal medya hesabı üzerinden yaşadığı taciz olayını duyuran 22 yaşındaki kadının anlattıkları yankı uyandırdı. Bir avukatın ofisinde cinsel saldırıya uğrayan kadının yaşadığı şok, tacizcinin sevgilisinin 'Affet' mesajıyla daha da arttı. Karakoldan ise 'o avukat, savcılar bu dosyayı almak istemez 'çıkışı geldi. Yılmadı mahkemeye verdi. Şimdi ikinci duruşmaya gitmeye korkuyor. Genç kadın, "Sevdiğim insanlara bile sarılamıyorum. Uyuyamıyorum. Uyuyunca, o geliyor" diye isyan ediyor.
Tacize uğrayan kadın olayı, "Merhaba, uzun süredir anlatamadığım kendi içimde yaşadığım bir olayı herkesle paylaşmak istiyorum. Her ne kadar hukuk sisteminin yıkıldığını tartışsak bile hala bir ümit beslediğimiz şu dönemde 22 yaşında bir kadın olarak bir avukatın ofisinde cinsel saldırıya uğradım." sözleriyle duyurdu.
İşte taciz olayının dikkat çeken detayları:
Merhaba, uzun süredir anlatamadığım kendi içimde yaşadığım bir olayı herkesle paylaşmak istiyorum. Her ne kadar hukuk sisteminin yıkıldığını tartışsak bile hala bir ümit beslediğimiz şu dönemde 22 yaşında bir kadın olarak bir avukatın ofisinde cinsel saldırıya uğradım.
1 eylül günü sosyal medya üzerinden iletişime geçmiş olduğum avukatın ofisine hukuki danışmanlık için ofisine gittim. Burda bir süre konuştuktan sonra yanıma gelip bana çok güzelsin, çok farklısın gibi cümleler sarfettikten sonra dokunmaya, öpmeye çalıştı. Itip ben gitmeliyim burdan dedikten sonra beni kollarımdan tutup ofisinde bulunan ikili koltuğun üzerine attı ve üstüme çıktı. Çırpınmaya başladım, epey arbededen sonra penisine dizimi vurmayı başarıp üzerimden çekilmesini sağladım. Ve kapıya doğru koştum.
Ofisin cam olan kapısının nedenini bilmediğim bir şekilde kitli olduğunu düşündüğüm için telefonumu vura vura camı kırmak istedim ama o geldi. Beni tuttu, bu defa öfkeliydi de. Beni daha sert bir şekilde çekmeye başladı ve elini göğsüme attı. O an her şey bitti sandım.
Kendimi elinden kurtarmak için kapının koluna attım, kapı sandığımın aksine açıktı ve ikimizde savrulduk. Sesimi duyurmak için bağırmaya başladım. Ofisin olduğu katta bir ayak sesi duyulunca tedirgin olup beni bıraktı ve ben koşarak asansöre koştum.
Katta bir gölge gördüm ama kimdi bilmiyorum. Ardından oradan çıkıp orada olan meydan alanında yere oturup ağlamaya başladım. Çevredeki insanların konuşmalarını anlayamadım. 1 saat boyunca bu sürdü. Ardından konuşmaya başlamam üzerine defalarca 155i aradılar ama kimse gelmedi.
Erkek arkadaşımın da oraya gelmesi ile oradaki insanlar ile ofisin olduğu iş hanına tekrar gittik. O gitmişti. Uzun süre kaldık orada ve şans eseri oradan geçen mahalle bekçileri gelip ne olduğunu sordular. Hala aramalara rağmen bir polis gelmemişti.
"KİMSEYE BİR ŞEY ANLATMAYIN"
Mahalle bekçileri ile konuşmaya başladıktan hanın çaycısı gelip onlara benim sesimi duyduğunu ve oranın güvenliğine söylediğini dile getirdi. Güvenlik ise o anda çatıda olduğunu iddia etti. Bir anda oraya gelen uzun, beyaz saçlı bir adam onlara kimseye bir şey anlatmayın dedi.
Bunun üzerine hanın kepenklerini vs kapattı, mahalle bekçileri açın demesine rağmen. Bu sırada mahalle bekçileri bizim telefonlarımızdan onu arayıp oraya gelmesini sorunu çözeceklerini vs söylediler. O ise o kadar kısa sürede gitmesinin imkansız olduğu bir yerde olduğunu söyledi.
Mahalle bekçileri bizi alıp karakola götürdü, burada defalarca anlattım olayı. Telefonda onu arayıp getirmeye çalıştılar. Sesini defalarca dinledim. Benim başka avukatada böyle iftiralar attığımı ve yalan söylediğimi vs dile getirdi. Aynı anda bana tehdit mesajları atıyordu.
"O SORUYU HİÇ UNUTMAYACAĞIM"
Aynı gece 3 karakol gezdirildik ve işin sonunda ilk karakola gönderildik. O kadar çok kez anlattırdılar ki bana bu olanları, bir gecede kaç defa ölür bir insan artık biliyorum. Her anlatışımda seslerini kısıp bak bir şey yaptıysa söyle dediler.
Hayır, fiziken akıllarına gelen zararı görmemiştim ama artık ruhumda hiç kapanmayacak bir yara vardı. Bunu anlamalarını bekledim ama olmadı. O soruyu soruşlarını hiç unutmayacağım.
O gece ifademi verdikten sonra eve dönerken o şahısla tanıştığını bildiğim ve ortak çevreden tanıdığım bir kadına ulaştım. Başıma geleni anlatıp ondan o kişi hakkında sorular sordum. Pek diyalogları olmadığını dile getirdi bana. Aslında eski sevgilisi imiş.
"O AVUKAT, SAVCILAR DOSYAYI ALMAK İSTEMEZ"
İfademi verdikten sonra bir daha o konu açmadım. Konuşmadım. Cesaret etmedim. Utandım. Eve mahkeme celbi gelene dek. Karakolda bana o avukat, savcılar bu dosyayı almak istemez dedikleri için umudumu kesmiştim ama artık bir umudum vardı.
Mahkeme celbinden günler sonra yukarıda bahsettiğim kadından bu mesajları aldım. Bu hayatta birinin adına yine utandım. Ayrıca ailemin bilip bilmediğini sorgularken resmen gözdağı veriyordu.
Bu arada şahsın avukatı da yine kendi abisiydi. Ve birde aracı yoluyla beni çok üzeceğini söyleyen tehditler yollamıştı. Benim dayanacak gücümün son noktasıydı burası. Ölmeyi denedim ama olmadı. 3 gün yoğun bakımdan sonra yine bu hayatta idim.
Bu arada kendi ifadesinde de daha önce bir tanışıklığımız olmadığını ve hukuki danışmanlık oraya gittiğimi söylemişti. Ve mahkeme günü geldi ne kendisi nede avukatı olan abisi duruşmaya gelmedi. Ben adliye dışında bekliyordum ve gidip ifademi verdim.
Avukatım ve hukukçu arkadaşım mesleğinden ötürü, sadece bir mahkeme celbi daha yollanacağını düşünürken kendisi hakkında zorla getirilme kararı çıkarıldı. Ve bir sonraki duruşma 4 gün sonra, benim ise psikolojik olarak dayanma eşiğimi kaybettik.
Ben artık yaşayamıyorum. Konuşurken, ne diyeceğimi unutuyorum. Psikiyatri ve psikolog terapileri sonuç vermiyor. Geleceğim son nokta burasıymış gibi. Ne olur herkes duysun, başkası bunu yaşamasın.
Sevdiğim insanlara bile sarılamıyorum. Uyuyamıyorum. Uyuyunca, o geliyor.
O ölse, bir yeri kopsa sevinmem biliyor musunuz? İstiyorum ki bu dava sonucunda mesleğini kaybetsin. O benden geleceğimi, umutlarımı ve yaşama sevincimi çaldı. Oda gelecek kaygısı duysun istiyorum, bir ömür bir tecavüzcü olduğunu alnında etiket gibi taşısın.
O ne yapıyor biliyor musunuz? Devrimci, solcu, Kürt paylaşımları ile hala burada. 8 Martta da paylaşım yaptı. Herkes, yüzüne gülüyor. Buna artık dayanamıyorum.
Yazdıklarımı görmüş muhtemelen ve hesabını kitlemiş. GÖR ARTIK SUSMAYACAĞIM
"İFŞA İÇİN MAHKEMEYİ BEKLEYELİM"
Her mesaja cevap yazamasam da mahkeme 21 Mayıs 11.05te Bakırköy 22.Asliye Ceza Mahkemesinde. Gelmek isteyenler için buraya yazayım. İfşa için ise mahkemeyi bekleyelim.