Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, bu dönemde tarımın öneminin daha iyi anlaşıldığını vurgulayarak, "Ben çiftçi çocuğuyum demeye utanan bir toplum haline gelmiştik lakin bir anda gördük ki cebimizde paramız, masamızın üzerinde teknoloji var lakin bu bizi doyurmuyor. Bizi doyuracak olan bu ülkenin eli öpülesi üreticilerimiz" dedi.
Kirişci, Bayındır Belediyesi tarafından düzenlenen "Bayındır 23. Uluslararası Çiçek Festivali" açılış kurdelesini kesti.
Festival alanını gezen Kirişci, çiçek ve fide satışı gerçekleştiren esnafla sohbet etti. Kirişci, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü standını da ziyaret edip, vatandaşlara fide hediye etti.
Kirişci, daha sonra şehir stadında vatandaşlara seslendi.
Konuşmasında çiçek festivaline katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Kirişci, sektörün her geçen yıl büyüdüğünü, Türkiye'nin geçen yıl çiçek ihracatından elde ettiği geliri 121 milyon dolara yükselttiğini belirtti.
Türkiye'nin çiçek ihracatçısı bir ülke olduğunu kaydeden Kirişci, "Yapmış dolduğumuz ihracatta, miktar olarak artış ile rakamsal ihracatı karşılığı olan oran birbirinden farklı. Yani ihracat miktarı ton bazında artış gösterirken ondan çok daha fazla bir döviz getirisi elde edebiliyoruz. Bu da katma değeri yüksek olan ürünlere veya bu ürünleri daha iyi pazarlara satabildiğimizin bir göstergesidir." dedi.
Türkiye'nin jeostratejik avantajına da değinen Kirişci, şöyle devam etti:
"Ülkemizin sahip olduğu jeostratejik üstünlük bir anda ortaya çıktı"
"Pandemi ile başlayıp daha sonra Rusya-Ukrayna savaşıyla devam eden süreçte ülkemizin sahip olduğu jeostratejik üstünlük bir anda ortaya çıktı. Bugün bizim ihracat ve dış ticaret noktasında en büyük pazarımız olan Avrupa'nın hemen yanı başımızda bulunuyor olması bize çok büyük bir lojistik avantaj sağlıyor. Çin, Afrika'nın bazı ülkeleri ve Güney Amerika ülkeleri dünyada çiçek sektöründe belirleyici ülkelerdi lakin enerjideki, lojistikteki anormal artışlar, bu ülkelerle bizim durumumuz mukayese edildiğinde, öncelikle Avrupa ve savaş nedeniyle ambargoya, birtakım yaptırımlara muhatap olan Rusya için önemli bir tedarikçi ülke konumuna getirdi. Ben bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini her vesileyle dile getiriyorum lakin çiçek konusunda bunun altını bir kez daha çizmek istiyorum."
Ukrayna-Rusya savaşında Türkiye'nin doğru bir politika izlediğini kaydeden Kirişci, şöyle devam etti:
"Rusya ve Ukrayna'dan sonra bu savaştan zarar gören üçüncü ülke de biz olurduk"
"Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlığında ülke olarak izlediğimizin dış politikada birini diğerine tercih eden bir anlayış yerine 'Her ikisi de bizim komşu ve dost ülkemiz' diyerek bir duruş sergiledik. Şayet bunun yerine bir taraftar mantığıyla bu ülkelerden birisini kendimize desteklenmesi gereken bir ülke olarak seçseydik, bu iki ülkeden sonra yani Rusya ve Ukrayna'dan sonra bu savaştan zarar gören üçüncü ülke de biz olurduk. Bu manada Sayın Cumhurbaşkanımıza ve devletimize ne kadar müteşekkir olsak azdır. Biz büyük bir beladan, musibetten kurtulduk."
Bu dönemde tarımın öneminin daha iyi anlaşıldığını da vurgulayan Kirişci, "Ben çiftçi çocuğuyum demeye utanan bir toplum haline gelmiştik lakin bir anda gördük ki cebimizde paramız, masamızın üzerinde teknoloji var lakin bu bizi doyurmuyor. Bizi doyuracak olan bu ülkenin eli öpülesi üreticilerimiz" dedi.
Türkiye'deki çiçek üretiminin yüzde 30'unun İzmir'den sağlandığını aktaran Kirişci, sadece çiçekçilikte değil, tarımın diğer alanlarında da İzmir'in ilk 10'da yer aldığını bildirdi.
"Yenilenebilir enerji"
AB Yeşil Mutabakat sürecine değinen Kirişci, sürece tarımın da uyumlu hale getirilmesi gerektiğine işaret etti.
"Yenilenebilir enerji" konusuna da dikkati çeken Kirişci, üretim için harcanan enerjinin sertifikalandırılacağını kaydederek, şunları kaydetti:
"Adına ne dersek diyelim 'yenilenebilir', 'temiz', 'yeşil' enerjiyle üretim yaptığımızı belgeleyeceğiz. Kullandığımız bütün kimyasallar noktasında çevreci olduğumuzu, tarımsal atıkları mutlaka ayrıştırdığımızı, çalışanlarımızla ilgili her türlü uluslararası sözleşmelerin gereğini yerine getirdiğimizi belgelemek zorundayız. Evet Türkiye AB'ye ve Avrupa'ya tedarik noktasında bir lojistik üstünlüğe sahip. Doğrudur lakin bunların gereklerini de bu manada bir kez daha çiçek üreticimiz, düşünmek zorunda. Yani sertifikalı, belgeli üretim. Yani iş ve işlemleri kayıt altına alınmış bir üretimi başarmak durumundayız."
Bayındır Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nin tescillendiğini kaydeden Kirişci, buranın kısa sürede tamamlanacağını belirtti.
Sektöre her zaman destek verdiklerini bildiren Kirişci, şöyle konuştu:
"Bakanlığımız milletimizin, üreticilerimizin hizmetinde"
"Özellikle gerek yatırım gerekse işletme kredileri noktasında mutlaka bilginiz vardır lakin daha önce buralarda yüzde 50 sübvansiyonlu kullandırmış olduğumuz kredilerin limitlerini 10 milyondan 15 milyona çıkardık. Desteklemeler konusunda sektörle biz her zaman bir arada olacağız. Bakanlık olarak biz sadece tarım değil, orman da bizim. Tarım ve Orman Bakanlığı gibi 150 bine yakın çalışanı olan ormanla ilgili de çok büyük bir organizasyonumuz genel müdürlüğümüz var. Yine suyun yönetiminden sorumlu DSİ var. 32 genel müdürlüğümüz ve birimimiz bizim bakanlığımız bünyesindedir. Bunların tamamının bendeniz de dahil milletimizin, üreticilerimizin, çiftçilerimizin hizmetinde olduğunu belirtiyorum."