Tatlıyla gönül almaya gelmişler: 6 kişilik aileden geriye 2 kişi kaldı

6 Şubat depremlerinde Nurdağı'nda ailesinden 4 kişiyi kaybeden Mehmet Polat, davanın tutuklu sanığı eski Nurdağı Belediye Başkanı Kavak'ın kardeşinin aile büyüklerine "şikâyetinizi geri çekin" söylediğini ifade etti.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 tarihindeki depremlerde Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde bulunan Kavak Apartmanı'nda 26 kişi yaşamını kaybetti.

Depreme apartmanın birinci katında yakalanan 6 kişilik Polat ailesinden baba Mehmet, anne Emine, çocukları Gizem ve Fatma Zehra Polat yaşamını kaybetti. Gizem Polat, Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği mezunuydu. 18 yaşındaki Yusuf Polat enkazdan 72 saat sonra sağ olarak çıkarıldı. Ailenin en büyük oğlu Mehmet Polat ise Zonguldak'ta çalıştığı için evde değildi. Mehmet Polat, depremin peşinden kardeşi Yusuf'u alarak Nurdağı'nı terk etmiş. Zonguldak'a yerleşen Mehmet Polat, "Orada kimsem kalmadı, Zonguldak'ta yeni bir yaşam kurduk" dedi.

Depremin üstünden bir yıl geçtiğini anımsatan Polat, DW Türkçe'ye "Uyku diye bir şey yok bizlere. Yediğin yemek, yemek olmuyor sana. Bir şeyler yemek içmek için yiyorsun. Dışarı çıkıp dolanamıyorsun. Bir yere gideyim diyorum, annemi götürmedim diye ayağım varmıyor. Aynı şekilde kardeşlerim... Bir yılda yaralar kapanmadı. Kimse için kapanmadı. Kapanacak gibi de değil" dedi.

"2 KILO TATLIYLA GÖNÜL ALMAYA GELMIŞLER"

Mehmet Polat, Kavak Apartmanı davasında tutuklu olarak yargılanan sanık eski Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak'ın kardeşinin, Zonguldak'a gelmiş olarak dedesiyle görüştüğünü anlatı. Kavak'ın kardeşinin yanında bir okul müdürünün de olduğunu anlatan Polat, "Dalga geçer iki kilo tatlı alıp gönül almaya gelmişler. Ben yoktum. Dedeme, neneme ve kardeşime şikâyetinizi geri çekin, Ökkeş Kavak'ın suçu yok demişler. Maden suçsuz, çıksın mahkemede yargılansın görelim" diye konuştu.  

Polat, Nurdağı Ziraat Odası Başkanı K.B. ve Nurdağı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanı H.G.'nin de amcasının yanına gelerek şikâyetlerini geri çekmesini istediğini anlattı. 

 

KAVAK APARTMANI NEDEN YIKILDI?

26 kişinin öldüğü Kavak Apartmanı davasında, aralarında görevden alınan eski Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak'ın bulunduğu 6 sanık yargılanıyor. İddianameye göre, Kavak Apartmanı, 1998 yılında ruhsatsız, yani kaçak olarak inşa edilmeye başlandı. 2001 yılında tamamlanan binada, Ökkeş Kavak ve M.T. yapı sorumlusu olarak görev aldı. İddiaya göre sanıklar, 2013 yılında "yeni bina inşa ediliyormuş gibi evraklar tanzim edilerek ruhsatlandırma işlemleri" yaptı. Sanıklar, düzmece belgelerle yapı ruhsatı düzenlenmesini sağlamakla suçlanıyor. Binanın 1997 ve 2007 yıllarındaki mevzuatlara aykırı biçimde yapıldığı, iddianamede anlatılıyor. Ayrıca binaya ilişkin yapı kullanım izni belgesi de yoktu.

ZEMIN ETÜT RAPORU YOK

Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin bilirkişi raporunda, binanın eyleme geçirmek yapıldığı tarih itibarıyla herhangi bir zemin etütü, statik proje hesap raporu olmadığı anlatıldı. Raporda, binada kullanılan malzemelerin kalitesinin yetersiz olduğu ve iş bitim aşamasında proje ile uygulama arasında farklılıklar bulunduğu açıklandı. Raporda, bu eksikliklerin binanın yıkılmasında etkili olduğu vurgulandı.

Tutuklu yargılanan Ökkeş Kavak savcılık ifadesinde binanın yapımına imece usulü olarak M.T ve diğer bazı kişilerle birlikte 1997 senesinde başladıklarını söyledi. Bina yapılırken Gaziantep'te yaşayan ama ismen hatırlamadığı kişilerden mühendislik hizmeti aldıklarını savunan Kavak, 2013 yılına kadar ruhsatsız bir şekilde oturulduğunu itiraf etti. Bina sahiplerinin talebi üzerine kendisinin kolaylık olsun diye 2013 senesinde yapı denetim şirketi olan 3T Yapı Denetim Şirketi ile anlaştığını anlatan Kavak, yapı denetim firmasının binadan numune aldığını, statik ve mimari yönden kendisine sağlam olduğunu söylediklerini, bu rapora güvenerek evrak üzerinde binayı ruhsatlandırdığını savundu.

ŞANTIYE ŞEFI: BINANIN YERINI DAHI BILMIYORUM

Belgelerde şantiye şefi olarak görünen sanık S.Ç.K., savunmasında binanın yerini dahi bilmediğini, diğer şüphelileri tanımadığını, üniversiteden mezun olduktan sonra çevre edinme ve sektörde tutunma kaygısıyla yapı denetim firması yetkilisi olan K.A.'ya  diplomasını verdiğini ve yapı denetim işlerinde diplomasını kullanmasına rıza gösterdiğini anlattı. S.Ç.K., bu bina dâhil olmak üzere yapı denetim firmasının denetim hizmeti verdiği binalarda evrak üzerinde şantiye şefi olarak gösterildiğini ancak fiilen görev yapmadığını kabul etti. Ancak bilirkişi raporunda, belgelerdeki imzanın K.'ya ait olduğu tespit edildi.

Yapı denetim firmasında denetçi olarak adı geçen sanık F.Ö. de 2008 yılında üniversiteden mezun olduğunu, sigortasını yapması için sırf bu denetim firmasında çalışıyormuş gibi kendisinin gösterildiğini öne sürdü. Yapı denetim firmasının da kendisini bu binaya kontrol elemanı olarak atayıp tutanaklara kendi adını yazarak adına sahte imza attıklarını düşündüğünü savunan Ö., nitekim kalıp ve donatı tutanakları ile beton döküm tutanaklarındaki imzaların kendisine ait olmadığını iddia etti.

Savcılığın aldırdığı bilirkişi raporunda, suça konu kalıp ve donatı tutanakları ile beton döküm tutanaklarındaki F.Ö. adına atılı bulunan imzaların şüphelinin el ürünü olmadığı tespit edildi. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri

Meteorolojiden İstanbullulara kötü haver: 17 Mayıs 2024 İstanbul hava tahmini
Cumhurbaşkanlığı'nın 'tasarruf' genelgesi Resmi Gazete'de yayımlandı
İstanbul'da ucuz ev kalmayınca yatırımcılar da Düzce'ye yöneldi
Zam haberlerinin ardı arkası kesilmiyor! O tarihten sonra Coca Cola fiyatları uçacak!
Türkiye'nin milli yiyeceği ama yenmiyor! Dönerin yarım ekmek fiyatı bile şaşırttı