Tayyip Erdoğan’a suikastten yargılanan Astsubay: Görev hakkında bilgi vermediler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenlediği belirtilen 47 sanığın yargılandığı davaya Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.DHA’nın...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenlediği belirtilen 47 sanığın yargılandığı davaya Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.

DHA’nın haberine göre bugün görülen oturum tutuklu askerlerden Helikopter Teknisyeni Astsubay Üstçavuş Aydın Özsıcak’ın ifadesinin alınmasıyla başladı. Özsıcak, helikoptere binerken telefonlarını kapattıklarını, kimsenin kendilerine Marmaris’teki görev ile ilgili bilgi vermediğini söyledi. Astsubay Özsıcak, “Bütün mal varlığıma el konulduğu için avukat tutamadım. Helikopterde silahlı askerleri görünce bir şeyden şüphelenmedim ve görev için orada bulunduğumu düşündüm. Marmaris üzerine gittiğimizde bir el silah sesi duydum. 15-20 dakika Marmaris üzerinde uçtuktan sonra uzaklaştık. Çünkü yakıt sıkıntısı yaşamaya başladık. Gaziemir’e geldik, teslim olduk. Ancak, hâlâ olayın ne olduğunu, olayın neresinde olduğumuzu bilmiyorduk'' diye kendisini savundu. Sadece VIP görevde yer aldıklarını bildiğini iddia eden Özsıcak, “Ancak yaralı olduğunu öğrenince kafam karıştı. Ben bakımcıyım, verilen görev gereği oradaydım. Biz kendi çapımızda helikopterin arızası ile uğraştık. FETÖ üyesi değilim'' dedi.

Mahkeme Başkanı Baştoğ’un, Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düşmesiyle ilgili sorusu üzerine Astsubay Özsıcak, “Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinden parça sökmedim. Sadece bir parçayı incelerken görüntüledim. O olayla ilgili de hakkımda takipsizlik kararı verildi'' dedi.

Davada ifade veren sanıklardan, Gaziemir 3'üncü Kara Havacılık Alayı'nda görevli helikopter teknisyeni Astsubay Üstçavuş Murat Gösterit, "Tabur komutanı 4 helikopterle VIP uçuşu yapılacağını, saat 22.00 gibi herkesin helikopter başında olması gerektiğini söyledi. Marmaris'e gidileceğini bildirdi ama görev ile ilgili bilgi vermedi" dedi. Helikopterlere geldiklerinde telefonlarını kapatmalarının istendiğini belirten Astsubay Üstçavuş Gösterit, şunları söyledi:

"Motorları çalıştırmamızdan sonra askerler gelip, bindi. Zeki Albay'a havalandıktan sonra, 'Komutanım uçuşla ilgili bilgi vermediniz' dedim. Sonra yanımdaki komutan, 'Ne oldu' diye sordu. 'Komutanım, nereye gidiyoruz? Ne yaptığımızı bilmiyorum' dedim. Benden kulaklığımı alıp, 'Yanlış bir şey yapmıyoruz, sakin olun' diye karşılık verdi. Kulaklığım alındığı için daha sonraki gelişmelerden bilgim olmadı. Örgüt üyesi değilim, kimseye bu konuda yardım etmedim. Darbeci değilim. FETÖ'cü hiç değilim. Silahlı Kuvvetler'de kendi yandaşlarını koruyan örgüt üyesi olsaydım şimdi daha yukarılarda olacaktım. Çünkü çok başarılı geçen yazılı sınavın ardından sözlüde elediler. Suçlamalara kesinlikle katılmıyorum." 

Darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürü olan Kurmay Albay Osman Kılıç da savunma yaptı. Kurmay Albay Kılıç, şunları söyledi:

"Kurmay başkanlığı görevi yaptım. Herhangi bir terör örgütü veya FETÖ ile ilgili bir ilgim, bağlantım yok. FETÖ'nün ilgili bankalarında herhangi bir hesabım olmadığı gibi ByLock programı da telefonumda yoktur. Daha önce Ankara'da verdiğim ifademi tekrarlıyorum. Olay günü Ankara'daydım ve izinliydim. Vatanımı seven bir subayım. Şükrü Seymen (Binbaşı) ile herhangi bir toplantıya katılmadım. Bu telefonlarımın kayıtlarından da tespit edilebilir. Ne olay öncesi ne sonrası örgütle ilgili bağlantım yoktur. Bana uçuşların yapılacağı bilgisi verildi, ancak görev hakkında bilgi verilmedi. Burada adı geçen personelin de hiçbirini tanımıyorum. 25 yıllık askerim. Böyle bir plan, böyle bir suikast, darbe planı, programı olamaz, olsa olsa saçma bir kumpas planı olur. Böyle bir saçmalığın içinden ancak kumpas çıkar." 

GERGİNLİK YAŞANDI

Albay Kılıç ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın arasında gerginlik çıktı. Kılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın'ın sorularına Ankara'da süren dava nedeniyle yanıt vermeyeceğini söyledi. Avukat Aydın, bu kez "Fethullah Gülen'i seviyor musun" diye sordu. Albay Kılıç, "Bununla ilgili ifadem dosyada" dedi. 

Gerginlik sırasında tutukluların bulunduğu bölümden Cumhurbaşkanı'nın avukatlarına yönelik, "Kesin sesinizi" diye bağırmalar oldu. Avukat Aydın'ın tepki gösterenin kendisi olduğunu işaret etmesi üzerine ayağa kalkan  Binbaşı Şükrü Seymen, "Nasıl emin oluyorsunuz? Adalet mülkün temeli ise ben de onlardan şikayetçiyim" dedi.

'YURTTA SULH KONSEYİNİ 15 TEMMUZ'DAN SONRA ÖĞRENDİM'

Kurmay Albay Kılıç, Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ'un bir sorusu üzerine Genelkurmay Başkanı Akıncılar Üssü'ne getirildiğinde orada olduğunu belirterek ifadesini şöyle sürdürdü:

"O gece Akıncılar Üssü'ne gittiğimde beni başka bir odaya aldılar. Genelkurmay Başkanı'nın getirileceğini ve geldiğini duydum. Ama görmedim. Ama o andaki Marmaris saldırısı ile ilgili hiçbir bilgim yok. Hatırladığım kadarıyla Cumhurbaşkanımız televizyonlarda açıklama yaptığı söylentisini duydum. Bu söylentiden sonra telefonlarımızı topladılar. Sabaha kadar telefonlarımız yanımızda değildi. Telefonu açık vaziyette teslim ettim. Sonrada beni tevkif ettiler. Yurtta Sulh Konseyi'nin ne olduğunu bilmiyorum. Orada görev almadım, üyesi değilim. Bu konseyi 15 Temmuz tarihinden sonra duydum, konseyin herhangi bir toplantısına katılmadım. Sadece konseyde, görevim gereği tanıdığım insanlar vardır. Suikast girişimi içerisinde olmadım. Görev icabı sadece alay komutanımızla görüştüm."

'HELİKOPTERE YAKIT VERİN TALİMATI GELDİ'

Öğleden sonraki oturuma, Deniz Hava Üs Komutanı Albay Cenk Bahadır Avcı'nın ifadesinin alınmasıyla devam edildi. Albay Avcı, 'FETÖ' ile hiç bir bağlantısı olmadığını belirtip, "Grupları, bankaları, oluşumları ve medyası ile ilgili hiçbir ilgim olmadı. Tüm arkadaşlarıma sorabilirsiniz. Birisi FETÖ ile bırakın bağlantım olduğunu, en ufacık bir imada dahi bulunsun savunma bile yapmayacağım" dedi. Kendisine yöneltilen örgüt üyeliği suçlamasını reddeden Albay Avcı, ifadesini şöyle sürdürdü:

"Bana VIP uçuşu olacağı bilgisi gelince sivil kıyafetlerim ile kendi arabamla alana gittim. Bir süre sonra filo komutanımız geldi ve tekrar VIP olabileceğini söyledi. Bana saat 24.00'te sıralı amirlerimden başka kimseden emir almamam talimatı verildi. Bundan yarım saat sonra güney batı yönünden tanımsız bir hava aracının yaklaşmakta olduğunu gördük. Helikopter sesi duyduk. Biraz sonra indi ama motorlarını durdurmadı. O sırada bu helikopterde kim olduğunu ve nereden geldiğini, uçuş süresini öğrenmek istedim ama bilgi vermediler. Helikopterdekileri 'Motoru stop edin aşağı inin. Etrafınız sarıldı' diye uyardım. Ama bu arada, 'Yakıt verin' talimatı geldi. Yakıtı verdik. Helikopter biraz sonra kalkış yapıp, ayrıldı. Bu arada, Muğla İl Jandarma Komutanı Albay Yavuz Özfidan ve Muğla Valisi Amir Çiçek beni aradı. Gelen olursa yakıt vermememi isteyip, Marmaris'te helikopterlerin ateş açtığını ve bölgede uçak veya helikopterim olup olmadığını sordu. Helikopter ve uçaklarımızın hangarda olduğu bilgisini verdim. Tekrar hangarlara kontrol amaçlı baktım, her şey normaldi. Bunu Yavuz Albay'a ilettim. Helikopter yerde beklerken Hava Kuvvetleri'nden 4 kişilik tim istedim. Ancak, tim gelmeden helikopter hareket etti. O arada bir helikopter sesi daha duydum, kuleyi uyardım. Ancak, kuledekiler önce görmediklerini söylediler, ardından helikopterle telsiz irtibatı kurduklarını ve akaryakıt ikmali yapacağını söylediler. Helikopterden inenin Ali Albay olduğunu ve akaryakıt istediğini öğrendim. Kendisi bana Genelkurmay Başkanlığı'nın bilgisi dahilinde özel bir uçuş yaptıklarını söyledi ve nereden gelip ne yaptığı konusunda bilgi vermedi. Gelen helikopterle ilgili Yavuz Albay'a bilgilendirdim. Olaylar sırasında 'Meydana inen helikoptere yakıt verin' talimatı ile şüphelerimiz gitti. Bir kargaşa yaşandı ama buna benzer kargaşa ATA uçağının inişinde de yaşandı. Yani alana gelen helikopterler tam teşhis edilemedi. Gelen helikopterler dost mu düşman mı olduğunu bilmediğimiz için 'Ateş edelim mi' diye soruyoruz. 'Ateş etmeyin' emri geliyor. Helikopterlerin ne olduğunu kimse bilmiyor. Görmeden, tanımadan, gelen helikoptere 'Yakıt verin' talimatı verildi." 

CUMHURBAŞKANI'NDAN BİLGİM YOKTU

Albay Avcı, mahkeme başkanı Emirşah Baştoğ'un sorusu üzerine "O gece Cumhurbaşkanımızın bölgede (Marmaris'te) konakladığından haberim yoktu. Suçlamaları kabul etmiyorum" diye yanıt verdi.

DURUŞMA TUTANAKLARI 35 BİN SAYFAYI BULDU

Albay Avcı'nın ardından, Kocaeli'de gözaltına alınan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir süre kalıp ayrıldığı Marmaris'teki otele saldırı emrini veren komutan olduğu iddiasıyla tutuklanan Deniz Hava Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma'nın ifadesine geçildi. 

Tuğamiral Kızılelma, ifadesine başlamadan önce dava tutanaklarını istedi. Mahkeme Başkanı Baştoğ, bunun üzerine, "Duruşma tutanakları şu an 35 bin sayfayı buldu. Herkese bunu vermemiz mümkün değil. Herkes, kendisine ait olanı talep ederek, temin edebilir" dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri

Organize suç örgütüne "Mahzen-36" operasyonu: 42 gözaltı
KYK yurdunda mide bulandıran görüntüler: Ekmeğin içinden çıkan şey şok etti
Alp Dağlarına bile 1000 basacak güzellik: Giden asla dönmek istemiyor!
Edebiyatın "rock yıldızı" Paul Auster hayatını kaybetti
Ankara'daki ekmek zammına vatandaşlardan tepki geldi: "Bu nasıl bir vicdansızlık?"