Telegram’ın kurucusu ve CEO'su Pavel Durov, geçtiğimiz günlerde Fransa'da çocuk istismarına izin verme suçlamasıyla gözaltına alındı ve beş gün boyunca tutuklu kaldı. Durov, kefaletle serbest bırakıldıktan sonra bu olay, Telegram'ın yasal sorunlarını ve güvenlik politikalarını uluslararası kamuoyunun gündemine taşıdı.
Bu gelişmelerin hemen ardından Güney Kore'de yapay zeka teknolojisi kullanılarak oluşturulan sahte cinsel içerikli görüntülerin yayılması büyük bir infiale neden oldu. Güney Kore Ulusal Soruşturma Ofisi Başkanı Woo Jong-soo, bu tür görüntülerin yayıldığı mesajlaşma uygulaması Telegram'a "suça yataklık etme" gerekçesiyle ön soruşturma başlattıklarını açıkladı. Woo, Telegram'ın hesap bilgileri ve diğer verileri devlet soruşturma organlarına sağlama konusunda isteksiz davrandığını belirterek, bu durumun soruşturmayı zorlaştırdığını ifade etti. Woo ayrıca, polisin Telegram'ı soruşturmak amacıyla Fransız makamları ve uluslararası kurumlarla işbirliği yapmayı planladığını duyurdu.
NE OLMUŞTU?
Güney Kore'de yaşanan "deepfake" skandalları, okul ve üniversiteye bağlı sohbet gruplarında çoğunluğunu kadın ve kız çocuklarının oluşturduğu mağdurların manipüle edilmiş ses ve görüntülerinin yayılmasıyla gündeme geldi. Sosyal medya kullanıcılarının, tanıdıkları kişilerin fotoğraflarını kullanarak sahte cinsel içerikli görüntüler oluşturması, toplumda büyük tepkilere yol açtı.
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, mağdurların çoğunun reşit olmadığını ve bu tür görüntüleri yayan kişilerin ise gençlerden oluştuğunu vurguladı. Tepkiler sonucunda, Seul Merkez Bölge Mahkemesi 28 yaşındaki bir kişiyi yaklaşık 400 deepfake videosu üretmek ve 1700 civarında görüntüyü internette yaymaktan suçlu buldu. Görüntülerin paylaşıldığı gruplardan birinin 133 binden fazla üyesi olduğu belirtilirken, mağdurlar arasında ortaokul ve lise öğrencilerinin yanı sıra üniversite öğrencileri, öğretmenler ve askeri personelin de bulunduğu ifade ediliyor.