Caferi Astana görüşmelerini, Suriye ve halkına yönelik yürütülen savaşın sonlandırılmasında önemli görüşmeler olarak nitelendirdi. Muhaliflerin heyet başkanının, Şam ve kırsalında altı milyon insana içme suyu temin eden Fici Su Kaynağının Kaide terör örgütünün Suriye kolu Nusra Cephesi tarafından önce zehirlenip sonra da sabote edilmesini savunduğuna dikkat çeken Caferi; uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan Nusra Cephesinin bu cinayetinin kelimenin tam anlamıyla savaş suçu sayıldığının altını çizdi.
SANA'da yer alan habere göre, Caferi Astana görüşmelerine katılanmuhaliflerin heyetinin diplomatik profesyonellikten uzak olmasının yanında işverenleri tarafından kötüye kullanılmasının, Astana görüşmelerini sabote etmekle birlikte Suriye halkına yardım etme ve bu halka yönelik savaşa son vermede uluslar arası çabaları çökertme amacı taşıdığına vurgu yaptı.
Suriye heyeti başkanı Caferi; muhaliflerin heyetinin, Astana görüşmelerini gözeten ve koordine eden devletlerin üstüne vardıkları anlaşmaya uygun davranmadığının altını çizdi.
Basın toplantısında Caferi; görüşmelere katılan muhaliflerin heyet başkanının açılış oturumunda yaptığı konuşmanın diplomatik liyakatten uzak olup toplantı gündeminden tamamen saptığını belirtti.
Suriye Arap Cumhuriyeti heyetinin Astana görüşmelerine katılımcı olarak davet edildiğine dikkat çeken Caferi, dolayısıyla Suriye heyetinin görüşmelere kimlerin katılacağını belirleme gibi bir durumu olmadığını söyledi. Caferi Suriye Arap Cumhuriyeti heyetinin Astana görüşmelerinin sabote edilmesi senaryolarında ortak olmayacağının altını çizdi. Suriye heyetinin Astana toplantılarının organizasyonuna kesinlikle katılmadığını ifade eden Caferi; sadece ve sadece daha önce gözden geçirilip onaylanan bir ajandayı tartışmaya geldiğini kaydetti.
Astana görüşmelerine katılan muhaliflerin heyetinin garantörünün Türkiye olduğuna dikkat çeken Caferi; Türkiye'nin radikal teröristlere destek verdiğini ifade etti.
">