Reuters’ın bildirdiğine göre, ABD İflas Hakimi Thomas Horan, Delaware’de gerçekleşen duruşmada Fisker’in iflas planını onaylayarak, şirketin araç filosunu sattıktan sonra kalan varlıklarıyla alacaklılarına ödeme yapmasına izin verdi. Bu onay, Fisker’in mali zorluklar içinde olduğunu ve iflas sürecine girmesinin arkasındaki nedenleri de gözler önüne serdi.
NİSSAN İLE ANLAŞMA SAĞLANAMADI
Fisker, Haziran ayında Nissan ile yapmayı planladığı ortaklık anlaşmasında başarılı olamayınca iflas başvurusunda bulundu. Şirket, bu süreçte karşılaştığı nakit akışı sorunları nedeniyle üretimi durdurmak zorunda kaldı ve bu da iş gücünde kesintilere yol açtı. Bu zorluklar, Fisker’in faaliyetlerini sürdürebilmesi için büyük bir engel oluşturdu.
İflas süreci boyunca, Fisker, kalan araçlarını American Lease'e satmayı ve fikri mülkiyetini alacaklılara devretmeyi seçti. Araç filosunun satışında, American Lease'in Fisker’in yeni sunucularına gerekli temel verileri aktaramayacağı anlaşıldı. Eğer veri aktarımı sağlanamazsa, bu durum araçların yazılım güncellemeleri, teşhis verileri incelemeleri ve sürücülerin araçlarına uzaktan erişim gibi önemli hizmetlerden mahrum kalmasına neden olabilirdi.
SON DAKİKA ANLAŞMASI
American Lease, gelecekteki teknik destek hizmetleri için beş yıl boyunca ek 2,5 milyon dolar ödeme yapmayı kabul ederek anlaşmazlığı çözmeyi başardı. Bu çözüm, Fisker’in sunucuları kapandıktan sonra araçlarının geleceği konusunda benzer endişeleri olan diğer Fisker Ocean sahiplerine de yardımcı olmayı vaat ediyor. Bu tür desteklerin sağlanması, müşteriler için büyük bir önem taşıyor ve Fisker’in iflas sürecinin olumsuz etkilerini bir nebze de olsa hafifletiyor.
İFLAS DALGASI
Son iki yılda, yoğun rekabetin hakim olduğu elektrikli araç pazarında, Proterra, Lordstown ve Electric Last Mile Solutions gibi birçok şirket, azalan talep, fon toplama zorlukları ve küresel tedarik zinciri sorunları nedeniyle iflas başvurusu yapmak zorunda kaldı. Bu durum, elektrikli araç sektöründeki belirsizliklerin ve zorlukların ne denli derinleştiğini ortaya koyuyor. Fisker’in durumu, endüstrinin karşı karşıya olduğu zorlukların bir yansıması olarak değerlendiriliyor ve gelecekte benzer sorunlarla karşılaşılabileceği düşünülüyor.