Gazze'deki İsrail işgalinin devam ettiği sırada, Hamas'ın kendine yeni bir üs arayışında olduğu iddiaları da dile getiriliyor. The Times'a göre, Hamas'ın Türkiye'de bir üs kurmayı planladığı belirtiliyor.
Hamas'ın Aksa Tufanı Operasyonu'nun ardından başlayan İsrail'in Gazze işgali devam ediyor. İşgalin başladığı Ekim ayından bu yana, Mısır ve Katar'ın da aralarında bulunduğu bir müzakere masası bir kez başarı sağladı. Kasım ayında uygulanan bir haftalık ateşkes süresince Hamas, 7 Ekim'de kaçırdığı 80 rehineyi İsrail'e teslim etti. İsrail ise hapishanelerindeki 240 Filistinli mahkumu serbest bıraktı.
Hamas, İsrail dışında kalan 20'den fazla rehineyi serbest bıraktı. Ancak, bu gelişme kalıcı bir ateşkes umudunu yeşerttiği düşünülen bir sürecin ardından geldi. Yeni bir ateşkes veya esir takası anlaşması yapılamadı ve İsrail, Refah'a kara harekatını başlattı. Ateşkesin önündeki engellerden biri, Katar'ın Hamas'ın siyasi liderlerine ev sahipliği yapmasıydı. Katar'ın arabuluculuk için uygun bir profil olup olmadığına dair tartışmalar yaşanırken, Hamas'ın kendisine sığınacak yeni bir ülke bulma ihtimali gündeme geldi ve bu konuda en çok konuşulan ülke Türkiye oldu.
The Times Gazetesi'ne göre, İsrail ordusu, Gazze'de yaptığı bir operasyon sırasında Hamas'a ait bir belge buldu. Bu belgede, "Türkiye'de bir üs kurulması" başlığı yer alıyordu. The Times, belgeyi gördüklerini ve doğruladıklarını bildirdi.
Haber, İsrail ordusunun Gazze'de Hamas'a ait bir belge bulduğunu ve bu belgede Türkiye'de gizli bir üs kurma planının olduğunu ortaya koyduğunu aktarıyor. Belgelerin Hamas'ın bölgedeki üst düzey yetkililerinden birinin evinden ele geçirildiği belirtiliyor. Belgeler, Hamas'ın Türkiye'de gizli bir üs kurmayı ve komşu ülkelerdeki İsrail hedeflerine saldırıları koordine etmek için terör hücreleri oluşturmayı planladığını gösteriyor.
Gazete, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yönelttiği eleştirilere de dikkat çekti. Erdoğan'ın, Netanyahu'nun "soykırım yöntemleriyle Hitler'i kıskandıracak seviyeye ulaştığını" söylediğine vurgu yaptı. Ayrıca, Erdoğan'ın Türkiye'deki hastanelerde binlerce Hamas üyesinin tedavi gördüğüne dair açıklamalarına da yer verdi. Erdoğan ayrıca, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile yaptığı görüşmede, Miçotakis'in Hamas'ı "terör örgütü" olarak nitelemesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Erdoğan bu konuşmasında, Türkiye'de tedavi gören Hamas üyelerinden bahsetti. Bu açıklamalar tartışmalara yol açtı ve daha sonra ismi verilmeyen bir yetkili, Erdoğan'ın aslında Türkiye'de tedavi gören Gazze sivillerini kastettiğini belirtti.
Habere göre, bu hatırlatmaları takiben bir başka önemli bilgi aktarıldı. Bu bilgi, Hamas'ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin geçen ay Türkiye'deki temaslarına işaret ediyordu:
"Geçen ay Hamas’ın yurt haricinde sürgünde yaşayan siyasi lideri İsmail Haniye İstanbul’da Erdoğan ile görüştü. Bu tür görüşmelere ve Filistinli grubun İstanbul’da ofis açmasına izin vermesine rağmen Erdoğan daha önce Hamas’ın Türkiye’den ya da Türkiye içinde terör operasyonu yürütmediği mevzusunda ısrar etmişti. İstihbarat kaynakları NATO üyesi ülke yöneticisi olarak Erdoğan’ın Hamas siyasi liderlerine verdiği açık desteğe rağmen Türkiye’nin Hamas militanları için üs haline gelmesine şiddetle karşı olduğuna inanıyor."
JABARİN’İN İSTANBUL’DA OLDUĞUNDAN BAHSEDİLDİ
The Times gazetesi 2020 yılında Türkiye'nin Hamas'ın siber savaş operasyonları için bir üs olarak kullanıldığına dair bir habere yer verdiğinde, "Türk yetkililer Hamas’ı bu faaliyetleri durdurması için uyardığını iddia etmişti. Son dönemde Hamas’ın siyasi ve askeri kanatları arasındaki çizgi bulanıklaştı. Hamas’ın Gazze dışındaki finansmanını yöneten Zaher Jabarin İstanbul’da," ifadelerini kullandı.
ABD’nin önde gelen gazetelerinden The Wall Street Journal da ocak ayında Jabarin’in İstanbul’daki ofisini yazmıştı: "Jabarin’in yönetimindeki Hamas’ın finans ofisi İstanbul’da koyu camlı bir binada ve ABD’nin Hamas yetkilileri ve ilgili şirketlere yönelik yaptırımlarına göre Türkiye borsasında işlem gören bir emlak şirketindeki hisseler dahil hisseleri var."
ABD'nin 2019'da yayımladığı yaptırım listesinde adı geçen Jabarin için "Türkiye merkezli" ifadeleri bulunmaktaydı.
Türkiye, bu iddiaları zaman zaman reddetmiştir. The Times'ın haberine göre, Ankara, Hamas'ın siyasi ve askeri kanatlarını ayırdığını ve bu nedenle Türkiye'nin askeri operasyona finansal destek sağlamadığını belirtmiştir.
The Times'ın belgeye dayandırdığı haberde, Hamas'ın suikast ve sabotaj planlarının da yer aldığı belirtilmiştir. Belgenin yazarı belli olmayan metinde şu ifadeler yer almaktadır:
"Direniş güçlerini askeri, diplomatik ve etik açıdan güçlendirebilecek özel operasyonların üssü olacak askeri merkezler kurmak için büyük çaba harcamak zorundayız. Bu nedenle yurt haricinde gelecekte istihbarat ve askeri operasyonlar yürütebilecek bir güvenlik şubesi kurulmasını öneriyoruz."
Belgenin iddiasına göre, Hamas'ın bir üç yıllık planı, birçok ülkede askeri hücreler ve güvenli merkezler kurmayı ve bu hücreleri eğitmeyi, sabotaj ve suikastları planlamayı amaçlıyor. Hamas'ın hedefleri arasında Mossad'daki subaylar ve komutanlar ile etkili İsrailliler bulunuyor. Aynı belgede, İsrail donanma gemilerine sabotaj ve kaçırma faaliyetlerinden de bahsedildiği ifade ediliyor.
"KATAR’DAN SONRAKİ ADRES TÜRKİYE" İDDİASI
İstanbul, nisan ayında diplomatik bir yoğunluk yaşadı. Hamas siyasi lideri İsmail Haniye ve Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri aynı gün Türkiye'yi ziyaret etti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. Bu ziyaretler, uluslararası medyada "Hamas'a sığınak arayışı" olarak yorumlandı. İsrail'in önde gelen gazetelerinden Hareetz de Haniye'nin İstanbul temaslarını haberleştirdi. Wall Street Journal'ın bir haberine dayanarak, Haniye'nin Türkiye'ye ziyareti yeni bir sığınak arayışının işareti olarak algılandı. WSJ, Hamas'ın siyasi liderliğinin Katar'dan ayrılmayı düşündüğünü ve bu nedenle Türkiye'yi bir seçenek olarak gördüğünü öne sürdü. Haaretz yazarı da bu ziyaretleri değerlendirerek, Türkiye'nin yeni bir sığınak olabileceğini ima etti. Hamas liderleri ise Türkiye ziyaretleri sırasında bu iddiaları reddetti.