Thodex dolandırıcılık davası; Faruk Fatih Özer: Bana kumpas kuruldu

Arnavutluk Adalet Bakanlığınca iadesinin ardından getirildiği Türkiye'de tutuklanan kripto para borsası Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer, dolandırıcılık yapıldığı gerekçesiyle açılan 7'si tutuklu 21 sanığın yargılandığı davada savunmasına devam etti.

Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Faruk Fatih Özer'in de aralarında bulunduğu tutuklu 5 sanık katıldı. Tutuklu 2 sanığın Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandığı duruşmaya, bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları da geldi.

Duruşmada ilk kez savunması alınan Özer, kimlik tespitinde, bir şirket yönettiğini ancak aylık gelirini bilmediğini söyledi.

Duruşmada yazılı olarak hazırladığı 70 sayfalık savunmasını okuyan Özer, "Thodex" sitesinin nasıl kurulduğundan bahsederek, "Medyada ve iddianamede yer alan iddialar asılsızdır. Ben kimseyi dolandırmadım. Bir şirket kurmuştum ve şirketim hacklendi. E-ticaret yaparak ticaret hayatıma bu şekilde başladım. İlk kuruluş amacımız e-ticaret yapmaktı. E-ticaretle uğraştığım için kripto para dikkatimi çekti. Sonrasında sosyal çevrem sayesinde kazanç elde edeceğimi gördüm ve şirketi bu yöne çevirdim. Bünyeme kattığım yazılımcılarla mobil işlemlere başladım. Kripto para borsası kurmak için tüm hayatım dijital dünyayla iç içe girdi. Rakip şirketlere de baktığımda eksik olduklarını fark ettim ve bu alanda büyümeye karar verdim." ifadelerini kullandı.

Özer, yazılımcı şirkette yaptığı satın alma sözleşmesini sunarak, Şişli'de 14 Eylül 2017'de coin şirketini 100 bin lira sermayeyle kurduğunu söyledi.

İstanbul Ticaret Odasından aldığı belgeyi de mahkemeye sunan Özer, "Thodex sitesine giren kullanıcılara aydınlatma metni sunuluyordu. Siteye üye olan kişilerin kimlik bilgileri ve istenilen görselle birlikte kişinin doğru kişi mi olduğu belirleniyordu. Alım satım, sitenin arka planındaki sistemden yapılıyordu. Kullanıcılar satın alma ve satma işlem komutu verdiğinde sistem liste sırasına alır, ardından her işlemde komisyon parası alırdı." diye konuştu.

"Tek yetkili bendim"

Şirket bünyesindeki tüm departmanlarda tek yetkilinin kendisi olduğunu belirten Özer, ablası Serap Özer ve diğer sanıkların herhangi bir yetkilerinin bulunmadığını, tüm kararları kendisinin aldığını kaydetti.

Bankayla olan işlemlerin otomatik yapıldığını dile getiren Özer, "Şirket üzerinde yapılan işlemleri, bankalara excel tablosu şeklinde her hafta kendim kontrol ederek gönderiyordum. Güvenlik açığı olmaması için bunu sadece ben yapıyordum. Çalışanlarımın 2 senedir tutuklu olması hukuk sistemimizde kara bir leke olarak hatırlanmasını istiyorum." beyanında bulundu.

Sanık savunması sırasında mahkemeye, fotoğraf ve yazıların bulunduğu dövizler sundu.

Bunlardan birisinde çizgi film karakterinin olması nedeniyle sanığı uyaran mahkeme başkanı, savunmaya katkısı olmayacağını ifade ederek görselleri sanığın avukatına iade etti.

Mahkeme başkanı daha sonra duruşmaya ara verdi.

Aranın ardından savunmasına devam eden sanık Özer, Arnavutluk'a bilet aldığı gün müşterilerin coin paralarını geri çekme taleplerini karşılayamamaya başladıklarını, oluşan panik durumunun geçene kadar platformu kapatma kararı aldığını söyledi.

Özer, müştekilerin panikle hareketi nedeniyle zarar ettiğini iddia ederek, "Bu durumu yaşamamın sebebi aslında şirkete yatırılan paraların şirketin sisteminde olmamasıydı. Çünkü bu sistemdeki paralar çalındı. Şirketin genel durumundan çalışanların bilgisi vardı ama bu paraların çalınmasından bilgileri yoktu." dedi.

Çevrim içi müşteri hizmetlerinde çalışan arkadaşlara arayan müşterilere neler söylemesi gerektiğini bile kendisinin söylediğini aktaran Özer, "Çalışanlarıma hiçbir yere kaçmadığımı söylemiştim. Sistemde arıza olduğunu onlar da biliyordu." diye konuştu.

Kendisine kumpas kurulduğunu iddia etti

Özer, kendisine kumpas kurulduğunu iddia ederek bununla ilgili daha önce yargılananlara soru sorulmadığını belirtti.

Bu esnada mahkeme başkanı, "Özer’in kendisine soruyorum. Sana kim kumpas kurdu?" ifadelerini kullandı.

Özer, "Bilmiyorum ama sonsuza kadar sürse bile kimin olduğunu araştıracağım." şeklinde cevap verdi.

Ülkesine gerçeklerin ortaya çıkmasını beklemesi gerektiğini düşündüğü için dönmediğini anlatan Özer, saklandığı dönem telefonunu ve teknolojik aletlerini denize attığını, tanınmamak için de saç ve sakal tarzını değiştirdiğini, sahte kimlik çıkartıp farklı adreslerde kaldığını anlattı.

Sanık Özer, yaklaşık 15 bin dolar civarı para ile Arnavutluk’a gittiğini, soğuk cüzdanın yanında olduğunu, platformun kapanmasının ardından alacaklı kişilerin belirlenmesinin ardından müşterilere ödemeler yapıldığını, paranın bitmesinin ardından cüzdanını suya attığını söyledi.

Bunun üzerine mahkeme başkanı, zararları giderilen müşterilerin sayısının çok az olduğuna dikkati çekerek, soğuk cüzdanda ne kadar para olduğunu sorduğu sanık ise hatırlamadığını söyledi.

Özer, transfer limitinin olması nedeniyle ağabeyi, ablası ve arkadaşlarının banka hesaplarından para transferi yapmadığını dile getirerek, "Ben yurt dışına kripto para kaçırmak isteseydim milyonlarca dolar parayı soğuk cüzdan veya başka yöntemle rahatlıkla kaçırabilirdim." iddiasında bulundu.

Sanık Özer, savunma yaptığı sırasında mahkeme heyetinin talimat aldığı yönünde bazı beyanlarda bulundu.

Mahkeme başkanı da sanığa "Talimat aldığımızı iddia ettiğiniz yer neresi? Algı oluşturamamış. Mahkememiz bağımsızdır. Bu iddialarını kanıtlayınız. Yaptığınız ithamları reddi hakim talebi olarak sayıyoruz." dedi.

Bu talebi değerlendirmek için ara veren heyet, bu aranın ardından mahkeme sürecini uzatmak için talep edildiği yönünde olduğu gerekçesiyle bunun reddine karar verdi.

Savunmasına devam eden Özer, hapis yatmanın umurunda olmadığını savunarak, şunları kaydetti:

"Ben, 40 bin değil 80 bin yıl ceza yatarım. Bugün burada olmamın tek sebebi bana kumpas kuranlardır. Ben asla ve asla müşterilerime art niyetli bir plan yapmadım. Tüm müşterilerin maddi kayıplarından dolayı kendilerinden özür diliyorum. En büyük maddi zarar yaşayan benim. Eğer ben müşterilerin varlıklarını çalmak isteseydim bunu 4 yılda yakalanmadan yapardım. Cezaevinden çıktığımda müşterilerin maddi kayıplarını karşılayacağıma söz veriyorum. Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır."

Özer’in ardından söz alan diğer tutuklu sanıklar tahliye talebinde bulundu.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tahliye talebini reddederken dosyayı esasa ilişkin mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderip duruşmayı erteledi.

İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, kripto paranın ne olduğu, Bitcoin'in yasal statüsü, kripto borsalarında nasıl işlem yapıldığı ve borsalar arasındaki farklılıklar anlatılıyor.

Thodex isimli şirketin 400 bin lira sermayeyle Faruk Fatih Özer tarafından kurulduğu aktarılan iddianamede yer alan MASAK raporuna göre, Thodex platformunun müştekileri iş ve işlemleri nedeniyle hileli davranışlarla aldattığı kaydediliyor.

MASAK raporunda sanık Faruk Fatih Özer'in hakimiyeti altındaki 3 ayrı hesaptan 253 milyon 714 bin 909 lira karşılığı kripto varlık transfer edildiği vurgulanarak, bu transferlerin önemli bir kısmının sanıklar Cem Uzunoğlu, Faruk Fatih Özer ve Zuhal Özer'in ticari merkezi Malta'da bulunan Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcısı nezdinde yer alan kripto varlık cüzdanlarına transfer edildiği belirtiliyor.

Bu suçlar sebebiyle 356 milyon liralık zarar oluştuğuna dikkati çekilen İddianamede Faruk Fatih Özer'in de aralarında bulunduğu 7'si tutuklu 21 sanık hakkında, "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme", "bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" ve "tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılık ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçlarından 12 bin 164'er yıldan 40 bin 562'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Faruk Fatih Özer 23 Nisan'da tutuklanmıştı

Dosyada firari sanık olarak aranan kripto para borsası Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer, 30 Ağustos’ta Arnavutluk'ta yakalanmıştı.

Arnavutluk'taki Dıraç Temyiz Mahkemesinin iade kararının ardından 20 Nisan'da ülkeye getirilen Özer'in, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde işlemleri 3 gün sürmüştü.

İşlemlerinin ardından 23 Nisan'da Anadolu Adalet Sarayı'na sevk edilen sanık, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.