"tık haberciliği nasıl yapılır ve neden yapılmamalıdır"
Konuyla ilgili K24'te aydınlatıcı bir yazı yazan Aslı Tunç hoca, "Ne olursa olsun siteye trafik çekelim diyen medya kuruluşları, okuru tık tuzaklarına düşürmekle hem haberciliği öldürdüklerini hem de marka itibarlarına zarar verdiklerini umursamıyorlar bile" diye sitem ediyor.
Global Media Journal TR Edition'da yayımlanan makalesinde Burak Özyal tık haberciliğiyle ilgili bir dizi tanımlama veriyor. Galiba, "ana amacı ilgi çekmek ve ziyaretçileri ilgili web sitesinde yer alan linke tıklamak üzere cesaretlendiren" haber başlıklarını tık haberciliği olarak adlandırmak en doğrusu.
Elbette gazetecilikte haberin başlığı önemli. Gazetecilikle ilgili temel kitaplara bakıldığında haber başlıklarının nasıl yazılması gerektiğine ilişkin benzer ifadelere rastlıyoruz. Örneğin Korkmaz Alemdar ve Ruhdan Uzun'un "Herkes İçin Gazetecilik" kitabında haber başlıkları için şunlar söyleniyor (s. 89-90): "Başlık, haberin birkaç kelimeden oluşan ve çoğunlukla bir yargı bildiren kısa br özetidir... Başlık, okuyucuya haberin ne olduğunu, ne hakkında olduğunu anlatır. Okuyucu haberleri başlıklarına göre seçer, eğer başlık ilgisini çekerse haberi okur... İyi bir haber başlığının hem haberin içeriğini en iyi biçimde yansıtabilmesi hem de bunu en az sözcük kullanarak başarabilmesi gerekir. Haberin içeriğiyle uyuşmayan başlıklar bir süre sonra okuyucunun o gazeteden uzaklaşmasına neden olur. Başlık aynı zamanda okuyucunun ilgisini çekmelidir. Ancak burada ilginç olmak adına haberin içeriğini yansıtmayan başlıklar seçilmemelidir. Bazen gazetecilik öğrencileri ya da stajyerler ilginç olabilmek için haberi abartan, çarpıtan, yorum içeren, içeriğini yansıtmayan, ilgisiz başlıklar atabilirler... Başlık atarken haberi tek bir cümle gibi düşünmek ve bu tek cümleyi en kısa biçimde, fakat anlamı bozmadan yansıtabilmek için çaba harcamak gerekir."
Erkan Yüksel'in editörlüğünde Anadolu Üniversitesi yayını olarak çıkan "Haber Yazma Teknikleri" isimli kitapta (s. 28), "Haberlerin üstlerinde yer alan başlıklar genellikle haberlerin birkaç kelimeden oluşan ve çoğunlukla bir yargı bildiren kısa özetleridir. Başlıkların genel olarak haberi okutmak için okuyucuyu isteklendirmesi, ilgi ve dikkatini çekmesi, haber unsurlarını içermesi, kısa ve anlaşılır olması, haber metniyle çelişmemesi, haberin özünden uzaklaşmaması, abartılı olmaması, yanlış anlaşılmaya yol açmaması, boş söz içermemesi ve habere yorum getirmemesi beklenir... Ana başlık, haberi okutan en önemli özelliktir ve bu nedenle özenle seçilmesi gerekir" deniyor.
Sarphan Uzunoğlu journo.com.tr'de internet editörleri ve akademisyenlerle görüşürek "Internet editörleri: Gazeteciliğin işlevli günah keçileri" başlıklı bir yazı yayımladı. Bu yazıda görüşüne başvurulan journo.com.tr yayın yönetmeni Mustafa Kuleli, "Türkiye’de İnternet editörünün birinci görevi tık almaktır, çünkü mevcut gelir modeli böyle kurgulanmış durumda. Bu tıkları almanın hız, zekice ya da sahtekârca başlık atma, çok haber yayınlama, az ama özgün içerik üretme gibi farklı yolları olabilir" diyor. Diken.com.tr editörlerinden Tunca Öğreten, tık haberciliği konusunda editörlerden çok kurum yöneticilerinin suçlanması gerektiği görüşünde: "Kurumun yöneticisi/haber karar vericisi, okuru ‘haberlemek’ yerine sansasyonel tık avcılığını bir gazetecilik başarısı olarak görüyorsa; bu editörün suçu değil." Meslektaşım Doç. Dr. Ceren Sözeri ise tık haberciliğinin gazeteciliğin ana amacını unutturduğunu savunuyor: "Editörlerin bu tercihlerinin elbette ki bir nedeni var, seçmiş oldukları ya da seçmeye mecbur kaldıkları reklama dayalı iş modeli okuyucu/kullanıcı avcısı olmalarını zorunlu kılıyor. Başka iş/gelir modelleri maalesef Türkiye’de henüz başarılı olamadı, rekabet çok alt bir seviyeden kuruldu. İnternet mecrasından gelir elde etmek isteyen anaakım medya, sitelerin başına tabloid basının trick’lerini iyi bilen gazetecileri getirmeyi seçti...Medya, internetin/mobilin sunduğu olanaklara (etkileşim, kullanıcıyı takip etme, veri toplama…vs) öylesine kapıldı ki ne ‘sattığını’ unuttu.”
En önemli sorun: Okur sadakatinin sağlanması
Clickbait rejimi dahilinde aslında bir yumurta-tavuk ilişkisi de tecrübe ediyoruz okur davranışına ilişkin. Bir yandan haber platformları sitelerine okur çekmek için büyük mücadeleler verirken, öte yandan da okurlar bu sitelerde çok kısa zaman geçiriyor ve hattâ zamanla bu başlıklardan ötürü LimonHaber benzeri direniş mecraları oluşturuyorlar. Limon Haber ve meslek örgütlerinin bu konuyla ilgili ne yapabileceği, nasıl bir çözüm üretilebileceği başka bir yazının konusu olmakla birlikte okurlarla gazeteler arasında oluşan ve zaten politik kutuplaşma nedeniyle ayyuka çıkan güvensizliğin bir de bu tür yöntemlerle iyice artması aslında gazeteciliğe ve haberlere olan güvensizliğin artışındaki küresel trendin de bir parçası.
Tık haberciliği şablonları
Özellikle twitter'da paylaşılan haber duyurularına bakıldığında, internet editörlerinin belirli şablonları tekrar tekrar kullandıkları görülüyor. Tık haberciliği olarak nitelediğim bu şablonlara ilişkin bir liste hazırladım. Bu listeyi, okurların da katkılarıyla zenginleştirmeyi umuyorum.
1. Bunu yapan yandı
Diyelim elinizde yapılması suç sayılan bir eyleme ilişkin haber var, atacağınız başlık çok kolay.
-İş yerinde bunu yapan yandı! (Takvim'de yayımlanan haber, Yargıtay'ın, iş yerinde uyuyan arkadaşının fotoğrafını çekerek Facebook'ta yayımlayan iş arkadaşına özel hayatın gizliliğini ihlal'den ceza verildiğini anlatıyor).
-İş saatinde bunu yapan yandı! Tazminatsız kovulabilirsiniz. (Hürriyet'te yayımlanan habere göre, iş yerinde fazla telefonla konuşmak, internette gereksiz dolaşmak işi aksatıyorsa tazminatsız atılabilirmişsiniz).
2. X maçı ze zaman, saat kaçta hangi kanalda?
Gazeteciliğin asli işlevi soru sormak değil, bilgi vermektir, ama olsun. Hemen her futbol maçı öncesinde internet gazeteleri bu başlıkla haber yapıyorlar. Futbol haberlerinin adeta vazgeçilmez başlığı. Üstelik sadece başlıkta soru sorulmuyor. Spotta da sorulara devam ediliyor, cevapları kolayca bulabilirseniz şanslı sayılırsınız. Asıl maksat haber vermek değil, okuru tutabildikleri kadar sayfada tutmak.
3. Bakın ne oldu, bakın kim çıktı?
Görmekten en çok nefret ettiğim başlıklar bunlar olsa gerek.
-Musically isim değiştirdi! Bakın ne oldu? (Hürriyet). TikTok olmuş.
-Saniyeler sonra bakın ne oldu? (Star). Kamyon sele kapılmış.
-Sosyal deney yaparken bakın ne oldu? (Yeni Akit). Deney yapan öğrenci öğretmeniyle karşılaşmış.
-Gizli tanık kimliğini açıkladı bakın kim çıktı? (İnternet Haber). Karşı gazetesi sahibi Turan Ababey, sanık olduğu davanın gizli tanığıymış.
4. Öyle bir şey yaptı ki? ve olan herkesi ilgilendiriyor
Bir kişinin yaptığı ilginç bir eylemi haber yapmak istiyorsunuz ama atacak çarpıcı bir başlık bulamadınız. Endişelenmeyin, "Öyle bir şey yaptı ki?" diye yazmanız yeterli.
-Öyle bir şey yaptı ki! Çok sayıda kişi hayatını ona borçlu (Milliyet). Ağacın devrileceğini anlayan simitçi Nazmi Akbaş, çevredekileri uyarmış ve böylece olası bir facianın önüne geçmiş.
-Evinin altına öyle bir şey yaptı ki! (ahaber). Ne yaptığını anlayabilmek için 34 tane fotoğrafa bakmak zorundasınız.
-Ağaç kütüğünden öyle bir şey yaptı ki! (Sözcü). Galeri haberi aynı zamanda, sonunda kütükten ocak yaptığını anlıyorsunuz.
-Koca şiddetinden kaçmak için öyle bir şey yaptı ki.. (Hürriyet). Kadın kaçmaya çalışırken 2. kattaki balkondan düşmüş. Pes doğrusu, bu habere bu başlık!
5. ..kötü haber!
Bu başlık önüne dilediğiniz bir kişinin ismini koyabilirsiniz. Yeter ki bilinen, tanınan bir kişi olsun.
-Hülya Avşar'a kötü haber! (Sabah). Kızı karne almış, takdir alamamış.
-Trump'a kötü haber (Yeni Şafak).
Tabii bir de ölüm, hastalanma gibi olumsuz haberlerde bu başlık tercih ediliyor.
-Nur Yerlitaş'tan kötü haber (İnternet Haber). Sanatçıya kanser teşhisi konmuş.
6. Bomba iddia, flaş iddia, şok iddia, sürpriz iddia, skandal iddia
Gerçekliği tartışmalı olan haberlerde tercih edilen bir başlık türü.
-Bomba iddia! Türk hava sahasında faciadan dönüldü... (İnternet Haber)
Haber, Antalya’dan Moskova’ya gitmek üzere havalanan Rus yolcu uçağının, Türkiye hava sahasında tespit edilemeyen başka bir uçakla karşı karşıya geldiğini ileri süren bir iddiaya yer veriyor.
-Rusya için flaş iddia: Binlerce kişi aldı (Sözcü). Haber, Rusya'dan binlerce Kuzey Kore'linin çalışma izni aldığını ileri sürüyor.
-Skandal iddia: 'Siz de böyle o... gibi giyinmeseydiniz' (Cumhuriyet). Haber, otobüste kadın yolcuya cinsel tacizi konu alıyor.
7. Flaş gelişme, şok gelişme, sıcak gelişme
Ani gelişen sıcak haberler için kullanılan bir başlık.
-Son dakika! Bedelli askerlik ile ilgili flaş gelişme (Milliyet). Haber, bedelli askerlik kanununun Resmi Gazete'de yayımlandığını aktarıyor.
-Son dakika... Emlak Bankası'yla ilgili flaş gelişme (Posta). Habere göre, Emlak Bankası tekrar faaliyete geçirilecekmiş.
8. Etkilerine inanamayacaksınız!
Özellikle yiyeceklere ilişkin haberlerde benzer formatla yazılmış başlıklar görebilirsiniz. Sağlıkla ilgili olduğu için de oldukça dikkatli yazılması gereken haberler aynı zamanda.
-Zeytin çekirdeğini yutarsanız... Etkisine inanamayacaksınız! (Yeni Akit) Neymiş etkisi? Sindirimi kolaylaştırıyormuş.
-Her gün dut yerseniz... Etkilerine inanamayacaksınız! (CNN Türk). Kalp hastalıkları, kanser, bağışıklık sistemi hastalıkları gibi sorunlara karşı savunmanızı güçlendirebilirmişsiniz.
-Her gün bal yerseniz... Etkisine inanamayacaksınız (Yeni Akit). Balda bulunan antioksidanlar damarların daralmasını önlüyormuş.
Her gün ... yerseniz tarzında verilen haberlerdeki yiyecek çeşitleri o kadar çok ki, yaz yaz bitmez.
9. Korkunç görüntü
Bu haber başlığı, editörün kelime dağarcığının yetmediği, olumsuzluk içeren haberlerde editörün imdadına yetişir.
-Korkunç görüntü! Otel odasında turisti böyle buldular (Milliyet). Turist, başına poşet geçirilmiş ve plastik kelepçeyle boğazı sıkılmış halde ölü bulunmuş.
-Korkunç görüntü! Topuklu ayakkabısı canından ediyordu... (Hürriyet). Bir kadın yoldan geçmeye çalışırken ayakkabısı kaymış, sonra araba çarpmış.
-California'da korkunç görüntü! (Sözcü). Yangın haberi.
10. ...yok yok
Bu ikileme, haber konusu olayda her şeyin var olduğunu anlatmak için kullanılıyor.
-Yolcular hizmete bayıldı! İçinde yok yok (Haber7). Atatürk havalimanında hizmet veren taksileri anlatan bir haber.
-Yeni torba yasada yok yok (Cumhuriyet)
11. Bunu yaptı
Bu şablon genelde eylemi gizlemek için kullanılıyor
-Çöpe atmak yerine bunu yaptı (Sabah). Galeri şeklinde hazırlanmış habere göre, bir kişi
eski araba parçalarından kullanışlı eşyalar yapıyormuş.
-Çin bunu da yaptı! (Oda TV). Yapay ada ve adaya köprü yapmış.
-Zabıtadan kurtulmak için bunu yaptı (Türkiye). Çiğ köfte fabrikası kurmuş.
Verdiğim örneklerden de görüldüğü gibi, tık haberciliği adeta bir virüs gibi yayılarak tüm medya kuruluşlarını zehirlemiş durumda. Elbette bu şablonların yanında tık almak için yanıltıcı başlıklar da sıkça atılıyor. Örneğin, Canan Karatay'a gebelikte şeker yüklemesi testi hakkında yaptığı açıklamalar nedeniyle verilen 15 gün süreyle meslekten men cezasını "Karatay'a meslekten men cezası" diye de verebilirsiniz" (Birgün); "Canan Karatay'a 15 gün meslekten men cezası" (NTV) şeklinde de. Birinci başlık Canan Karatay'ın tümden meslekten men edildiğini ima ediyor ve haliyle yanıltıcı.
Sabah okur temsilcisi İbrahim Altay, gazetede kullanılan yanıltıcı başlıklarla ilgili eleştirisinde şunları söylüyor: "Başlık atmak bir sanattır. Hem haberin içeriği hakkında bilgi vermeli hem de ilgi çekmelidir. Ama sırf ilgi çeksin diye içerikle ilgisi olmayan ya da konuyu çarpıtan başlıklar atmak doğru değildir."
Hürriyet okur temsilcisi Faruk Bildirici de, yeni yayımlanan "Günahlamızda Yıkandık: Örneklerle Gazetecilik Meslek Etiği" başlıklı kitabında tık haberciliğine, yanıltıcı başlıklara ve elbette sonu gelmeyen galeri haberciliğine eleştiriler yöneltiyor (s. 301-302): "Elbette başlığın haberi okutmak, okuru çekmek için çarpıcı olması gerekli. Ama çarpıcı olsun ve okutsun diye haberin içeriği ile örtüşmeyen başlık atılmamalı. Okurların tepkilerinden de görüleceği gibi içerikle örtüşmeyen haber başlıkları, inandırıcılığı ve güveni zedeler. Tıklanma sayısını bugün için artırsa da uzun vadede okuru kaçırır. Aynı şekilde, doğru düzgün bilgi içermeyen, sırf sayfa sayısını artırmak için uzatılan 'galeriler' de gazete-okur ilişkisini yıpratacak bir yöntem."
Bu yazıyı yazarken, dogrula.org isimli haber doğrulama sitesinin yayımladığı "basın Yayın Kuruluşları Clickbait Raporu 2017"ye rastladım. Bir araştırma yapmışlar ve 23 medya sitesinde yayımlanan haberlerde tık haberciliğine ne kadar başvurulduğunu incelemişler. Araştırma sonunda en az tık haberciliği yapan beş medya kuruluşunu Yeni Şafak, TRT Haber, BBC Türkçe, CNN Türk, Star şeklinde sıralamışlar. Keşke tüm listeyi yayımlasalardı da en fazla tık haberciliği yapanları da öğrenmiş olsaydık. İlk beş dışında kalan medya kuruluşlarının isimlerini gizlediklerini ifade ediyorlar, ama gerekçe vermemişler. Belli
ki bu konuda ciddi bir araştırma yapmak ve toplumu bilgilendirmek gerekiyor. Bu da biz akademisyenlerin görevi olsun.