Avrupa’nın en büyük uyuşturucu baronlarından ‘Tombul Jos’ lakaplı Joseph Johannes Leijdekkers’in Türkiye sefasını anlatmıştık. Türkiye’deki Tombul Jos skandallarını BirGün’deki ‘Baronlar Çiftliği’ yazı dizimizde ve dün yayınladığımız ‘Baron Dosyasında Takipsizlik Skandalı’ başlıklı haberimizde okuyabilirsiniz.
Yine de kısaca özetleyelim:
Leijdekkers, henüz 30 yaşındayken Latin Amerika’dan Hollanda ve Belçika’daki limanlara tonlarca kokain getirtti ve Avrupa’ya dağıttı. Avrupa Polisi, önce istihbarat incelemelerinde 2020 yılında ise mafyanın şifreli haberleşme sistemi Sky ECC’ye sızarak onun büyük bir uyuşturucu baronu olduğunu tespit etti. Ama Tombul Jos, Hollanda’yı terk etmişti.
Tombul Jos, 4 Temmuz 2020 tarihinde ‘Daniel Ernst’ adına düzenlenmiş Alman pasaportuyla Türkiye’ye giriş yaptı. Bir süre Türkiye’de kaldıktan sonra yurtdışına çıktı. İki ay sonra, 7 Eylül 2020’de özel jetiyle Türkiye’ye geldi. Kendi adına yani ‘Joseph Johannes Leijdekkers’ ismine düzenlenmiş pasaportuyla Bodrum Havalimanı’ndan Türkiye’ye giriş yaptı. Leijdekkers, henüz Kırmızı Bülten ile aranmadığı dönemde Bodrum’da ultra lüks Vogue Hotel’de kiraladığı villalarda yaşıyordu. Sky ECC’deki mesajlarına göre, Avrupa’nın uyuşturucu trafiğini Bodrum’daki lüks villasından yönetiyordu.
LÜKS HOTELDE YAŞIYORDU
Vogue Hotel’in sahibi Turan Avcı’nın yeğeni Cem Avcı, Tombul Jos’un banka hesaplarında yetkiliydi ve yüzbinlerce euroluk para transferleri yapmıştı. Tombul Jos, Türk vatandaşı olmak için Turan Avcı’nın kardeşi Fesih Avcı’dan 22 Ekim 2020 tarihinde 500 bin avroya otel satın almıştı.
Bu ‘yatırım’ sayesinde Türk vatandaşı olmak için başvurdu. Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan 23 Kasım 2020 tarihinde ‘Vatandaşlığa Uygun’ belgesi aldı.
Bu sırada Bodrum ve İstanbul’da çok lüks bir hayat süren Leijdekkers, oturum izni için başvurdu.
Gerçek kimliğiyle yani ‘Joseph Johannes Leijdekkers’ adıyla 3 Aralık 2020 tarihinde oturum izni aldı. Bunun belgesini dün yayınladık.
AYNI İSİM İKİ OTURUM İZNİ
İşte tam bu noktada iddianamenin ek klasörlerindeki çok önemli bir detay dikkatimizi çekti. Hollandalı Baron’un çetesine yapılan operasyonda Abdullah Alp Üstün, Fuat Aksoy, Ozan Toprak ve Aziz Demir isimli sanıklar Bodrum Yalıkavak’taki bir villada yakalanmıştı. Fuat Aksoy’un telefonunda bulunan şifreli mesajlar, Avrupa’ya uyuşturucu sevkiyatlarını ortaya koymuştu.
Arama tutanağında villada bulunan deliller sıralanırken şöyle yazılmıştı: "…1 adet ‘Daniel Ernst’ adına düzenlenmiş 9927565372 yabancı kimlik numaralı kimlik kartı…"
(Jos’un, ‘Daniel Ernst’ adında Alman pasaportu kullandığı anlaşılmıştı)
Tombul Jos’un, ‘Daniel Ernst’ adına düzenlenmiş Alman pasaportu kullandığını ve bu pasaport ile Türkiye’ye giriş yaptığını biliyoruz. Bu tutanaktan bu isme de Türkiye’de ikamet izni verildiği anlaşılıyor. Oysa bir kişinin, iki farklı isimle iki farklı oturum izni alması imkansız. Oturum izni verilirken istihbarat incelemesi yapılıyor, parmak izi de alınıyor, biyometrik fotoğraf kimliğe basılıyor.
Ancak Hollandalı uyuşturucu baronunun hem kendi adına hem de sahte ismi ‘Daniel Ernst’ adına çifte oturum izni aldığı anlaşılıyor.
Peki bu skandala kimler imza attı? Kimler Hollandalı uyuşturucu baronu için devreye girdi ve ona iki oturum iznini verdi?
İddianame maalesef çok önemli bu soruların peşine düşmüyor.
Tombul Jos hiç yakalanmadı, Türkiye’nin en büyük baronlar davasında ise tüm sanıklar tahliye edildi. Skandallarla dolu dosya adliye raflarında tozlanmaya bırakılacak gibi görünüyor.