Timur Soykan: Tolga Şardan’ın tutuklanma kararı başlı başlına organize bir suçtur

Tolga Şardan Ankara’da yaşıyor, Ankara’da mesleğini icra ediyor. Fakat soruşturma İstanbul’da oluyor. Ankara’da olmuyor. İstanbul Savcılığı’ndan talimat geliyor ve tutuklanıyor. Neden?

Yargının çürümesiyle bir ülkenin bataklığa dönüşmesi gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Tolga Şardan’ın yaptığı bir haberden dolayı tutuklanması asında bu bataklığın, bu kötülüğün bir sonu olmadığını bize gösteren en çarpıcı örneklerden biri oldu. Bir süredir haberler hazırlıyoruz. Özellikle yargıdaki kirli unsurları haberleştirmekten bıkmayacağız. Fakat son dönemlerdeki bu konudaki büyük artış göze çarptı. Biz ek bir çabayı çok sarf etmedik. Bu konudaki haberler çok artınca bize geldi ve bu tablo ortaya çıktı. Örneğin uyuşturucu baronu olan bir savcı gördük. Mesela mahkeme kararlarında rüşvetin döndüğüne dair bilgiler aldık. Silinen duruşma kayıtlarıyla yüzleştik. Hatta bazı yargı mensuplarının diğer yargı mensuplarını kendilerini mafya olarak suçladığı dilekçeler gördük. İranlı ajanlarla çalışan savcı bile gördük. 

Şimdi bunların hiçbiri rastlantı değil. Bunların bir rant rejiminin sonucu olduğunu, yavaş yavaş bu organize suçların devletin içinde örgütlediğini, mafyanın devletleştiğini ortaya koyan örnekleri anlattık. Nihayetinde bu haberleri doğrularcasına İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı çıktı ve habere erişim engellerinin para karşılığı verildiğini söyledi. Uyuşturucu ve yasadışı bahis baronlarının aylar içinde tahliye edildiğini, büyük şaibeler döndüğünü ortaya koydu. Bunları başsavcı söyledi. Ki bunları bir başsavcı söylemese bile bu olaylar o kadar büyük bir skandal ki, 125 kg uyuşturucuyla suçüstü yakalanan bir şüphelinin 2 ay sonra tahliye olması dünyanın her yerinde çok büyük bir skandaldır. Veya 1,5 milyonluk parayı, bir aracın önünü polis yelekleriyle kesip çalan kişilerin sadece 6 ayda tahliye olması büyük bir skandaldır. Yasadışı bahis baronlarının sadece 1,2 ayda tahliye olması büyük bir skandaldır. O kadar çok örnek var ki… İsmail Uçar’ın bu anlattıklarında belirttiği isimler var. İsmail Uçar’ın bu tahliye kararlarını verdiğini söylediği hâkim bugün Anadolu adliyesinde bir ağır ceza mahkemesinin başkanlık koltuğunda oturuyor ve kararlar vermeye devam ediyor. Ama Tolga Şardan tutuklu. Neden? Bu yargıdaki çürümeyi anlatan MİT raporunu haber yaptığı için. Veya İsmail Uçar’ın hâkimleri arayıp mahkeme kararlarını değiştirmesi için tehdit ettiğini belirttiği Bekir Altun, bizim haberlerimize içerik engeli getiren adalet komisyonu başkanının ta kendisi. Bekir Altun şu an koltuğunda oturuyor. Bekir Altun’un Çağlayan Adliyesi’nde istediği yönde kararlar çıkmayınca davayı Anadolu Adliyesi’ne aldırıp istenilen kararları verdirdiği iddia ediliyor. Ve o koltuğunda oturuyor. Tolga Şardan ise tutuklu. Veya İsmail Uçar diyor ki; adliyelerde çeteler oluştu. Bunlar organize suç işliyorlar. Bunları temizlemediğimiz müddetçe toplum çürüyor, devlet çürüyor. O çetelerin hepsi makamında faaliyetlerine devam ediyor. İstanbul Anadolu Başsavcılığı, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun yetkisinde olmayan yani hâkim ve savcı olmayan şüphelileri ortaya çıkartmak için soruşturma başlatmak istiyor. Fakat Hâkimler ve Savcılar Kurulu bu soruşturmayı da durduruyor. O kişiler de ofislerinde, işyerlerinde, adliyelerde faaliyetlere devam ediyor. Ama Tolga Şardan tutuklu. 

Bakın yargıda büyük bir çürüme var ve bu çürümeyi bir başsavcı dile getirdi. Bugün adliyelerdeki herkes bu gerçeğin farkında. Yargının içinde İstanbul grubu var, Hak yolcular var, çeşitli tarikatlar var… Ama şu da var, bu mesleği onuruyla yapan çok çok fazla yargı mensubu da var. Onlar sustuğu için aslında bu mafyalar suç işlemeye devam ediyor. Temiz bir savcı yanındaki odada işlenen suça göz yumduğu için bu düzen böyle devam ediyor. Ve bazı yargıçların suçlu, gazeteci sanıkların tamamen masum olduğu ama o gazetecilerin içeride olduğu bir yargı sistemiyle karşı karşıyayız. Yargı süreci değil, devlet çöküyor. 

Bakın Tolga Şardan’ın tutuklanma kararı başlı başlına organize bir suçtur. Bunun birçok delili var. Tolga Şardan Ankara’da yaşıyor, Ankara’da mesleğini icra ediyor. Fakat soruşturma İstanbul’da oluyor. Ankara’da olmuyor. İstanbul Savcılığı’ndan talimat geliyor ve tutuklanıyor. Neden? Veya Tolga Şardan’a dezenformasyon yasasından ceza isteniyor. Suç 1 yıldan 3 yıla kadar. Yani ceza alsa bile hapse girmeyecek ama tutuklanıyor. Böyle bir hukuksuzluk, böyle bir saçmalık olabilir mi? Savcının tutuklama kararında hâkim bu dezenformasyon yasasının katalog suçu olduğunu söylüyor. Avukatlar ifade ediyor. Katalog bir suç değil. Katalog olmayan bir şeyi katalog gibi gösterip adam tutuklamak ise bir suç. Neden böyle? 

Çünkü korkutmak istiyorlar. Çünkü kendi kirli düzenini devam ettirmek isteyen çeteler gazetecilerin yazmasından korkuyor. Diğer yargıç ve savcıların kendilerini deşifre etmesinden korkuyor. Bunun için de o çeteler adına o çarkın dönmesine onların ihtiyaçları var. Ve bunun mimarı sadece onlar değil. Bunun mimarı aynı zamanda sessiz kalanlar. Bir mimarı daha var. O da siyasilerin talimatlarıyla yargı kararı alınmasını sağlayan muktedirler. Onlar istedi. Can Atalay’ı da onlar istediler. Gezi’de de bu haksız kararların verilmesini siyasiler istedi. Onlarca skandal var. Hepsinde neredeyse siyasi talimatlar var. İsmail Uçar diyordu ki HSK’ye yazdığı yazısında; bir dönem devlete hizmet edenler daha sonra bu kirli işleri yapmayı kendinde hak bulacak. İşte böyle böyle bütün yargı sistemi altüst oldu. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Medya Haberleri

CHP’de AK Parti mikrobu çıktı
Birbirini tanımayan iki kişi aynı tetikçiyi azmettirip bir akademisyeni sebepsiz yere öldürtmüş
Türkiye Cumhuriyeti, 100 yaşını kutlarken kazanımlarını hızla kaybediyor
O MHP’li cinayete nasıl yardım etti?
Sinan Ateş’in tetikçisini taşıyan çakarlı Audi kimin?