Adana’da gerçekleşecek halk buluşması için kente gelen TİP Milletvekili Ahmet Şık, İl Örgütü ve Merkez Komite Üyesi Yunus Başaran ile birlikte Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ni (ÇGC) ziyaret etti.
İttifak tartışmalarıyla ilgili konuşan Şık, TİP’in şu an için herhangi bir ittifak görüşmesinin içerisinde olmadığını belirterek “TİP’in logosunu seçim pusulasında göreceksiniz” dedi. İttifak konusunda kendi görüşünün Millet İttifakı’nın yarattığı denklemin içerisinde olmamak olduğunu ifade eden Şık, merkezine yurttaşı koyan bir demokrasi inşa etme çizgisinde olduklarını ifade etti.
"Ülkenin geleceğine dair endişe duymamız çok normal lakin umutsuz olmamak gerekir"
Derinleşen ekonomik krizle birlikte herkesin gelecek endişesi taşıdığı en karanlık dönemlerden birinin yaşandığını ifade eden Şık, “Son 6 aydır Sedat Peker’in açıkladıklarıyla birlikte Türkiye’nin siyasi parti kılığına girmiş bir organize suç örgütü tarafından rehin alındığını görüyoruz. Hal bu iken ülkenin geleceğine dair endişe duymamız çok normal. Ama umutsuz olmamak gerekir. Endişe duyduğumuz şeyler bizzat umutlu olmamızı sağlıyor” dedi.
Şık, baskılara rağmen gazetecilik yapan gazeteciler olmasının umut verici olduğunu söyledi.
"Helalleşmek yerine hesaplaşmalıyız"
İktidarın işlediği suçlarla ilgili helalleşme söylemini eleştiren Şık, “Türkiye İşçi Partisi ve bu ülkede yarını için kaygılı olan, ülkesini seven, ülkenin hukuk normlarının egemen olduğu çağdaş bir demokrasi seviyesine gelmesini talep eden herkes şunun arkasında birleşmeli: ‘Hesaplaşacağız, helalleşme değil.’ ‘Helalleşeceğiz’ diyenle de hesaplaşması gerektiğini savunuyoruz. Bir suç örgütü ile helalleşilmez. Bunu söyleyenler ‘128 milyar nerede’ sorusunun yanıtını merak etmiyorlar mı? Bu soruyu sorup ardından helalleşmeyi seçmenine nasıl anlatacaksın? Bu hesaplaşma rövanşist bir şey değil. Biz gerçekten bağımsız ve tarafsız, evrensel hukuk düzeninin varlığı durumunda hesaplaşmadan bahsediyoruz” diye konuştu.
Türkiye’de tüm Cumhuriyet tarihi boyunca bir hesaplaşmaya ihtiyaç olduğunu dile getiren Şık, “Bu çok zor ve yıkıcı bir şey lakin buna ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Merkezine yurttaşı koyan bir demokrasi inşa etmeye çalışıyorsak buna ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi birdenbire ortaya çıkmış bir parti değil. 12 Eylül darbesinin ürünüdür. Sistem ülkenin çoğulculuğunu gösteren siyasi anlayışları demokrasinin bileşeni kabul etmediği için Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar olabildi. Bu hesaplaşma da hiçbir zaman düzen partilerden gelmeyecek. Bu yüzden düzen içi partilerin değil, düzene alternatif olduğu iddiasını taşıyan muhalif kanatların yanında olmak gerektiğini düşünüyorum” dedi.
"TİP’in o denklemde olmaması gerektiğini düşünüyorum"
İttifaklarla ilgili konuşan Şık, “Türkiye İşçi Partisi herhangi bir ittifak görüşmesinin içerisinde değil. Seçim sathı mailine girildi lakin daha bir buçuk yıl var. TİP’in pozisyonu belli. Cumhur İttfakı ile zaten selamlaşma işimiz bile olamaz. Çünkü çetelerle kuracağımız ilişki, hesaplaşma çizgisidir. Millet İttifakı'nın içerisinde birçok parti var. En son ortaya koydukları siyasal anlayışları farklı 6 partiydi. Bunu parti adına söylemiyorum, çünkü öyle bir pozisyonum yok. TİP milletvekili olarak, hayata soldan, sosyalizmden bakan bir yurttaş olarak TİP’in o denklemde olmaması gerektiğini düşünüyorum. O bloğun iktidarı ele geçirmesi benim talep ettiğim memleket menfaatine olan bir değişimi yaratmaz. Biz orada sadece yurttaşın ve memleketin menfaatini önceleyen bir pozisyonda bir pazarlık gücü olarak var olabiliriz” dedi.
Üçüncü bir ittifakın ortada olmadığını dile getiren Şık, “Herhangi bir yerle de ittifak görüşmesi yapmış değiliz. Herhangi bir partinin seçim listesinde yer alarak seçime gireceğiz gibi bir iddiamız yok. Tam tersine Türkiye İşçi Partisi seçimlere seçim pusulasında TİP'in logosunu göreceğiniz bir pozisyonda girecek” diye ifade etti.