CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'nın Çubuk ilçesinde asker cenazesi sırasında maruz kaldığı alçak saldırıya toplumsal muhalefet örgütlerinden geniş tepki geldi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, saldırıyı en sert biçimde kınadıklarını belirtti. Açıklamada “Nefret söylemini kullanan, toplumu kutuplaştırıp gerginlik yaratan iktidar ittifakı bu saldırının sebebi olmuştur. İnanıyoruz ki demokratik siyaset, bu ortamın yarattığı sorunları aşacaktır” ifadeleri kullanıldı.
Kılıçdaroğlu'na alçak saldırının yeni görüntüleri...
Alçaklar sürüsü Kılıçdaroğlu'na bıçakla saldırmış...
TKH: SALDIRININ AZMETTİRİCİLERİNE BAKILMALIDIR!
Yoksul halkın asker cenazelerini kişisel ve siyasi bekalarına malzeme yaparak istismar eden AKP-MHP ortaklığının, “beka sorunu” söylemi ile faşizm tohumları eken bu gerici faşist ittifakın emekçileri birbirine düşüren provokasyonları yargılanmalıdır.
MHP Genel Başkanı zatın “Bir siyasi partinin lideri nereye nasıl gideceğine kendisi araştırmalı” diyerek saldırıyı desteklerken adeta yeni provokasyonları çağırması bu provokasyonun azmettiricilerini göstermektedir.
Linç peşindeki güruha “Çubuk, yiğit insanların olduğu, şanlı tarihi olan bir yer. Sizler gerçekten son derece bilgili, görgülü, yetişmiş insanlarsınız. Sizin şanlı bir tarihiniz var. Şu ana kadar mesajlarınızı verdiniz, tepkilerinizi gösterdiniz.” diye seslenen Milli Savunma Bakanı bu provokasyonun azmettiricilerini göstermektedir.
EMEP: HÜKÜMET BİZZAT EYLEMLERİN ÖRGÜTLEYİCİSİ OLDUĞUNU GÖSTERİYOR
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, "Sayın Kılıçdaroğlu geçmiş olsun, saldırıyı kınıyorum. İktidarın zehirli dili, provokatif söylemeri ile saldırılara zemin hazırlanmaktadır. Bu tür saldırıları, linç girişimlerini her seferinde vatandaş protestosu ile gerekçelendiren hükümet bizzat bu eylemlerin örgütleyicisi olduğunu göstermektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Soylu başta olmak üzere iktidar yetkililerinin demeçleri ve iktidarın sözcülüğünü ve politikalarının örgütleyiciliğini üstlenen medyanın saldırı çağrısı niteliğindeki yayınları linçlere ve saldırılara zemin hazırlamaktadır" dedi.
ÖDP: FAŞİST SALDIRIYI KINIYORUZ
Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nden (ÖDP) yapılan açıklamada “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan bu örgütlü faşist saldırıyı şiddetle kınıyor, dayanışma duyguları ile kendisine ve CHP’ye geçmiş olsun diliyoruz” denildi.
HALKEVLERİ: ARKASINDAKİ GÜÇLER AÇIĞA ÇIKARTILMALIDIR
Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay, “Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan alçakça saldırıyı kınıyoruz. Saldırı demokrasi ve eşitlikten yana olan herkese yapılmıştır. Arkasındaki güçler derhal açığa çıkartılmalıdır” derken Türkiye İşçi Partisinin mesajı şöyle: “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimini lanetliyoruz. Saray Rejimi, kendi bekası uğruna Türkiye’yi telafisiz bir yıkıma sürüklemeye hazırdır. Bu ülkenin emekçileri ise Saray’daki provokatörlerden ve onların beslediği faşist çetelerden hesap soracaktır.”
TKP: İKTİDAR BU SALDIRININ SORUMLULUĞUNDAN KAÇAMAZ
Türkiye Komünist Partisinden (TKP) yapılan açıklamada "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na dönük Ankara Çubuk'ta yapılan saldırının hangi "derin" hesabın ürünü olduğu önemli değildir. Önemli olan Türkiye'de bu hesaplar için fazlasıyla uygun bir zeminin yaratılmış olmasıdır" denildi.
TİP: FAŞİST ÇETELERDEN HESAP SORACAKTIR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimini lanetliyoruz. Saray Rejimi, kendi bekası uğruna Türkiye’yi telafisiz bir yıkıma sürüklemeye hazırdır. Bu ülkenin emekçileri ise Saray’daki provokatörlerden ve onların beslediği faşist çetelerden hesap soracaktır.
SENDİKA VE EMEK ÖRGÜTLERİNDEN AÇIKLAMALAR
KESK: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırının azmettiricisi topluma nefret tohumu eken, barışı değil savaş politikalarını tercih eden iktidardır. Geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, hiçbir saldırının bu ülkeye baharın gelmesini engelleyemeyeceğini ifade ediyoruz.
DİSK: CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan çirkin saldırı, demokrasiye, barışa ve kardeşliğe yapılmıştır. Bu saldırıyı gerçekleştirenler ve arkasındaki güçler hesap vermelidir.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu: CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaoğlu'nu hedef alan alçakça saldırıyı kınıyoruz. Bu saldırıyı gerçekleştirenler olduğu kadar, planlayanlar, izleyenler ve ülkeyi kin ve nefretin egemenliğine mahkum etmeye çalışanlar hesap vermelidir.
DİSK/Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan: İktidar tarafından körüklenen kutuplaştırma ve ayrıştırma, ana muhalefet partisinin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu linç ettirecek kadar örgütlü bir eyleme dönüşmüş durumda. Tam bir provokasyon. Yapılan bu saldırıyı kınıyoruz. Bir daha yaşanmamasını temenni ediyoruz.
Birleşik Metal-İş: CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindekilere yapılan çirkin ve alçak saldırıyı yapanları kınıyoruz. Ayrıştıran, kutuplaştıran, ötekileştiren dil bir an evvel terkedilmeli, kin ve nefret tohumları ekmek yerine kardeşlik duyguları yeşertilmelidir..
Türk Tabipleri Birliği: Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi olarak demokratik siyasete olan bağlılığımızı ifade ediyor ve bu değerlere yönelik bütün saldırıları kınıyoruz.
TMMOB: Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıyı kınıyor, kendisine ve CHP örgütüne geçmiş olsun diliyoruz.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz: CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı gerçekleştirilen örgütlü faşizme karşı kendisi ve CHP ile dayanışma içindeyiz. Geçmiş olsun!
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu: Ankara Çubuk'ta şehit askerimizin cenaze töreni sırasında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na saldırıda bulunulmuştur. Bu bir "müessif protesto eylemi" değildir. Linç girişimidir. Devletin en üst tüm yetkilileri derhal en sert şekilde tepki vermelidir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na geçmiş olsun dileklerimi sunuyor, sorumluların hak ettikleri en ağır cezayı almalarını diliyorum.
Mülkiyeliler Birliği: Bugün, siyasi tarihimizden çok iyi bildiğimiz linç pratiklerine bir yenisi daha eklendi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, uzun süredir yürütülen nefret kampanyasının en vandal yüzünün hedefi haline geldi. Ana muhalefet partisinin liderinin maruz kaldığı yumruklu, taşlı şiddetin Ankara Valiliği tarafından “protesto” olarak tanımlanması ise oluşan linç kültürünü pekiştirmiş, kaygıları derinleştirmiş, yaşanan şiddetin faillerinin korunmak istendiği algısını yaratmıştır.
İzmir Barosu: Ana muhalefet partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, Ankara’nın Çubuk ilçesinde katıldığı şehit cenazesinde yapılan organize saldırı, iktidar bloğunca aylardır sürdürülen ayrıştırıcı siyasetin acı bir sonucudur. Bu saldırı göstermektedir ki, "beka söylemi" adı altında sürdürülen gerginlik politikası ülkeyi tam ortasından bölmüş ve terörize etmiş durumdadır.
Dersim Barosu: Politik bir argüman olarak kullanılan ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı nefret söylemi; maalesef olağan bir siyasal tercihe ve söyleme dönüşmüş durumda. Politik aktörlerin, kanaat önderlerinin kurduğu dil, kullandığı cümleler ve kavramların toplumdaki karşılığı doğrudan şiddet eylemlerine dönüşmektedir. Politik çıkarlar uğruna söylenen her kelime ve cümle, toplumun farklı kesimlerini birbirinden daha uzaklaştırmakta, hatta düşmanlaştırmaktadır. Özelikle seçim döneminde siyasetçilerin nefret suçuna varan söylemleri, toplumun farklı politik, etnik ve inançsal kesimlerini birbirine karşı bilemekte, düşmanca tavır almalarına sebep olmaktadır.
ALEVİ KURUMLARINDAN ORTAK AÇIKLAMA: PLANLANMIŞ BİR SALDIRI
Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Alevi Kültür Dernekleri, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Vakıflar Federasyonu, Demokratik Alevi Dernekleri, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu yaptıkları ortak açıklamada Kılıçdaroğlu’na saldırının vatandaşların saldırı olmadığına dikkat çekti.
Yapılan ortak açıklamada şunlar ifade edildi:
“Biz Aleviler için; şiddetin sorunlaştırılması, olağan görülmesi, hatta özerkliklerle donatılmış olması yeni değil. Bu şiddet; Hâkimiyet ve iktidar ilişkileri arasında beslenen grupların, benzer senaryo ve değişik boyutlarda halkı birbirine bırakma taktiğidir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıya bakarsak başta Sivas, Maraş, Çorum ve nice katliamın başlangıç tablosuna benzediğini görüyoruz. Yine bir grup, yine bir ev ve evin etrafında kan dökmeye hazır, insan sıfatında karanlık ruhlu yüzlerce cani gördük ,içimiz acıdı , kırgınlığımız aklımıza geldi, “yinemi dedik”….”
“Bu saldırı vatandaş saldırı olamaz organize edilmiş, planlanmıştır” vurgusu yapılan açıklamada, “Özellikle seçim döneminde sevginin, hoşgörünün ve birlikte yaşama tahammüllünün şiddet söylemleri ile yok edildiğini hepimiz biliyoruz, ülkemizin sosyal dokusu bu söylemler yüzünden çökmüş, iktidar güçlerinin şiddet söylemleri ile halk bloklaştırılmıştır. Şiddet içeren ucuz “popülizm söylemleri “ , “sosyal muhafazakârlık dili ” gibi kavramları kullanıp, devletin “beka” sorununu şiddet ilişkisine çevirerek, halkı tehdit edenler bu tabloya dönüp bir baksın” ifadelerine yer verildi.
Yapılan ortak açıklamada, bugünkü saldırının bu söylemlerin sonucu olduğu ifade edildi.
Açıklamada devamla şunlar kaydedildi:
“Ancak yerel seçimler gösterdi ki; ülkeyi salt sosyal-siyasal sorunlar temelinde ayrıştırmak imkânsızlaşmıştır ve tüm halklar ortak barış, güven ve huzur doktrini temelinde birleşmiştir. Biz Aleviler; organize edilmiş ve nabız ölçmek için planlamış bu saldırıyı mevcut kurumlarımızla kınıyoruz, Bizler güçlüyüz ve örgütlüyüz tüm halklara karşı yapılacak herhangi bir saldırıya asla izin vermeyeceğimizi kolektif birlikteliğimizle cevap vereceğimizi bildiriyor, saygılarımızı sunuyoruz.
CEM VAKFI: BU İNSANLAR NEYİN MESAJINI VERMİŞTİ SAYIN BAKAN!
Ülkemizde barış ve kardeşlik duygularıyla bir arada yaşamak hepimizin en büyük dileğidir…
Şehit cenazesinde, CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz…
Dün meydana gelen olay ne yazık ki sadece, ama sadece bir sonuçtur. 31 Mart yerel seçimleri ve sonrası, kullanılan, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı ötekileştirici dilin yarattığı gerginliğin sonucudur. Oysa seçimler demokratik rejimlerin olmazsa olmaz kurumlarıdır.
Dün yaşananlar, ‘yakın o evi’ nidaları ve linç girişimleri Madımak olaylarını anımsatıyordu. Yüreğimiz burkuldu, yaralayıcı, korkutucu görüntülerdi.
Olayı yatıştırmaya çalışan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ‘Mesajınızı verdiniz, dağılın artık’ şeklindeki sözleri daha da bir vahimdi…
Bu insanlar neyin mesajını vermişti Sayın Bakan!
Cem Vakfı olarak, toplumda cebir, şiddet, kin ve nefreti çağrıştıran söylemlerden, ülkeyi yönetenlerin kaçınmalarını, ülkede birlik ve beraberliğin, kardeşlik duygularının yerleşmesi için özen göstermelerini acilen bekliyoruz.